Merkel'in süpermarket sırları!

Almanya'nın başkenti Berlin'de uluslararası tarım, beslenme ve bahçecilik fuarı Yeşil Hafta, dioksin skandalı gölgesinde devam ediyor. Hayvan yemlerinde tespit edilen dioksinin gıda maddelerine, et ve yumurtaya karışmasıyla patlak veren skandal, Almanya'da gıda güvenliği tartışmalarını beraberinde getirdi. Almanya'da satışa sunulan her çeşit ürünün kalitesini test eden vakıf Stiftung Warentest'ten Swantje Waterstraat, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e gıda ürünlerini satın alırken nelere dikkat ettiğini sordu:

Soru: Sayın Başbakan, sizin yemek pişirmekten hoşlandığınızı hep okuruz. Peki malzemelerin seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Bizzat alışverişe gidebilecek zaman buluyor musunuz?

Merkel: Bazen alışverişimi kendim yapıyorum, bazen eşim gidiyor. Ama tabii ki öncesinden malzemelerin nereden alınacağını konuşuyoruz. Bazen de yaptığım seyahatlerde örneğin taze bir lahana ya da bölgeye mahsus bir ürün hediye edildiği de oluyor. Bu beni çok memnun ediyor. Ve tabii en güzeli, insanın kendi bahçesinde kendi küçük hazinelerine sahip olması.

Soru: Organik ürünler sizin için ne anlam ifade ediyor?

Merkel: Organik ürünler satın alıyorum. Ama sadece organik değil, diğer gıda maddelerini de kullanıyorum. Bence önemli olan, ürünün taze olup olmadığına, içinde nelerin bulunduğuna dikkat etmek ve tabii genel olarak sağlıklı beslenmeye çalışmak. Yani yağ oranı gibi şeyler de göz önünde bulundurulmalı.

Soru: Alınan ürünün içinde ne olduğunun açıkça görülebilmesi gerektiğini söylediniz. Gıda maddelerinin etiketlenmesi aylardır tartışılan bir konu. Ambalajların üzerindeki bilgilerle ilgili ne düşünüyorsunuz, sizce yeterli mi?

Merkel: Bazen öyle, bazen böyle. Rahatça okunabiliyorsa, iyi. Hastalığı olanların, örneğin alerjisi, şeker hastalığı olanların, kendileri için gerekli bilgileri hemen görebilmeleri çok önemli. Ben her zaman önce son kullanma tarihine bakarım. Bu çok önemli. Kaç kalori olduğu, içinde ne olduğu da önemli. Ama şunu da söylemek gerek. Bazen süpermarkette karar vermeden önce bir saat okumak da gerekebiliyor. Ve en güzeli, market raflarında ürünlerin yerinin her hafta değiştirilmemesi. O zaman rafta duran ürüne güvenebileceğinizi bilebiliyorsunuz.

Soru: Berlin’de tarım, beslenme ve bahçecilik fuarı Yeşil Hafta, et ve yumurtalardaki dioksin skandalının gölgesinde başladı. Alman üretimi gıda maddelerinin kalitesini her fırsatta övüyorsunuz. Ama son dioksin skandalı sizce gıda güvenliği konusunda bir sorun olduğunu göstermiyor mu?

Merkel: Öncelikle şunu söylemek gerek. Gıda maddelerini üretenlerin bu skandalla hiçbir ilgisi yok. En acısı da bu. Çiftçiler, ziraatçiler, ilgilerinin bulunmadığı bir konunun içine çekiliyorlar. Bu da her üreticinin büyük sorumluluk taşıdığını gösteriyor. Tarım Bakanı Ilse Aigner ve eyaletlerin şimdi yürürlüğe sokmaya hazırlandığı, kontrollerin eksiksiz bir şekilde yapılmasına yönelik önlemleri memnuniyetle karşılıyorum. Ancak asıl skandal, bir hayvan yemi üreticisinin bu kadar çok sayıda çiftliği tehlikeye sokması.

Soru: Kontroller, gelecekte bu tür skandalların yaşanmasını önlemek için yeterli mi? Yoksa bunun dışında neler yapılması gerekiyor?

Merkel: Kontroller durumu giderek iyileştiriyor. Bildiğimiz gibi, deli dana hastalığı döneminde sığır eti konusu üzerine hassasiyetle gidildi, ne nereden geliyor, izleri nasıl takip edebilir, bu soruların üzerine giderek durumun kontrolü sağlandı. Bunun her alanda sağlanması lazım. Örneğin çok büyük çaplı suçlara karşı kendini tamamen koruyabilmek belki mümkün olmayabilir. Ama böyle birşeye yeltenenlere, ellerinin kollarının bağlı olduğunu da açıkça belli etmek gerek.

© Deutsche Welle Türkçe

Swantje Waterstraat, Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü