1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nükleer protestolarda ikinci raunt

8 Kasım 2010

Yüzlerce çevrecinin kendilerini raylara zincirlemesi üzerine 68 saat gecikmeyle Dannenberg’e ulaşabilen nükleer atık trenindeki konteynırlar, kamyonlara yükleniyor. Çevreciler, bu kez karayolunda eylemlere hazırlanıyor.

https://p.dw.com/p/Q1fa
Fotoğraf: AP

Fransa’dan Almanya’daki Gorleben deposuna yaklaşık 123 tonluk nükleer atık taşıyan tren zorlu bir yolculuğu geride bıraktı. Eylemlerine cuma günü başlayan nükleer enerji karşıtları, dün gece de rayları bloke ederek, “Castor” adlı trenin geçişini engellemeye çalıştı. Protestolar nedeniyle yolculuğuna ara veren tren ancak sabah saatlerinden itibaren istikametine devam edebildi.

Pazar sabahından itibaren yaklaşık 2 bin kişi rayların etrafında toplanarak trenin geçişini engellemeye çalıştı. Polis ve göstericiler arasında yer yer çatışma da çıktı. Alman polis sendikası başkanı Rainer Wendt bazı göstericilerin polise saldırdığını vurgulayarak güvenlik güçlerinin de bu eylemcilere karşılık verdiğini belirtti, Wendt şunları kaydetti:

Deutschland Atomkraft Proteste gegen Castor Transport in Gorleben
Fotoğraf: dapd

“Polis oldukça duyarlı davrandı. Güvenlik ekipleri bu gece eylemcileri oradan uzaklaştırarak doğru bir karar aldı. Bu oldukça yorucu bir işlem olsa da barışçıl niyetle gösteri yapanların güvenliği için gerekliydi. Ama polise karşı şiddete başvuranlara yönelik müdahale de kaçınılmazdı. Polisin bu kişilere uygun bir müdahalede bulundu. Bu yüzden de operasyonu yürüten ve bizzat katılan güvenlik güçlerini tebrik etmek gerekir. Bir yandan olası suçu engellemeye çalışırken, diğer yandan da barışçıl protestolara imkân vermeye gayret gösterdiler.”

Nükleer atık taşıyan 11 özel konteynırın, Dannanberg istasyonunda boşaltılması ve kamyonlara yüklenmesi işleminin gece geç saatlere kadar sürmesi bekleniyor. Nükleer atıklar buradan karayoluyla, yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Gorleben deposuna sevk edilecek. Çevreciler karayolu boyunca da protestolarda bulunmaya hazırlanıyor.

Çevreciler hükümete öfkeli

Castor Transport Deutschland Protest
Fotoğraf: dapd

Hrıstiyan Birlik Partileri ve Hür Demokrat Parti'den oluşan Angela Merkel liderliğindeki koalisyon hükümetinin Almanya'da kullanımda olan 17 nükleer enerji santralinin işletme süresinin uzatılmasını öngören tasarısına, Federal Meclis yaşanan büyük tartışmaların gölgesinde Ekim ayı sonunda "evet" dedi. Buna göre, 1980’den önce devreye giren yedi santral 8, kalan on santral de 14 yıl daha işletilecek. Nükleer karşıtlarına göre hükümet bu adımla enerji şirketlerinin isteklerine boyun eğerken, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini de engellemiş oldu.

Ancak Almanya Çevre Bakanı Norbert Röttgen radyoaktif atıkların depolanması konusuyla nükleer santrallerin işletim sürelerinin uzatılması kararı arasında bir bağlantı olmadığı görüşünde. Röttgen şunları söyledi:

“Radyoaktif atıkları depolama meselesi ile nükleer santrallerin işletim sürelerinin uzatılması konusu birbirinden bağımsız. 40 yıldan fazla bir süredir nükleer enerji kullanıyoruz. Bu santrallerden elektrik elde ediliyor, bu işlemin sonucunda da nükleer atık meydana geliyor. Bu konuda geçmişten gelen bir yükümlülüğümüz var. Bu yüzden de konunun nükleer santrallerin işletim süreleriyle bir alakası yok.”

Castor seferine yönelik protestolara bir dereceye kadar hak verdiğini belirten Çevre Bakanı Röttgen ancak protestolara gölge düşüren şiddet eylemlerine müsamaha gösterilemeyeceğini vurguladı:

“Her vatandaş doğru bulduğu konularda protesto hakkına sahip. Ancak siyasi görüş ayrılıklarına şiddet karıştırılmasına anlayış göstermemiz mümkün değil. Bu şekilde davrananlar barışçıl protestoları da tehlikeye atıyor. Polisin görevi de güvenliği sağlamak.”

Aşağı Saksonya Eyaleti dertli

Gorleben nükleer atık deposunun bulunduğu Aşağı Saksonya Eyaletinin Başbakanı David McAllister ise nükleer sevkiyata ilave olarak seferin güvenliğini sağlamak için ortaya çıkan ilave maliyetten şikâyetçi:

“Güvenliği sağlamakla görevli polislerin maliyeti, atık madde transferinden ziyade protesto gösterilerinden kaynaklanıyor. Bu soru örneğin futbol karşılaşmalarında ya da diğer büyük organizasyonlarda güvenliğin sağlanması için artan polis ihtiyacı ve buna bağlı artan harcamalarla karşılaştırılabilir. Bundan bağımsız olarak Aşağı Saksonya Eyaleti Castor seferleriyle ilgili olarak tüm ülkenin işini kendi başına üstlenmiş oluyor. Bu ülkenin tamamını ilgilendiren bir görevdir. Castor seferinin sonunda polis kullanımı ve artırılan güvenlik önlemlerinden kaynaklanan ilave 20-25 milyon euroluk harcamanın Aşağı Saksonya Eyaletine kalması hiç adil değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/AFP/Reuters, MK/BK/AŞ