1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Miloşeviç davasında sona yaklaşıldı

Klaus Dahmann19 Şubat 2004

Artık tarihe karışan Yugoslavya’nın eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in davasının Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde görüşülmesine devam ediliyor. Son toplanan kanıtların mahkemeye sunulmasından sonra mahkemeye üç ay süre verilecek ve ardından da Miloşeviç’in avukatı savunmaya geçecek. DW'den Klaus Dahmann'ın konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa5f
Miloşeviç mahkemeyi tanımadığını açıklamıştı
Miloşeviç mahkemeyi tanımadığını açıklamıştıFotoğraf: AP

İki yıl önce eski Yugoslavya Devlet Başkanı Miloşeviç Lahey’deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’ne çıkartıldığında birçok kişi rahat nefes almıştı. Sonraki yıllardaysa mahkemeye olan ilgi azaldı ve herkes “günün birinde nasıl olsa en yüksek cezayı alacak” mantığıyla davayı izlemeyi bıraktı.

Miloşeviç’in yüksek ceza alacağı beklentisi başsavcı Carla Del Ponte’yi baskı altına aldı. Bu nedenle de dava kapsamına Kosova dışında Hırvatistan ve Bosna’da işlenen insanlık suçları da alındı, ancak kanıtları toplamak kolay olmadı. Başsavcı Del Ponte davanın ilk başlarından beri Vukovar ve Srebrenitza'daki toplu katliamlar için Miloşeviç'in emir verdiğini kanıtlamaya çalıştı. Ortada yazılı bir emir olmadığı için suçlamaları kanıtlamakta güçlük çekti. Bu yüzden eski Yugoslavya’nın ünlü bazı politikacılarını tanık masasına çıkaran Del Ponte, çoğu Miloşeviç’in arkadaşı, dostu ya da suç ortağı olduğu için bir sonuca ulaşamadı.

Kanıt toplama işi yavaş ilerleyince Carla Del Ponte araştırmalarını derinleştirdi ve sonunda 1992‘ye kadar Yugoslavya ordusunda çalışan Aleksander Vasiljevic’i buldu. Vasiljevic, Hırvatistan ve Bosna’daki askeri müdahalelerde Miloşeviç’in emir verdiğini anlatınca, dava kapsamına oralarda işlenen insanlık suçları da alındı.

Miloşeviç davasında sadece Sırp tanıklar dinlenmedi, eski NATO Genel Sekreteri Wesly Clark ve Klaus Naumann da tanık sandalyesinde yerlerini aldı. Aslında Miloşeviç’i mahkum etmek için yeterince kanıt var ve elde edilen kanıtlardan yola çıkıldığında da en yüksek cezayı almasına kesin gözüyle bakılıyor, ancak ceza açıklanmadan önce Miloşeviç’e bir kez daha kendini savunma fırsatı verilecek. Miloşeviç, mahkemeyi protesto edip, avukat kabul etmediği için savunmasını yine kendisi yapacak. Yaptığına savunma denirse tabii. Daha önce de yaptığı savunma propaganda ağırlıklı olmuş, saatlerce sürmüş, hakimi ve savcıları bayıltmıştı. Üç ay sonra Miloşeviç’in savunmasına geçildiğinde yine aynı sahnelerin yaşanacağı ve Miloşeviç’in NATO, Avrupa Birliği ve Amerika’yı yaşananlardan sorumlu tutacağı tahmin ediliyor.

Öte yandan son yıllarda bazı Sırp politikacılar, ne kadar tehlikeli olduğunu bile bile, Miloşeviç sempatizanı Sosyalistlere yeşil ışık yakmaya başladı. Başta Sırbistan Başbakanı Kostunica ve Parlamento Başkanı Marcicanin’in yer aldığı grup, yaşananları unutmuşa benziyor. Eğer tarihten ders çıkarmak isterlerse geri dönüp, Miloşeviç’in yaptıklarına bakmaları yeter.