1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Miloşeviç kurbanlarını yine mağdur ediyor

Verica Spasovska16 Mart 2006

Savaş suçlarından yargılandığı Lahey'de cezaevindeki hücresinde ölen eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in cenazesi Belgrad'a getirildi. Miloşeviç’in cenazesi devlet mezarlığına değil, Belgrad'a 50 kilometre uzaklıktaki Pozarevaç'ta bulunan aile mezarlığında, Cumartesi günü toprağa verilecek. Sırp bayrağı örtülen cenaze katafalka kondu ve bir müzede saygı geçişine açıldı. Cenazeyi ziyaret eden yüzlerce kişi, katafalk çevresine çiçekler bıraktı. DW'den Verica Spasovska'nın konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZqd

Kişiyi ilahlaştırma fiiline tarihin çeşitli evrelerinde rastlanır: Tito dönemi Yugoslavyası, Stalin’in egemen olduğu Rusya ve günümüzde hala „taş devri komünizmi“ni yaşayan Kuzey Kore, kişilerin nasıl putlaştırıldığına örnektir. Devletin vatandaşa hizmet için var olduğu demokratik devletler düzeninde liderlerin ilahlaştırılması, aslında çoktan tarihin çöplüğünü boylaması gereken bir davranıştır.

Ancak yine de Sırbistan’da Sosyalist Parti taraftarları kamuoyunu Batıya karşı kışkırtmak için bu ucuz popülist yönteme başvuruyorlar. Parti, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’in ölümünden mümkün olduğunca siyasi çıkar elde etmeyi hedefliyor. Miloşeviç’in cesedi sembolik şekilde Tito’nun mezarının bulunduğu Dedinje’de tutuluyor. Böylece, yaşadığı sürece Yugoslavya devletinin kurucusu Josip Tito gibi yüceltilmeyi isteyen Miloşeviç, en azından öldükten sonra biraz olsun Tito’ya yaklaşmış oldu.

Miloşeviç’in devlet mezarlığında toprağa verilmesi girişimini Sırp devlet başkanı Boris Tadiç engelledi. Ancak halkın vedalaşabilmesini sağlamak amacıyla cenazesi Devrim Müzesi’nde saygı geçişine açıldı. Bu imkanı, Sırbistan Parlamentosu’nda 22 milletvekiliyle temsil edilen ve Vojislav Kostunica başkanlığındaki azınlık hükümetine desteğini çekmekle tehdit eden Sosyalist Parti sağladı. Parti, faaliyetlerini Miloşeviç’in kanlı icraatını meşru gösterme doğrultusunda yoğunlaştırıyor. Sosyalist Parti, siyasi ömrünün bundan sonra nasıl bir çizgi izleyeceğine bu faaliyetlerin belirleyeceğinin farkında.

Miloşeviç’in Büyük Sırbistan hayaline yalnızca Hırvatlar, Boşnaklar ve Arnavutlar kurban gitmemişti; bundan 6 yıl önce onu iktidardan uzaklaştırmak için hayatlarını tehlikeye atan Sırplar da son günlerde atılan adımları rahatsızlık içinde izliyor. Eski diktatörü ilahlaştıran siyasi yaklaşımlar, diktatörün kurbanlarını bir kez daha mağdur ediyor.

Slobodan Miloşeviç’in ölümü sonrası Sırp adaleti de gündeme geldi. Geçici de olsa, Miloşeviç’in eşi ve oğlu hakkındaki gıyabi tutuklama kararının kaldırılması planlanıyor. Bu tam anlamıyla bir skandaldır. Miloşeviç ailesinin bu iki ferdi hakkında uzun yıllardır cinayetten sigara kaçakçılığına kadar pek çok suçtan soruşturma yürütülüyor. Miloşeviç olayında iyi sınav vermeyen Sırp adaleti, böylece Avrupa Birliği’nin bir üye adayından beklediği temel standartları dahi bir kenara itmiş oldu. Sırp adaletinin uygulaması, uzun yıllar Miloşeviç’in Lahey’de değil, Sırbistan’da yargı önüne çıkarılması gerektiğini savunanların sonunda susmasını sağlayacaktır.

Şimdi umulan, Miloşeviç’in cenazesinin neden olduğu olumsuzlukların Sırbistan’da rafa kaldırılması. Sırbistan Başbakanı Kostunica, son iki yıldır temkinli adımlarla Avrupa Birliği’ne yaklaşma politikası izliyordu. Geçmişe ait siyasi güçlerin, şimdiye dek elde edilen bu birikimi tahrip etmesine izin verilmemeli.