1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

150710 Syrien Außenpolitik

16 Temmuz 2010

Suriye İran, Hamas ya da Hizbullah ile olan sıkı ilişkileriyle Ortadoğu barış sürecinde hem etkili hem de engelleyici bir role sahip olarak görülüyor.

https://p.dw.com/p/ON6k
Suriye Devlet Başkanı Beşar EsadFotoğraf: AP

Ortadoğu uzmanları nesillerdir, Suriye’nin Ortadoğu barışının anahtarı mı yoksa bir engeli mi olduğunu tartıştılar. Aslında iki olasılık da birbiriyle bağlantılı. Şam hükümeti, Lübnan’daki Hizbullah ve Gazze’deki radikal İslamcı Hamas örgütleriyle sıkı ilişkileri dolayısıyla hem büyük nüfuza, hem de engel potansiyeline sahip. Önemli olan, bu potansiyelin nasıl kullanıldığı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 17 Temmuz'da göreve başlamasının 10’uncu yılını kutlayacak. Peki, bu ülke, Esad yönetimi altında, bölgedeki zorlu barış çabalarında ne gibi bir rol oynuyor?

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 10 yıl önce görevi devraldığı babası Hafız Esad gibi, İran, Hamas ya da Hizbullah ile ilişkilerde benzer bir esneklik gösteriyor. Ancak Suriye kamu yayın kurumları Beşar Esad yönetimi altında da katı bir İsrail karşıtı rota izliyor. Bu sevilmeyen komşu ülke, Suriye’de sürekli bir saldırgan olarak tasvir ediliyor ve klasik propaganda yöntemi kapsamında da bir “Siyonist Oluşum“ olarak adlandırılıyor. Şam sokakları ise Esad’ı Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ya da İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile birlikte gösteren propaganda afişleriyle dolu. Hamas yönetimi de bir kaç radikal Filistinli örgüt temsilcilsi gibi Suriye metropollerinde ikâmet ediyor.

İsrail hükümetini "piroman" olarak adlandırdı

Bu arada Esad, Ortadoğu barışı ve Batılı devletlerle daha iyi ilişkilere ilgi gösterdiği konusunda da sürekli sinyal veriyor. Suriye Devlet Başkanı bu tutumuyla, ara sıra İsrail’i haritadan silme propagandası yapan İran, Hamas ya da Hizbullah gibi dostlarından da ayrılıyor. Esad, İsrail’i eleştirdiği zaman, barış yanlısı görünmeyi tercih ediyor. Suriye Devlet Başkanı, haziran ayı ortasında, İsrail deniz kuvvetlerinin Gazze yardım gemisine düzenlediği saldırıyla ilgili "Saldırı, yakın gelecekteki her türlü barış şansını yok etti. Bu saldırı, İsrail yönetiminin piromanlığını bir kez daha kanıtladı. Böyle bir hükümetle barışa ulaşılamaz" ifadelerini kullanmıştı.

İsrail-Suriye görüşmeleri askıya alındı

Beşar Esad, barış için kesinlikle çaba gösterdi. Babası gibi İsrail ile dolaylı barış görüşmelerine onay verdi. Bu görüşmeler, Türkiye’nin arabuluculuğunda yürütülüyordu ancak 2008 yılındaki Gazze Savaşı’ndan bu yana askıya alındı. Son dönemlerde gerginleşen Türkiye-İsrail ilişkileri nedeniyle de yakın bir zamanda görüşmelerin tekrar başlaması olası görünmüyor. Aksine uzmanlar, bölgedeki yeni bir savaş tehlikesinden söz ediyorlar.

İsrail’in aksine çoğu Avrupalı gözlemci, Suriye’nin bölgede yeni bir çatışma istemediği görüşünü taşıyor. Suriye, eski ABD Başkanı George Bush tarafından “şer ekseni“ne dâhil edilmiş olsa da Suriye Devlet Başkanı, çoktandır batılı politikacılar trafından kabul görüyor.

Suriye'nin ekonomik ve siyasi çıkarları

Şüphesiz Suriye’nin de barış rotasını tutması ve batılı devletlerle işbirliği yapması bazı çıkarlarıyla alakalı. Suriye, işlemez durumdaki ekonomik sistemini reforme etmek istiyor. Bunun için Amerikan yaptırımlarından kurtulması şart. Öte yandan 1967 yılında İsrail tarafından işgal ve daha sonra da ilhak edilen Golan Tepeleri’ni geri alabilmek için çabalıyor. Bu konu, Suriye için bir prestij meselesi.

Peki, Esad, iç ve dış politikayı gerçekten riske atıp, özel bir Golan Anlaşması imzalayabilir ve Batı ile daha iyi ilişkiler adına, Hamas, Hizbullah ve İran ile dayanışmadan vazgeçebilir mi? Bugüne kadarki tüm ikna çabaları başarısız oldu. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton şubat ayında, Esad’a İran ile kurulan sıkı stratejik ittifakı gözden geçirmesi çağrısı yaptığında bunun hissedilmesini sağlamıştı. Beşar Esad'ın yanıtı oldukça sertti: "Başkalarının Ortadoğu ya da tarihimiz hakkında bize vereceği derse ihtiyacımız yok. Sorunlarımızla kendimiz ilgileniyoruz ve kendi çıkarlarımızı da kendimiz gözetiyoruz.“


© Deutsche Welle Türkçe


Rainer Sollich / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay