Orta Asya'dan Avrupa'ya uyuşturucu rotası

Görüşmelerde dikkatler, özellikle Balkan ülkelerine yöneltiliyor. Eski Yugoslavya'ya ait bölgelerde, Balkan Savaşı öncesi ve sırasında, resmi istihbarat birimleri, belli kişileri cinayet ve yağmalama gibi konularda eğitiyordu. Çatışmalar sona erdiğinde de bağlantılar devam etti. Uyuşturucu ve silah ticareti, mal ve insan kaçakçılığı, haraç ve kadın ticareti Balkanlar’daki çok sayıda ülkeye yayılıyor. Acımasız mafya yöntemleri, zaman zaman pek çok Güneydoğu Avrupa ülkesinin de gündemindeydi. Bazı ülkelerde ise hâlâ gündemde.

BM’nin son çalışması, uyuşturucunun Orta Asya'dan Avrupa’ya nasıl ulaştığını ortaya koyuyor. Buna göre, Orta Asya’da üretilen afyon, Ortadoğu’daki üretim tesislerinde uyuşturucuya dönüştürülüyor. Ve her yıl yaklaşık 80 ton eroin Balkanlar üzerinden Avrupa’ya geliyor. Hamburg’daki narkotik şube komiserlerinden Oliver Erdmann, uyuşturucunun Karadeniz limanlarından AB’ye nasıl ulaştığını şöyle açıklıyor:

“Şüphesiz Balkan güzergâhı, uyuşturucu ticaretinde büyük bir rol oynuyor. Daha önce de böyleydi. Büyük oranda uyuşturucu Afganistan ve Türkiye istikameti ve ayrıca üretici ve afyon yetiştiricisi ülkeler aracılığıyla, Balkanlar üzerinden Batı Avrupa’ya ulaşıyor.“

Balkanlar’daki polislere danışmanlık

Komiser Erdmann, iki yıldır, AB polis misyonu çerçevesinde, Saraybosna’daki meslektaşlarına danışmanlık yapıyor. Durumundan memnun. Bu yıl Bosna Hersek’in başkentinde, Devlet Soruşturma ve Koruma Dairesi’nden ağır silahlı özel timler, düzenledikleri baskınlarda, tehlikeli suç örgütlerinin onlarca üyesini ele geçirdi. Önemli kanıtlar toplandı ve ayrıca bölgesel mafya patronları ve onların Sırbistan ve Hırvatistan’daki aracıları da tutuklandı.

“Son zamanlarda, uluslararası işbirliğin oldukça geliştiği ifade edilmeli. Sınır ülkeler ya da komşu ülkelerin ve ayrıca Batı Avrupa’nın dâhil olduğu nispeten daha çok uluslararası tatbikat mevcut. Biz de Almanya, İtalya ve Slovenya'nın katıldığı bir tatbikat yapmıştık.“

Bosna'daki AB polis misyonunun siyasi danışmanlarından Tobias Flessenkemper, bu işbirliğinin ilk meyvelerinin alınmaya başlandığını belirtiyor:

“Polisin mesleki yeterliliği, oldukça memnuniyet verici. Bu, yavaş bir süreç. Ayrıca genel şartları yaratabilmek için siyasi kararlılık da görüyoruz. Suç sorununun tamamen çözüleceği inancına kesinlikle yol açılmamalı. Sadece daha iyi yönetim sağlanmalı. Ve bu bir devlet görevidir.“

“Suçlular bazı kesimlerce korunuyor”

Yaklaşık bir yıldır, Balkanlar’daki polisin bölgeler üstü başarılarının yanı sıra, küçük çete savaşlarında öldükleri ve yaralandıklarına dair haberler de geliyor. Sırbistan'ın organize suçlar için kurduğu özel mahkemelerinde görevli yargıç Maja Kovacevic-Tomic, organize suç çetelerinin uluslararası güvenlik işbirliği sayesinde kendilerini köşeye sıkışmış hissedebileceğine vurgu yapıyor:

“Onları ortaya çıkarmak çok zor. Organize suçlar, toplumun tüm katmanlarını istila ediyor. Devlet, adalet ve polisten bazı kesimlerce korunuyorlar. Baş tanık, soruşturmanın başarılı olabilmesi için anahtar rol oynuyor. Yani çevreden konuşmaya hazır biri.“

© Deutsche Welle Türkçe

Filip Slavkovic / Çeviren: Başak Sezen

Editör: Baha Güngör