1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Obama Medeniyetlerin kesiştiği ülkeden seslenecek

Değer Akal / Deutsche Welle4 Nisan 2009

Obama, Batı ittifakının bir parçası olmakla birlikte İslam inancının egemen olduğu ve kendisinin ilk ismi “Hüseyin’e” vurgu yapılan bir ülkeden, Türkiye’den, Müslümanlara zeytin dalı uzatacak.

https://p.dw.com/p/HQH7
Fotoğraf: AP

G20 ve NATO zirvelerine odaklanan uluslararası toplum şimdi tüm dikkatlerini Türkiye'ye çeviriyor. Dünyada ve özellikle İslam ülkelerinde yaşayan milyonlarca insan, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye ziyaretine kilitlenmiş durumda.

Bunun başlıca nedeni, Batı ile Doğu arasında “istikrarlaştıran güç” olarak görülen Türkiye’de, Obama’nın vermeye hazırlandığı mesajlar. Obama, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitap edecek, Medeniyetler İttifakı Forumu’na katılacak ve ayrıca Tophane’deki İslam Eserleri Müzesi’nde Türk öğrencilerle bir araya gelecek. Bu toplantıya video-konferansla, Avrupa ve Ortadoğu’dan diğer öğrenciler de katılarak sorular sorabilecek.


Amerikalılara ve dünyaya “Biz İslam’la savaşmıyoruz. İslam dünyasıyla ortak çıkar ve karşılıklı saygıya dayalı yeni ilişkiler inşa edeceğiz” sözünü veren Obama, medeniyetlerin kesiştiği İstanbul’da tüm kesimlere zeytin dalı uzatmaya çalışacak.

Eisenhower sonrası en önemli ziyaret


Ancak ziyaret Türk-Amerikan ilişkileri bakımından da kritik önem taşıyor. DW’ye konuşan Ankara merkezli Uluslararası Politika Araştırma Enstitüsü IPRI’nin Direktörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Bence bu en önemli ziyaretlerden biri. Bu ziyareti Eisenhower’ın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaptığı ziyaretle kıyaslayabilirim” diye konuştu.


Hillary Clinton Abdullah Gul Türkei 2009
Fotoğraf: AP

Bush döneminde Türkiye’nin Irak savaşına destek vermemesiyle ikili ilişkilerdeki “stratejik ortaklık retoriği” büyük darbe aldı. Oysaki Obama’nın Türkiye’yi çevreleyen bölgedeki hedefleri için Ankara’nın ve Türk halkının çok önemli desteğine ihtiyacı var. Obama ziyaretini hazırlamak için Ankara'da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Başkan Obama ve kendisinin Türk mevkidaşlarıyla, ilişkileri güçlendirmek ve derinleştirmek hedefiyle çaba göstereceklerine yönelik inancını dile getirmiş ve “birlikte daha çok çalışmak için fırsatlar yaratacağız” demişti.


Ortak stratejik anlayış arayışı


Her iki taraf açısından ilişkileri yeniden stratejik ortaklık rayına sokmak hayati önem taşıyor. Prof. Mustafa Aydın, “ABD’nin yaptığı herşey gayet tabi ki Türkiye’nin politika ve çıkarlarını etkiliyor. İran, Irak ve Afganistan çok önemli konular. Her iki ülkenin farklı konular hakkında oturup konuşup, anlaşması gerekiyor” görüşünü dile getirdi. Obama’dan Türkiye’nin AB üyelik sürecine destek beklendiğini aktaran Aydın, “Herşeyden önemlisi dünya politikaları ve olayların nereye doğru gittiği konusunda ortak stratejik anlayışa sahip olmaktır” dedi.


Türkiye'nin Batılı kimliğine vurgu yapacak


EU-Gipfel in Brüssel - Flaggen
Fotoğraf: dpa

ABD'deki 11 Eylül saldırıları sonrasında yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi adeta bir kimlik bunalımına sürüklemesi ve AKP Hükümeti’nin son dönemlerdeki çıkışları, Batılı ülkelerde, “Batı ittifakının üyesi Türkiye, yüzünü İslam ülkelerine mi çeviriyor?” sorusunu da gündeme getirdi. DW'ye konuşan Washington Enstitüsü Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, Obama’nın NATO zirvesinin hemen ardından ve Avrupa’dan Türkiye’ye gelme kararının "sembolik" olarak önem taşıdığına vurgu yaptı:


“Obama şunu söylüyor: Türkiye bir Müslüman ülke olabilir, ama Batıya aittir. Bu, daha önceki Bush yönetiminin Türkiye’yi, İslam dünyasının bir parçası olan Müslüman ülke olarak görme politikasıyla taban tabana zıttır. Obama bunun doğru olmadığını söylemektedir. Türkiye Müslüman olabilir ama yeri Batı’dır.”

“Obama Türkiye’nin çizgisine yaklaşacak


Barack Obama bei Vorwahl Ralley in Iowa
Fotoğraf: AP

Bu arada Türk- Amerikan ilişkilerini ay sonunda krize sürükleyebilecek bir diğer önemli konu da 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili. Obama’nın, Ermeni diasporasına seçimlerden önce Ermeni katliamının yıldönümü olarak görülen 24 Nisan’da olayları “soykırım” olarak nitelendirme sözü verdiği iddia ediliyordu. Soner Çağaptay’a göreyse Obama ziyareti sırasında Irak ve Afganistan için Türkiye’nin ne denli önem taşıdığını ve kaybedilmemesi gerektiğini daha iyi anlayacak.


Çağaptay, “Başkan Obama, Ankara’da oturup aslında Ankara’nın İran, Irak, Suriye, Rusya ve Gürcistan’a sadece birkaç saatlik uçak yolculuğu mesafesinde olduğunu görünce Türkiye hakkında çok farklı düşünecek” görüşünü dile getirdi.


Bu arada Türkiye ve Ermenistan arasında, İsviçre arabuluculuğunda ve ABD’nin desteklediği görüşmelerde sona yaklaşıldı.


Diplomatik kaynaklar, sınırın açılması ve diplomatik ilişkilerin başlatılması dâhil bir çok konuda mutabakat sağlandığını ifade ederken tek engel olarak Ermeni diasporası ve Azerbaycan’a işaret etti.


Çağaptay da, Obama’nın bu gelişmeler ve Türkiye’nin önemini anladıktan sonra “soykırım” ifadesi konusunda farklı bir düşünceye sahip olacağına dikkat çekti. Çağaptay şunları kaydetti: “Türkiye’nin Ermenistan ile yakınlaşması ve ziyareti sonrasında ABD başkanının buraya dönerek “Ermeni soykırım bildirisi” pozisyonu benimsemesi çok güç olacak. Ki bir çok kişi bu sefer ilk kez bir ABD başkanının bunu yapacağını söylüyor. Ancak Türkiye’yi ziyaret etmeden önceki Obama ve ziyaret ettikten sonraki Obama arasında fark olacak. Ve bence ziyaret sonrası Obama duruşu, Türkiye’nin çizgisine daha yakın olacaktır.”