1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Olmert ateşle oynuyor

Peter Philipp/DW13 Kasım 2006

İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in Washington ziyareti, Konrge seçimleri sonrası ABD Başkan Bush’un Ortadoğu politikasının değişebileceği endişesi ile başladı. İsrail’in son operasyonları nedeniyle kınanmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi’ne getirilen öneri, ABD’nin vetosu ile bloke edilmiş olsa da Kongre'de çoğunluğun Demokratlara geçmesinin en azından bu bölgeye akan mali kaynakları etkileyeceği biliniyor. Bush’tan önce Dışişleri Bakanı Rice ile buluşan Olmert’i bekleyen sürprizleri Peter Philipp değerlendiriyor...

https://p.dw.com/p/AZnP

Yaz aylarında yaşanan Lübnan savaşı sırasında Kudüs ile Washington arasındaki ilişkide sorun yoktu. Aksine Amerikalılar, BM Güvenlik Konseyi’nin ateşkes kararı almasını uzun süre engelleyerek, İsrail’in askeri başarı elde etmesine yardımcı olmak istediler. Beyaz Saray, Hizbullah ile mücadeleyi, “haydut devletler” olarak nitelendirdiği İran ve Suriye’nin bölgedeki etkisini kırma fırsatı olarak görüyordu.

En azından o zaman öyleydi. Çünkü şimdi Washington’un Ortadoğu’daki bu iki aktör konusunda fikrini değiştirmesi olası. Irak çıkmazından kurtulmanın yollarını arayan Irak konusunda çözüm üretmekle görevlendirilen Baker Komisyonu, Suriye ve İran’ın sorunun çözümüne yardımcı olmalarını ihtimalinin de gözönünde bulundurulduğunu kamuoyuna sızdırdı bile. Başkan Bush’un bu tür önerilere sıcak bakması olası. İsrail, bu işaretleri kaygı ile izliyor. Ehud Olmert’in ziyareti öncesinde, İran’ın nükleer stratejisini devam ettirmesine asla izin verilmeyeceği, gerekirse silah gücü ile engelleneceği açıklamalarının yapılması tesadüf değil.

Bu tehlikeli bir oyun. Sadece İran’dan hemen karşı tehdit geldiği için değil, aynı zamanda Olmert hükümetinin Washington ile arasındaki uzlaşmayı bir kenara bırakıp tek başına hareket edebileceği sinyali vermesi yüzünden. Bu ABD’ni zor durumda bırakacak. Washington’ın İsrail’in Beyt Hanun saldırısının kınanması için Güvenlik Konseyi’ne getirilen öneriyi veto etmesinin yarattığı tepkiler ortada. Amerika’nın İsrail’in olası İran saldırısı karşısında susmasının yaratacağı etkiyi düşünün.

Ehud Olmert, Bush’un İsrail’e olan özel ilgisinin sihrine güveniyor. Ama bu sihrin etkisi kalmadı. Sadece Kongre seçimleri yüzünden değil, artık Şaron da görevde değil. Komadaki eski Başbakan, Beyaz Saray’da özel ortak çıkarlara sahip oldukları etkisi yaratabiliyordu. Olmert ise aksine bir risk faktörü olarak görülüyor. Lübnan savaşı, Gazze Şeridi'ndeki sonuçsuz olduğu kadar acımasız operasyonlar, iç politikada sağa kayış ve dış politikadaki belirsizlik Olmert’e yönelik güvensizliğin nedenleri. ABD için böyle bir politikacı ile yakınlık kurmak, yeni ya da en azından değiştirilmesi beklenen Ortadoğu politikası için sorun haline gelebilir.

Bu yeni politikanın sadece Tahran ve Şam’a karşı yeni bir duruşa yol açması değil, aynı zamanda Filistinlilerle çatışmanın durdurulmasından yana olması da gerekir. Yübnan'daki Sinyora hükümetinin çökmemesi için, İsrail–Lübnan anlaşmazlığına bulunan uluslararası çözümün Kudüs tarafından kabul edilmesini sağlaması da zorunlu.

Değişimin işaretleri son derece güçlü. Ama Olmert hükümetinin sukunetini koruması gerekir, çünkü temel bir dostluk, politika değişimi yüzünden yıkılmaz. Tehlikeli olan karşı tarafı gözetmeyen tek yanlı politikaların vereceği zarardır. Kudüs’ün ABD ile ilişkisini aslında bundan koruması gerekir.