1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Obama’nın programına Stiglitz damgası

28 Ocak 2010

Dev bankaları uyaran Amerikan Başkanı Obama’nın yeni önerileri, Nobel ödüllü iktisatçı Stiglitz’ten izler taşıyor. Stiglitz son çıkışında ‘zombi bankaları’ eleştirdi, Türkiye’yi övdü. Thomas Kohlmann’ın haberi:

https://p.dw.com/p/Lj88
Joseph E. StiglitzFotoğraf: AP

Ne zaman, “küresel finans krizinden hangi derslerin alınması gerektiği” tartışılsa, Nobel iktisat ödülü sahibi Joseph Stiglitz de söyleyecek bir şeyler bulur.

Eski ABD başkanlarından Bill Clinton’un ekonomik danışmanlığını da yapmış olan tartışmalı iktisat profesörü finans sektörüne veryansın ediyor. Ünlü ekonomistin tezleri, Başkan Barack Obama’nın, mali krizi konu alan son konuşmasında sıraladığı taleplere tıpa tıp uyuyor. Joseph Stiglitz, Başkan Obama’nın bankacılık branşıyla ilgili olarak açıkladığı reform planını son derece isabetli buluyor.

Joseph Stiglitz’e göre hiçbir bankanın, “iflas etmesinin felaket anlamına gelebileceği” ölçüde büyümesine izin verilmemeli. Stiglitz, devletin bankalara can simidi atmasının, yüksek riskli işlerle dünya ekonomisini uçurumun kenarına sürükleyen bankerlere verilmiş yanlış bir sinyal olacağı görüşünde.

Stiglitz, “Zombi bankalara akıtılan milyarlar, on yıllardır vergi mükellefinin parasıyla şişirilmiş bir ekonomik sektörü teşvik etmekten başka bir şey değildir” görüşünü savunuyor.

Finans sektöründe suni büyüme

New York’un Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Stiglitz, devletin hatalı sübvansiyonlardan kaçınması gerektiğini söylüyor:

“Kredi ticaretinde büyük hatalar yapan bankaları bol parayla besledik. Bu, sübvansiyondan başka bir şey değildir. Sübvanse etmekle, finans branşını suni şekilde şişirmiş olduk.”

Stiglitz, krizden önce Amerikan özel sektöründeki kârların yüzde 40’ının banka ve yatırım şirketi bilançolarına işlendiğini hatırlatıyor ve bunun son derece hatalı olduğunu söylerken sadece iktisatçı sıfatıyla konuşmuyor:

“Rakamların çığırından çıkmasıyla, bizi biz yapan değerleri kaybettik. Bir gecede Amerikan bankalarına 700 milyar dolar havale ettik. Bütün dünyanın yıllık kalkınma yardımları 60 ila 70 milyar dolar tutuyor. Yani bütün sanayi ülkelerinin on yılda yaptığı kalkınma yardımlarını bir saat zarfında elden çıkardık. Daha muhtaç durumda olan kim? Amerikan bankaları mı, yoksa kalkınma halindeki ülkeler mi? Bu durumda ahlaki değerlerimizi gözden çıkardığımızı söylemek, doğru olmaz mı?”

Mali işlemlere vergi önerisi

Stiglitz'e göre, büyük bankaların bundan böyle son derece riskli işler yapıp, daha karmaşık ve anlaşılması imkânsız yatırım ürünleri icat etmek yerine reel ekonomiye kredi vermesi için yapılabilecek tek şey var; O da, bütün dünyada mali işlemlerin vergilendirilmesi. Stiglitz şöyle konuşuyor:

“İktisatçıların temel çevre kuralı, ‘madem çevreyi kirlettin, öyleyse temizle!’dir. Finans branşı dünya ekonomisini bozuk yatırımlarla zehirledi. Şimdi bunun temizlenmesi gerekiyor. Sebebiyet verdikleri maliyeti kalkınma halindeki ülkelerin masum işçisinin ve mesken sahibinin sırtına yüklediler. Muazzam meblağlardan söz ediyoruz. Ama, astronomik rakamlar değil, ekonominin işleyebilirliği ön planda olmalıdır.”

ABD'ye eleştiri, Türkiye'ye övgü

Joseph Stiglitz uluslar arası mali işlemlerin vergilendirilmesi kadar, sanayi ülkelerindeki mali denetleme mekanizmasının revizyondan geçirilmesinin de kaçınılmaz olduğu görüşünde. Nobel ödüllü iktisatçı Batılı sanayi ülkelerinin Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerden çok şey öğrenebileceklerini söylüyor:

“Kalkınma halindeki ülkelerde bankalar ve tanzim kurumları ABD’dekinden çok daha iyi denetlendi. Brezilya, Hindistan veya Türkiye'nin ABD'ye ekonomik politika ve mali denetleme alanlarında teknik yardım yapmasını öneririm.”

© Deutsche Welle Türkçe

Thomas Kohlmann / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek