1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu'da ABD'ye güven azalıyor

Peter Philipp17 Mayıs 2004

Filistin Başbakanı Ahmet Kurey’in Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Colin Powell ve Başkan Bush’un güvenlik danışmanı Condoleezza Rice ile görüşmelerinden somut sonuçlar beklemek yersiz. Ancak George W. Bush’un, devlet başkanlığı seçimlerine bu kadar kısa bir süre kala Orta Doğu’daki kriz bölgesinde girişimlerini arttırması alışılagelmiş bir durum olmamakla birlikte, Amerika’nın çaresizliğinin altını çiziyor. Deutsche Welle’den Peter Philipp’in, ABD’nin Filistinliler’le yeniden görüşmelere başlamasına ilişkin yorumunu sunuyoruz:

https://p.dw.com/p/Aa3j

"Powell ve Rice’ın Filistin Başbakanı Kurey ile buluşmaları, Amerikan tarafının uzun süredir Filistinliler’le yaptığı ilk görüşme. Ancak son aylarda birçok şey oldu: Filistinli militanlar yeni terör saldırılarında bulundu, İsrail’in Hamas liderlerine giriştiği suikastler devam etti, İsrail işgali ve Filistinliler’in işgale karşı direnişi sürdü. İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un tek taraflı Gazze Şeridi’nden geri çekileceği kararı da, bölgede bir ilerleme olmasını sağlamadı. Hatta tam aksi bir durum meydana geldi: Filistin tarafı bu fırsatı değerlendirmek yerine, İsrail’in Gazze Şeridi’nden geri çekilme planlarını reddetti. Amerikan Başkanı Bush ise, Gazze Planı’na destek verirken aynı zamanda İsrail’in diğer bölgelerde işgali sürdürmesini onaylaması, Amerika’nın Orta Doğu politikasına yarar sağlamadı. Açılan bu yeni yaraları Orta Doğu Dörtlüsü sarmaya çalışırken, Amerikan Dışişleri Bakanı Powell ve güvenlik danışmanı Rice, genel söylemlerle yetinen barış için yol haritasının bölge için tek geçerli barış planı olduğunun altını çizdiler. Ancak bunların hiçbiri, bu planın İsrail ya da Filistinliler’e nasıl kabul ettirilebileceği konusunda bir açıklama yapmadı.

Şaron kendi partisi içinde uğradığı hezimetten sonra şimdi geri çekilme planlarını değiştiriyor. Filistin lideri Arafat ise bir yandan barış sözleri sarfederken, diğer yandan Hamas liderlerini katlinin öcünü alacağı tehdidinde bulunup, Filistin Devleti’ni yakın zamanda kuracağını açıklıyor. Ancak bir günden diğerine bir devlet kurulması bir yana, birkaç yıl önce böyle bir devlet için gereken altyapı kısmen hazırken, İsrail bu altyapıyı tümüyle yok etmiş bulunuyor. Bunu yeniden oluşturmak için işe başlamak gerekiyor. Arafat ise işe başlamıyor ya da İsrail onu engelliyor.

Bu süreçte destekleyici sözler dışında herhangi bir Amerikan yardımı beklenemez. Bunun önemli bir nedeniyse Irak. Irak’ta yeni bir yönetim oluşturma çabalarının meyve vermemesini zamana bağlamak mümkün. Ancak işkenceler ve başka suçlara ne demeli? Arap ülkelerinde Amerika’ya karşı şüpheler gittikçe artıyor, bu ülkeye güvense azalıyor. Buysa Amerika’nın tavrıyla destekleniyor. Bir yandan Powell ve Rice, Filistin yönetimine daha fazla güvenlik sağlaması için baskı yaparken, diğer yandan en yüksek İsrail mahkemesinin, ordunun Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin evlerini yıkmasına izin vermesi, Amerika’nın bu konudaki tutarsızlığının göstergesi. Powell, İsrail’in tavrını bir basın toplantısında kınadı kınamasına, ama bundan öte de birşey yapmadı."