Merkel, hükümetinin hedeflerini anlattı

Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni hükümetin göreve gelmesinin ardından ilk hükümet açıklamasını Federal Alman Parlamentosu’nda yaptı. Hıristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokratlar’ın oluşturduğu Büyük Koalisyon’un hedeflerini anlatan Merkel, Almanya’nın 10 içinde Avrupa’nın en hızlı büyüyen ilk üç ülkesi arasında yer almasını sağlamayı amaçladıklarını dile getirdi.

Büyük Koalisyon’un ülke için yüksek beklentilerle göreve başladığını kaydeden Merkel, bu amaçlar için hükümetin gelecek dört yıl içinde bunun temellerini hazırlamak zorunda olduğunu ifade etti. Federalizmi yeniden düzenlemek, yeni iş alanları yaratmak orta ve yüksek öğretim kurumlarını yeniden üst seviyele taşımak, sağlık ve emeklilik sistemlerinin yeniden yapılandırmayı istediklerini belirten Merkel, tüm bunlara kimsenin engel olamayacağını ifade etti.

Schröder’e teşekkür

Selefi Gerhard Schröder’e cesaretle gerçekleştirdiği reformlar için teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Merkel, “Gündem 2010” adlı reform paketinin sosyal sistemin modernize edilmesinin kapılarını açtığını savundu. Merkel, Schröder’in tüm karşı çıkışlara karşın reformları hayata geçirdiğini ifade etti ve bununla ülkeyi kazanım sağladığına dikkat çekti.

Yeni koalisyonun, daha önceki hükümet tarafından başlatılan reform hareketini sürdüreceğini ve bunu yenilerinin izleyeceğini belirten Merkel, başarılı olacaklarını inandığını belirterek, “Bu yolda bize kimse engel olmaz, tabii yolumuza kendimiz taş koymazsak!“ şeklinde konuştu ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin parlak bir istikbale kavuşmasını sağlamak için büyük bir koalisyonun bir araya geleceğini bundan birkaç ay, hatta birkaç hafta önce kim düşünebilirdi ki? Birlik partileri ve Sosyal Demokratlar’ın, bu kadar ortak yanları olduğunu ve dört yıllık bir hükümet programı ortaya koyabileceğini kim tahmin edebilirdi? Ve en üstteki hükümet makamına bir kadının geleceğini kim düşünebilirdi? Evet, tüm bunları kim düşünebilirdi ki, bayanlar baylar…“

İslam dünyasıyla diyalog

Konuşmasında dünya politikasına da değinen Merkel, yeni hükümetin dünyadaki insan hakları ihlallerini de sert bir dille eleştirdi. İhlallere karşı dünya üzerindeki hiç kimsenin sessiz kalmayacağını belirten Merkel, bunun ticari partnerleri için de geçerli olduğunu söyledi. Merkel, başka ülkeler gibi gibi Almanya için de istikrarlı ve güvenli bölgelerin olmasının önemli olduğuna da dikkat çekti.

Merkel, Almanya’daki Müslüman toplulukların uyum sorunlarını da gündeme getirdi. Almanya Başbakanı Merkel, İslam dünyası ile diyalog hedefine rağmen paralel toplumlara taviz vermeyeceklerini ifade etti. Koalisyon sözleşmesinin “Almanya için Ortaklık” başlığını taşıdığına işaret eden Merkel, birlikte yaşam dışında başka bir alternatifin düşünülemeyeceğini söyledi. Merkel, zorla evlendirilmelerin ve namus cinayetlerinin de kabul edilemeyeceğini belirtti.

Almanya’daki yabancıların topluma entegre edilmesinin, toplumun “temel görevi“ olduğunu ifade eden Angela Merkel, Yabancılar ve Göç Sorumlusu’un doğrudan başbakanlığa bağlanmasının da bu yöndeki kararlılıklarını ortaya koyduğunu vurguladı. İslam dünyasıyla diyalog çabalarının çok önemli olduğunun da altını çizen Merkel, ancak bu iletişim çabalarının paralel toplumlar meydana getirmemesine de özen gösterilmesi gerektiğini söyledi. Almanya Başbakanı, ırkçılık, aşırı hareketler ve antisemitizme hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyeceğini de belirtti.

Türkiye ile ilgili açıklamaları

Hükümet açıklamasında Avrupa Birliği konusuna da geniş bir biçimde yer veren Başbakan, bundan böyle özellike küçük Avrupa ülkelerine daha yakın olmaya özen göstereceklerini belirtti ve bu bağlamda Türkiye konusuna da değinen Başbakan Angela Merkel, bilinen görüşlerini tekrarlamakla birlikte, Schröder hükümetinin Türkiye ile ilgili aldığı kararlara uyacaklarını da söyledi. AB’ye üye olmak için tüm adayların koşulları eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini savunan Merkel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yüzden koalisyon sözleşmesinde de yer verdiğimiz gibi, 3 Ekim tarihinde AB ile tam üyelik hedefiyle görüşmelere başlayan Türkiye’nin, ucu açık bir müzakere sürecine tabi olacağını ve aslında üyelik garantisi anlamına gelmeyeceğini belirtmiştik. Birlik yeni bir üyeyi kabul edecek durumda olmazsa ya da Türkiye müzakereler kapsamında yerine getirmesi gereken tüm şartları eksiksiz yerine getirmezse, imtiyazlı bir ortaklık sözkonusu olur ki, hepimizin istediği de bu.“

Türkiye’nin mümkün olan en sıkı bağlarla Avrupa’ya bağlanması gerektiğini savunan Merkel, “Ancak bu süreç birkaç yıl devam edecek ve bu zaman zarfında ülkenin yerine getirmesi gereken şartların üstesinden gelip gelemeyeceği anlaşılacak. Bizden önceki hükümetin de onayladığı tüm kararlara biz de uyacağız ancak bu süreç dikkatle ve titizlikle takip edilecek“ diye sözlerini sürdürdü.

İnsan hakları ihlalleri

Konuşmasında dünya politikasına da değinen Merkel, yeni hükümetin dünyadaki insan hakları ihlallerini de sert bir dille eleştirdi. İhlallere karşı dünya üzerindeki hiç kimsenin sessiz kalmayacağını belirten Merkel, bunun ticari partnerleri için de geçerli olduğunu söyledi. Merkel, başka ülkeler gibi gibi Almanya için de istikrarlı ve güvenli bölgelerin olmasının önemli olduğuna da dikkat çekti.