1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu Dörtlüsü'nün bilançosu

Peter Philipp2 Şubat 2007

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü bugün (02.02) Washington’da biraraya geliyor. Deutsche Welle editörlerinden Peter Philipp kuruluşundan bugüne Ortadoğu Dörtlüsü’nün profilini çıkardı:

https://p.dw.com/p/AZWD
Ortadoğu Dörtlüsü'nün 2002 yılındaki toplantısında çekilmiş bir fotoğraf
Ortadoğu Dörtlüsü'nün 2002 yılındaki toplantısında çekilmiş bir fotoğrafFotoğraf: AP

Ortadoğu Dörtlüsü’nün kuruluşuna giden süreç, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un, 2002 yılının Nisan ayında Ortadoğu ile ilgili yeni bir girişim başlatma kararına dayanıyor. Filistin İntifadası ikinci yılına girerken Ariel Şaron liderliğindeki İsrail yönetimi “güvenlik duvarı” adı altında Filistin bölgelerini izole eden bir hattın inşasına girişti. Artan gerginlik üzerine ABD Başkanı Bush’un bölgeye yolladığı Dışişleri Bakanı Colin Powell, burada bir dizi temas yürüttükten sonra İspanya’nın başkenti Madrit’de Avrupa Birliği, Rusya ve Birleşmiş Milletler temsilcileriyle biraraya geldi. Ortadoğu barışına giden yolu tartışan taraflar, böylece Ortadoğu Dörtlüsü oluşumunun da temelini attılar.

Sorun uluslararası boyut kazandı

Siyasi gözlemciler, Ortadoğu Dörtlüsü girişimini, bölge meselelerinin Amerika Birleşik Devletleri’nin sorumluluk sahasından uluslararası toplumun icra alanına kaymaya başladığının bir göstergesi olarak değerlendirdi. Ortadoğu Dörtlüsü bu kapsamda “yol haritası” olarak adlandırılan barış planının da ana hatlarını hazırladı.

Yol Haritası’nın hedefleri

Şiddetin sona ermesi, bağımsız Filistin devletinin kuruluşu ve ihtilaf tarafların karşılıklı olarak birbirlerini tanıması, yol haritasının belli başlı esasları olarak öne çıktı. Birkaç yılı kapsayan aşamalı bir plan vasıtasıyla hedeflere varılması, uluslararası toplumun sözkonusu hedeflere destek sağlaması kararlaştırıldı.

Filistin ve İsrail temkinli

Gerek İsrail gerekse Filistin, Ortadoğu Dörtlüsü’nün girişimlerine temkinli yaklaştı. Resmi ağızlardan “yol haritasına bağlılık” ifade edilirken, geri planda her iki taraf da yol haritasının belirlediği ana hatları farklı yorumlamayı tercih etti.

Irak Savaşı’nın etkisi

Irak Savaşı, Ortadoğu’da barışı sağlamak için iyi bir başlangıç yapan uluslararası girişimin kesintiye uğramasına yol açtı. Irak’a yoğunlaşan Washington yönetimi, İsrail-Filistin ihtilafından uzak durmayı yeğledi. Sıkıntılı süreci, Filistin’de İsrail ile barışı reddeden İslamcı Hamas hareketinin iktidara gelmesi daha da ağırlaştırdı.

Hamas’ın iktidara gelmesinin etkisi

Hamas’ın iktidara gelmesi, Filistinliler açısından da dönüm noktası oldu; İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonları ve El Fetih-Hamas arasındaki iç çatışmalar, Filistin halkının durumunu daha zorlaştırdı. Siyasi gözlemciler, Batılı ülkelerin mevcut koşulları dikkate alarak canlandırmayı amaçladığı Ortadoğu Dörtlüsü’nün başarı ihtimalini düşük olarak değerlendiriyor.