Ortadoğu'da barış umudu

“Israil’in dostu olmaktan gurur duyuyorum.”

Tony Blair, İsrailli meslektaşına iltifat üstüne iltifat yağdırırken, Şaron’un Gazze’den çekilme planını başından beri doğru bulduğunu ve son gelişmelerin bu yargısını haklı çıkardığını söylüyordu. Gazze’den geri dönüşün, Yol Haritası barış planına geri dönüşü de mümkün kılabileceğini kaydeden Blair, bunun için Filistin tarafının terörü önlemesinin başlıca koşulu oluşturduğunu ekliyordu:

“Güvenlik içinde bir İsrail ile varolma yeteneğine sahip bir Filistin devletinin oluşumu herkesin ortak arzusu. Varolma yeteneğini, sadece toprak bağlamında görmemek, bunu demokratik kurumlarla, güvenlik ve ekonomiden alınacak payla ilintili görmek gerekir. Başka bir deyişle; Filistin, terörü desteklemeyen ve yurt dışından gelen yardımları, saydam biçimde doğru alanlarda aktadar bir devlet olmalıdır.”

Ortadoğu konferansı

İngiltere Başbakanı, 2005’in ilk aylarında Londra’da düzenlemeyi tasarladığı Ortadoğu Konferansı’nın, Filistin halkının böyle bir demokratik yapıyı oluşturmasına ve ekonomik açıdan ayaklarının yere basmasına katkı sağlamayı amaçladığını söylüyordu. Blair’in bu konferansa İsrail’in de katılmasını istediği ancak Şaron’un, düzenlenen basın toplantısında da tekrarladığı gibi, konunun sadece Filistinlileri ilgilendirdiği gerekçesiyle bunu peşinen reddettiği de biliniyor.

Arafat’ın ölümünden sonra Ortadoğu sorununun çözümü için yeni bir fırsatın doğduğunu söyleyen İsrail Başbakanı Ariel Şaron, bu arada kendi girişimiyle alınan Gazze’den çekilme kararının, Yol Haritası barış planının yerini tutamayacağının altını önemle çiziyordu.

“Söylediklerimi bir kez daha tekrarlıyorum: Benim Gazze’den geri çekilme nedenim, müzakere edecek bir muhatabımız olmamasıdır. Ancak şu anda Filistin’de bazı değişim işaretleri var. Terörü önleyip bizimle işbirliği yapabilecek bir yönetimin işbaşına gelmesi mümkün. Ancak ben yeni vaadlerden değil nesnel adımlardan söz ediyorum. Eğer bu dediklerim gerçekleşirse o zaman yeniden yol haritasına yönelebilir, içindekileri hayata geçirmeyi deneyebiliriz.”

İsrail'de koalisyon çalışmaları

İşçi Partisi'yle sonunda varılan uzlaşmadan sonra büyük koalisyonun önü açıldığına göre, yeni hükümette dışişleri bakanlığını devralma olasılığı bulunan Şimon Perez’in, Şaron’un tavrını ne ölçüde yumuşatabileceği şimdiden merak konusu.

Blair Arafat'ın mezarını ziyaret etti

İngiltere Başbakanı, İsrail’deki temaslarının ardından Ramallah’a geçerek ilk önce geçen ay yaşamını yitiren Yaser Arafat’ın mezarını ziyaret etti. Mezara çelenk koymamasıyla dikkat çeken Blair, burada FKÖ lideri Mahmut Abbas ile biraraya geldi. Abbas’ın 9 Ocak’ta yapılacak oylamada Arafat’tan boşalan başkanlık görevine seçilmesine şimdiden kesin gözüyle bakılıyor. Londra’da düzenlenmesi planlanan Ortadoğu Konferansı’na son derece sıcak bakan Abbas, bu arada İsrail’e bazı talepler yöneltiyordu:

“İsrail’den Filistin halkına karşı şimdiye kadar sergilediği saldırgan tutumundan vazgeçmesini istiyoruz. Çünkü istikrara, düzene ve güvenliğe ancak bu koşullarla kavuşabiliriz. Filistin tarafı bu hedefe varmak için tüm yükümlülüklerini yerine getirecektir. İsrail’den; sınır duvarı yapımına, yeni Yahudi yerleşim merkezleri oluşturmaya son vermesini, siyasi nedenlerle tutuklu bulunan Filistinliler'in serbest bırakmasını talep ediyoruz."