1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schwierige Aufgabe - Obama will die Finanzmärkte reformieren

7 Temmuz 2009

Kapitalizmin anavatanı ABD, küresel krizin ardından finans sisteminde radikal değişiklikler istiyor. ABD Başkanı Obama, G8 zirvesinde liderleri iknaya çalışacak.

https://p.dw.com/p/IioH
Fotoğraf: AP

Dünya ekonomisine son yıllarda adını yazdıran Çin, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin de davetli olduğu önde gelen sanayi ülkeleri ile Rusya arasındaki Sekizler Grubu zirvesi bu yıl İtalya’da yapılıyor.

Ele alınacak konuların listesi oldukça uzun. İklimin ısınmaktan nasıl korunacağı, İran’daki gelişmeler, Ortadoğu barış süreci ve tabii dünya ekonomik krizi ile mücadele imkanları. ABD Başkanı Barack Obama ise finans piyasası reformuyla ilgili önerilerini ortaklarına benimsetmeye çalışacak. Rüdiger Paulert, ABD Başkanı’nın finans piyasasına çeki düzen verme planını büyüteç altına aldı:


Logo G8 in Rom 2009
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Barack Obama’nın uluslararası finans piyasasına çeki düzen verme konusundaki sözleri, kapitalizmin anavatanına göre oldukça sert. Bir yıl önce böyle konuşsa, hemen komünist damgasını yerdi. Obama zorla uygulatmanın “istisna” değil “kaide” olacağı şeklindeki sözleriyle, güdümlü bankacılığın finans sistemini kalıcı esenliğe kavuşturacağına inandığını gösterdi. Başkan’ın kurtarma planındaki püf noktası Amerikan Merkez Bankası. Obama bu konuda şunları kaydetmişti:

“Merkez Bankası’na ek yetkiler verilmesini ve bankanın, iflas etmeleri durumunda bütün ülke ekonomisinin tehlikeye sürükleneceği banka holdingleriyle diğer büyük şirketler üzerinde düzenleyici olma sorumluluğuna kavuşturulmasını öneriyorum.”

Bu durumda sigortacılık devi AIG ve ona bağlı büyük yatırım şirketlerinin murakabesi de Amerikan Merkez Bankası’na bağlanmış olacak. Böylece Merkez Bankası, iflas etmeleri durumunda bütün Amerikan ekonomisini girdaba sürüklemesi mümkün olan büyük finans kuruluşlarını gerektiğinde devletleştirebilecek.

Finans kuruluşlarına sıkı takip

Barack Obama
Fotoğraf: AP

ABD Başkanı Obama aynı zamanda, sağduyuya göre çoktan yürürlüğe konmuş olması gereken bazı ek kurallar üzerinde de duruyor:

“Bütün finans kuruluşlarının öz sermaye limitini yükselteceğiz. Yatırım fonlarında danışmanlık yapan herkesin borsa denetleme kurulunda sicili olacak. Ekonomik sistemi uçurumun eşiğine getiren kredi riskleri ve diğer finans türevleri ticaretini de kesin kurallarla bağlayacağız. Kreditör, verdiği kredinin azami %95’ini satabilecek. Böylece, alacağını tahsil etmesi kendi menfaatine olacak.”

Tüketici doğru bilgilendirilecek

Amerikan yönetimi tüketiciyi ve parasını yatırım fonlarına emanet eden küçük tasarruf sahibini de düşünüyor. Tüketiciyi korumu kurumu, özel müşteriyi ev ya da otomobil satın alırken kullanacağı kredi hakkında aydınlatacak ve kredi sözleşmelerinde yer alan müşteri aleyhindeki ek şartnameleri iptal ettirecek. Öte yandan Başkan Obama ülkedeki dört ayrı denetleme kurulunun birbirinden habersiz çalışmaması ve finans krizi patlak verdiği sıradaki gibi bocalamaması için de bir ‘yüksek murakabe şurası’ kurmak istiyor.

Ancak ABD Başkanı’nın bu önerilerini Kongre’ye onaylatması kolay olmayacak. Yabancı ülkelerin kurtarma planına ikna olması, Amerikan finans branşının uluslar arası rekabet gücünü kaybetmesinden endişe eden Obama için en büyük destek olacak.

Planın ağırlığı uluslararası piyasalar

Washington Post gazetesinin köşe yazarlarından Steven Pearlstein, ABD Başkanı’nın finans krizinin küresel sorun olduğunu unutmadığını belirtiyor ve ekliyor:

“Obama’nın kurtarma planı 88 sayfalık bir dosya. Bunun 30 sayfası sermaye piyasası kuralları ile standartların dünyanın diğer önde gelen ülkeleri ile nasıl koordine edileceğine ayrılmış.”

Obama’nın kaybedecek vakti yok. Ekonomik ve mali krizin aşılmasından sonra reform arzusunun azalabileceğinden endişe ettiği için Sekizler zirvesinde ortaklarına baskı yapacak. Eylül ayında Pittsburgh’de yapılacak olan 20’ler Grubu Zirvesi’nde küresel reformların gerçekleşme aşamasına gelmesini umuyor. Bunu başarabilirse, Amerikan Kongresi’ne de reform yasasını yılsonundan önce onaylamaktan başka çare kalmayacak.


Rüdiger Paulert / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek