Merkel’den Ortadoğu için çağrı
6 Şubat 2007
Bu yılın ilk yarısında AB ve G8 dönem başkanlıklarını üstlenen Almanya, uluslararası gündemin çözüm bekleyen sorunlarıyla ilgili diplomatik girişimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede son günlerde yeniden ivme kazanan Ortadoğu barış planıyla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Körfez ülkelerini kapsayan dört günlük bir geziye çıkan Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mısır ve Suudi Arabistan’ın ardından dün de Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’yi ziyaret etti. Merkel, Ortadoğu sorunun çözümünde özellikle Avrupa Birliği’nin büyük bir sorumluluk üstlenmesinin gereğine vurgu yaptı.
Strateji Enstitüsü’nde konuştu
Federal Almanya Başbakanı sıfatıyla Körfez ülkelerini ilk kez ziyaret eden Angela Merkel, Mısır ve Suudi Arabistan’da yaptığı görüşmelerin ardından Birleşik Arap Emirlikleri’ne geçti. Yine Ortadoğu sorunu ağırlıklı bir gündeme sahip olan Merkel’in başkent Abu Dabi’deki temaslarının odağında BAE Strtatejik Araştırmalar Merkezi’nde yaptığı konuşma vardı. Körfez bölgesinin en saygın araştırma enstitülerinden biri olarak gösterilen sözkonusu kuruluştaki konuşmasında, barış ve istikrarın temelleri arasında demokrasi ve kadın-erkek eşitliğinin çok önemli bir yeri olduğuna vurgu yapan Merkel, son günlerin en çok tartışılan konularının başında yeralan iklimin korunmasıyla ilgili olarak da özellikle petrol ihraç eden ülkelere de üzerlerine düşeni eksiksiz yerine getirmeleri çağrısı yaptı.
“Avrupa’nın çabası yetmez“
Ortadoğu sorununun çözümünde Avrupa Birliği’nin omuzlarına büyük bir yük bindiğini dile getiren Federal Almanya Başbakanı, ancak bölgede kalıcı bir çözüm için tek başına Avrupa’nın çaba göstermesinin yeterli olmadığını, bunu ancak ABD ve diğer aktörlerin birlikte çalışması sonucu başarabileceklerini söyledi. İki devletli bir çözümün, İsrail-Filistin anlaşmazlığındaki en ideal çözüm olacağını da belirten Merkel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada, uluslararası topluluğun topyekün ortak bir işaret göndermesi sözkonusudur: Biz İsrail ve Filistin’in birlikte barış içinde varoldukları iki devletli bir çözüm vizyonuna inanıyoruz. Kanaatimce bu inançtan vazgeçmemeliyiz, tam tersine bunu gerçeğe dönüştürmek için çalışmalıyız.“
Ortak strateji ihtiyacı
“Birlikten kuvvet doğar“ düsturunu savunan Merkel, ortak hedeflere ulaşmak için daha fazla gayret gösterilmesi çağrısında bulundu:
“AB ve Ortadoğu Dörtlüsü’nün bölgeye yardımlarının dokunması benim için çok önemli bir konu. Bunu yaparken de farklı farklı uçlarda çalışmayıp, ortak ve yapıcı stratejiler geliştirilmeli ve tüm aktörlerce, ortak hedefe ulaşmak için gayret gösterilmelidir.“
Son dönemlerde Filistin’de artan iç çatışmaların sorunun çözümünü güçleştirdiğini de kaydeden Almanya Başbakanı Merkel, diğer taraftan İsrail’in varolma hakkından da taviz verilemeyeceğine vurgu yaptı:
“Filistin bölgelerinde daha olumlu bir hava oluştuğunda ve İsrail’in varolma hakkı tanındığında, Filistin bölgelerinde yaşayan halkın durumunda da hemen bariz bir iyileşme olacaktır. Tabii İsrail’in varolma hakkı burada çok önemli bir noktadır.“
AB’nin yeni sorumlulukları
Küreselleşmenin bir sonucu olarak AB’nin güvenlik, ekonomik ve sosyal politikalar başta olmak üzere pek çok alanda yeni sorun ve sorumluluklarla karşı karşıya kaldığını da anlatan Merkel, ortak çıkarlar doğrultusunda Birlik’in dış politikada da ortak hareket etmesinin kaçınılmaz olduğunu, özellikle uluslararası krizlerin aşılmasında bunun büyük bir önem taşıdığını kaydetti. Almanya Başbakanı, Abu Dabi’deki Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde yaptığı konuşmada bölgede istikrarsızlığa neden olan diğer unsurlara da değindi:
“Gerek bölgede gerekse dünyanın başka köşelerinde, sürdürülen barış çabalarının başarıya ulaşmasını istemeyen güçler mevcut. Bu da bizim endişelenmemize neden oluyor. Özellikle de İran’ın nükleer programı sözkonusu olduğunda bu endişelerimiz daha da artıyor.“
BAE hükümetinin ve ülke ekonomisinin merkezi konumundaki Abu Dabi’nin ardından Angel Merkel bugün de görkemli yapılar ve çöl egzotizminin birarada sunulduğu tatil cenneti Dubai ve ardından da Kuveyt’e geçecek.