1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nazilerin kitap yakma eylemi 70 yaşında

Otto Busch10 Mayıs 2004

Adolf Hitler, iktidarının ilk aylarında, bundan tam 70 yıl önce bugün Berlin sokaklarında binlerce kitabın yakılmasını sağlayarak "Nazilerin gerçek yüzüne" dair ipuçları vermişti.

https://p.dw.com/p/Aake
Naziler kitapları meydanlarda yakmıştı
Naziler kitapları meydanlarda yakmıştıFotoğraf: AP

"Alman olmayan her şeyi ateşe verin. Materyalizme ve sınıf kavgasına karşı. Halkın birliği ve idealist yaşam anlayışı için. Ben Karl Marx ve Kautsky´nin yazılarını ateşe veriyorum."

Berlin 10 Mayıs 1933. Almanya´nın başkentinde olduğu gibi, Almanya´nın birçok şehrinde açık meydanlarda odun yığınları ateşe veriliyor. Fakat bu olay sadece Berlin´de değil, özellikle üniversite şehirlerinde de gercekleşiyor. Hitler´e uymayan Alman edebiyatının önde gelen eserleri, o dönemlerde denildiği gibi her şeyden "temizleniyordu". Böylece yüzbinlerce kitap haftalarca meydanlardaki ateşlerde yakılıyordu.

"Sembolik hareket"

"Ben Heinrich Mann, Ernst Glaeser, Erich Kästner´in yazılarını ateşe veriyorum." Bu olayları organize edenler, kitap yakmayı bir sembolik hareket olarak görüyorlardı. Eski çağlarda olduğu gibi, ateşe temizleyici ya da hastalıktan arındıran bir güç olarak bakıldığından, kitap yakma olayında, nefret edilen Weimar Cumhuriyeti'nden kalan ruhi eserleri ve düşünüşleri ateş içerisinde yok etme amacı vardı. Nazi propaganda bakanı Joseph Goebbels´in her zaman söylediği gibi, "Almanya´da toplumun iç ve dıştan temizlenmesi" gerekiyordu.

Şaka gibi algılandı

"Ben Maria Remarque´nin yazılarını ateşe veriyorum." Kitap yakma olayına, Almanya´da hemen hemen hiç kimseden bir karşılık gelmiyordu. Kitapçılar ve yayın evleri oportünist davranıyor, eğitimi yüksek olan halk, o dönemin gerçek karakterini ve politik durumunu gözardı ediyordu. Bunu üniversite öğrencilerinin yaptığı bir şaka olarak görüyordu. Yurtdışından gelen tepkiler de farksızdı. Çoğu bunu eğlenceli, üniversitelilerin işgüzarlığı olarak görüyordu.

Thomas Mann'ın mektubu

Gerçek durumu gözardı etmeyen ve bunu açık bir şekilde ifade eden yazarlardan birisi 1929´da literatür nobel ödülünü alan Thomas Mann´dı. Mann, nasyonal sosyalistlerin başa geçmesinden hemen kısa süre sonra 1933´de İsviçre´ye iltica etti ve daha sonra 1939´da Amerika Birleşik Devletleri´ne geçti. Mann´ın Bonn Üniversitesi Felsefe Fakültesi tarafından verilen fahri doktorası geri alındığında, ünlü yazar üniversite dekanına yazdığı bir mektupta şunlar yazıyor:

"Sürgün olarak yaşadığım dört yılın kendi irademle seçtiğim bir yol olduğu söylenemez ve olayın ayıbını da örtmez. Almanya´da kalsaydım ya da geri dönseydim, büyük ihtimalle hayatta olmazdım. Rüyamda bile, ilerlemiş yaşımda evimden uzaklaştırılmış bir ilticacı olarak yaşayacağımı düşünmezdim."

Hitler'in işaretlerinden biri

Hitler hükümet başkanı olmadan Berlin´de spor salonunda yaptığı konuşmada kendisini halka şöyle tavsiye etmişti: "Alman halkı, bize dört yıl zaman verin ve ben size yemin ediyorum ki, bu işin başına nasıl geçiyorsam öyle gideceğim."

Hitler'in verdiği mesajı, çok az kişinin anladığı belli oluyor. 10 Mayıs 1933´te gerçekleşen kitap yakma olayı, Hitler'in işaretlerinden biriydi.