1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kritik am BIP: Ein Wohlstandsindikator wäre besser

14 Ocak 2010

Alman Federal İstatistik Kurumu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın geçen yıl %5 oranında azaldığını duyurdu. Ancak ekonomik karşılaştırmalarda GSYH yerine Refah Endeksi’nin esas alınmasını savunanların sayısı artıyor.

https://p.dw.com/p/LVRk
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamları, bir önceki yılın rakamlarıyla kıyaslandığında kimini sevindirir, kimini ise üzer. İktisat ilminde GSYH’nin karşılığı, ‘ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin, yurtiçi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları bütün mal ve hizmetlerin değerleri toplamından bu mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan girdiler toplamının düşülmesi sonucu elde edilen değerdir’. Yani bir ülke ekonomisinin bir yılda ürettiği mal ve hizmetlerin toplam değeri, o ülkenin ekonomik gücünü gösterir.


Milli ekonomilerin gerçek durumu

Bu rakam nüfusa bölündüğünde, Lüksemburg’un, kişi başına 102 bin Dolarla, dünyanın en zengin ülkesi olduğu ortaya çıkıyor. Almanya açık arayla ve kişi başına 40 bin Dolar’la milli gelir sıralaması 18.’si. Dünyanın en fakir ülkesi Burundi yılda kişi başına 109 Dolar’lık yurtiçi gelir yarattığı için sıralamanın sonunda yer alıyor.

Bu rakamlar acaba milli ekonomilerin gerçek durumunu yansıtmaya yetiyor mu? Hesaplamaya dahil edilen ya da edilmeyen bazı faktörler yüzünden GSYH sık, sık eleştiriliyor.

Dünya ekonomik krizinden önce Amerikan ekonomisi çoğu Avrupa ülkesinden daha hızlı büyüyordu. Hem büyümenin hem de ekonomik krizin nedeni, davranışlarıyla tüketimi körükleyen ama tükettiğini ödeyemeyen hanelerin aşırı derece borçlanmasıydı.



Kräne auf einer Baustelle Flash-Galerie Bilder der Woche
Fotoğraf: AP

Trafik tıkandığında yolda duran otomobiller daha fazla yakıt tükettikleri için verimi arttırır. Bir tankerin kaza sonucu denize sızdırdığı petrolün temizlenmesi de milli geliri arttırır. Grip salgını, aşı talebini arttırmak suretiyle yurtiçi hasılanın artmasına yardımcı olur.

Almanya’nın Kiel kentindeki dünya ekonomik araştırmalar enstitüsünün konjonktür uzmanı Alfred Boss şimdiye kadarki yurtiçi hasılanın diğer zayıf noktalarını şöyle sıralıyor:

“Nüfus, son derece önemli bir faktör. Sonra, ‘kendin yap’ var, kaçak çalışma var. Ve bir de zaman faktörü var. Yurtiçi hasılanın kaç saatlik çalışmayla yaratıldığı, son derece önemli. Milli geliri yaratan insanların kendilerine ne kadar boş zaman ayırabildikleri ya da belli bir bölgede çevrenin ne kadar kirletildiği de hesaba katılmalı.”


Sarkozy’nin teklifi

Bu nedenle Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bütün Avrupa'da geçerli olacak bir refah göstergesi hazırlanmasını önerdi. Bu göstergenin halkın, huzur, mutluluk ve sıhhatini dikkate alması ve ayrıca üretimin çevreyle ne kadar uyumlu olduğunu göstermesi gerektiğini belirten Sarkozy, fahri çalışma, ev işi ve kamu hizmetlerinin iyi verilip verilmediği gibi faktörleri de refah göstergesine aldırmak istiyor. Fransa cumhurbaşkanı refah endeksinin gerçeği, klasik gayri safi yurtiçi hasıladan daha iyi yansıtacağı görüşünde.



Flash-Galerie Europa-Passage
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Alman konjonktür uzmanı Alfred Boss Nicolas Sarkozy’nin görüşlerine katılıyor. Boss, GSYH’nin uygun bir gösterge olma özelliğini kaybetmediğini ama eksiklerinin giderilmesi gerektiğini söylüyor:

“Örneğin bir ülkedeki sağlık hizmetlerinin genel halk sağlığı üzerindeki etkisi, ya da belli bir bölgede çevre sağlığının korunup korunmadığı hakkında bilgi toplanabilir. Bir ülkede çalışmaktan yaşamaya ne kadar zaman ayrılabildiği de önemli. Bütün bunlar hesaplara dahil edilebilse, ortaya çok daha gerçekçi ve arzulanan bir tablo çıkar.”

Milli gelir hesaplamalarının yeni bir niteliğe kavuşması zaman alacak. O gün gelene kadar da GSYH’nin gösterdiği gelişmeye kimi zaman üzülecek, kimi zaman sevineceğiz.


© Deutsche Welle Türkçe

Matthias von Hellfeld / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Nihat Halıcı