1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nükleersiz dünya için harekete geçiliyor

7 Mayıs 2009

Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya, nükleer silahları azaltmayı ve yıl sonunda süresi dolacak olan Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması’nın yerini alacak yeni bir belge üzerinde görüşmelere başlandı.

https://p.dw.com/p/Hkw5
Fotoğraf: AP Graphics

Rusya Dışişleri Bakanlığı, taraflar arasındaki ilk görüşmeyi yapıcı olarak değerlendirildi. Bu değerlendirme, olumlu beklentileri de artırdı. Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikası Enstitüsü’nden Oliver Meier, şöyle konuştu:

"Başarı şansının genel olarak iyi olduğunu düşünüyorum. Temel konular açısından taraflar arasında önemli fark yok. Savaş başlıklarının azaltılması konusunda hemfikirler. Yasal olarak bağlayıcı ve denetlenebilir bir anlaşma konusunda da tercihleri aynı. Sorun, müzakere takviminin çok zorlayıcı olması, çünkü bir kaç ay içerisinde anlaşmaya varılmasını amaçlıyorlar ki bu çok zor.”

Depolanmış savaş başlıklarının anlaşmaya dâhil edilip edilmemesi gibi farklılıkların çözümü uzun zaman alırsa, sadece, yıl sonunda sona eren anlaşmanın süresi uzatılabilir. Çünkü Rusya bu maddeyi eklemek isterken, ABD istemiyor. Alternatif bir çözüm de ikinci tur görüşmelerde çok daha kapsamlı bir anlaşma imzalanana kadar benzer bir anlaşmada karar kılınması olabilir.

Obama'nın “nükleer silahsız bir dünya” hedefi

ABD Başkanı Barack Obama’nın çok daha büyük bir hedefi var. Nisan ayında Prag'da yaptığı konuşmasında dile getirdiği gibi, Obama “nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya” istiyor. Peki, birlikte nükleer silahların toplam yüzde 90’ına sahip olan Rusya ve ABD arasındaki bir anlaşma, diğer nükleer güçler üzerinde baskı yaratıp, nükleer silahsızlanma doğrultusunda küresel bir eğilim yaratabilir mi? Washington’daki Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Çalışmaları Merkezi’nden Miles Pomper, gerçekçi olmayan beklentiler konusunda uyarıyor:

"Nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması sürecinde olabilecek şey şu: Diğer ülkeler, ABD ve Rusya’nın nükleer silahsızlanma yönünde adım atma taahhütlerinde iyi niyetli oldukları konusunda ikna olabilir. Bu adımları atarlarsa diğer ülkeler, nükleer silahsızlanma konusundaki taahhütlerini yerine getirmeleri için İran ve Kuzey Kore üzerindeki baskıyı artırabilirler. Fakat bu ikisi arasında doğrudan bağlantı kurulamaz."

Nükleer silah sahibi ülkeler arasındaki fark

Uzmanlar nükleer silah sahibi her ülkenin aynı kefeye konulamayacağını vurguluyor. İlk kategoride Fransa, İngiltere ve Çin gibi nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması tarafından tanınan ülkeler oluşturuyor. Onları silahların azaltılması müzakerelerine dâhil etmek muhtemelen Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore gibi ülkeleri dâhil etmekten daha kolay olacak. Oliver Meier, 'gayrı resmi' nükleer silah sahibi ülkelerin durumunun bölgesel güvenlikle alakalı olduğunu belirtiyor:

"İsrail’den bahsettiğiniz zaman şüphesiz Orta Doğu sorunu var, İran sorunu var ve çoğu şey Orta Doğu’da nasıl bir ilerleme kaydedildiğine bağlı olacaktır. Hindistan ve Pakistan için Güney Asya’daki durum ve bu iki ülke arasındaki rekabet söz konusu oluyor. Kuzey Kore konusunda ise kimse bir şey söyleyemiyor. Şu anda Kuzey Kore’nin nasıl bir politika izlediğini tahmin etmek çok zor.”

Michael Knige / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Ahmet Günaltay