1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu'da Suriye'ye yeni rol biçiliyor

Ulrich Leidhodt / Deutsche Welle25 Şubat 2009

ABD, Ortadoğu siyasetinde Suriye’nin rolünü önemsiyor. Batılı ülkelere karşı izlediği politikada geçen yıl belirgin bir değişikliğe giden Suriye lideri Esad’ın Washington’ın diyalog talabine yanıt vermesi bekleniyor.

https://p.dw.com/p/H0dq
Fotoğraf: AP / DW

ABD Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell, bugün Türkiye'ye gelecek.

Daha önce 1 Şubat’ta yapacağı ziyareti, programındaki sıkışıklık nedeniyle ertelemek zorunda kalan Mitchell’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile bir araya gelmesi öngörülüyor.

75 yaşındaki eski senatör, daha sonra da Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, İsrail ve Batı Şeria’yı kapsayan Ortadoğu turuna çıkacak.

Değişim nasıl başladı?

ABD’nin yeni başkanı Obama, Ortadoğu’ya büyük ağırlık veriyor. Washington’ın politikalarında da önemli rota değişiklikleri bekleniyor. Bu değişikliklerden biri de Suriye’nin Ortadoğu’da oynaması istenen yeni rol hakkında. Bu noktada Avrupa Birliği de, Şam yönetiminin yapıcı rol oynaması konusunda ABD’yi destekliyor.

Değişim geçen Temmuz ayında başladı. Önce Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Suriye lideri Esad’ı Paris’e davet etmiş, sonra da mevkidaşını ziyaret etmek için Şam’a gitmişti.

Ardından herkesin gözü, ABD’deki seçimlere çevrilmişti. Obama’nın Beyaz Saray’a yerleşmesinden bu yana, üç Kongre üyesi Şam’ı ziyaret etti.

Bugün ise Avrupa Birliği Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Şam'da Suriye lideri Esad ile biraraya gelecek.

Görüşmede, Suriye ile Avrupa Birliği arasında planlanan ortaklık anlaşmasının ve bölge sorunlarının ele alınması öngörülüyor.

Şam, Batı tarafından Ortadoğu’daki birçok sorunun çözümü için anahtar olarak görülüyor.

Esad’ın pragmatizmi

Esad’ı ziyaret eden son isim, Amerikan Kongresi'nin Dışişleri Komisyonu Başkanı Demokrat Senatör John Kerry, önceki hükümetin Ortadoğu politikalarına ABD'de herkesin destek vermediğini hatırlatıyor ve Obama yönetimi ve Demokrat Kongre sayesinde kolların yeniden sıvanabileceğini kaydediyor.

Yıllardır uluslararası alanda yalnızlığa itilen Suriye halkı, şimdi yeniden dünya ile bütünleşebilmeyi, ekonomik avantajlardan yararlanmayı ve biraz daha fazla özgürlük tadabilmeyi umuyorlar.

Esad pragmatik bir çizgi izliyor. Uzun yıllar işgal edilen komşu Lübnan ile ilişkilerin normalleştirilmesi, Türkiye’nin arabuluculuğuyla dolaylı da olsa İsrail ile iletişim kurulması, bu politikaların göstergesi.

Esad ilerleme sağlamak istiyor ancak, öncelikle İsrail’in işgal ettiği Golan Tepeleri'nin iadesini talep ediyor.

Batı ile yakınlaşmanın önünde daha bir dizi engel var. Batı tarafından terör örgütü ilan edilen Hizbullah ve Hamas’a süren destek, İran ile omuz omuza verilmesi, Lübnan’ın eski Başbakanı Hariri’ye düzenlenen suikastta Şam’ın parmağının olduğu yönündeki şüpheler, bu engellerin en önemlileri.

Bush’un baskıları yetmedi

Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi’nden Rami Khoury, Esad’ın eski ABD Başkanı Bush dönemindeki baskılara boyun eğmediğini hatırlatıyor:

„Amerikalılar, yaptırımları, tehditleri ve ültimatomları denediler. Ama Bush yine de İran ve Suriye’nin politikalarını değiştirmesini sağlayamadı. Şimdi ABD kendi politikasını değiştiriyor gibi gözüküyor. Bu, tarafların umarım yararlanacağı gerçekten tarihi bir yeni başlangıç.“

Obama, çözüme ulaşmak için ödün vermeye hazır olduğu sinyalini veriyor.

Senatör Kerry, Suriye’nin anahtar rolü olduğu kanısında ve zorlu ancak aynı derecede önemli ülke ile masaya oturmanın gerekliliğini savunuyor.

Esad ise gerekli şartlar oluştuğu takdirde, ABD’yi düşman değil ortak olarak görmeye hazır.

Suriye lideri, yeni bir savaş olmadan, Ortadoğu barışı için ciddi bir angajman sergilenerek, Obama tarafından atılan tüm adımları memnuniyetle karşılayacaklarını belirtiyor.

Suriye’nin ise Hamas ile El Fetih arasındaki düşmanlığı sona erdirmesi isteniyor.

Hizbullah ve Hamas faktörleri

Esad bu yönde çaba göstermeyi planlıyor. Hamas’ın sürgündeki lideri Meşal, Esad’ın koruması altında Şam’da yaşıyor.

Hizbullah’ın silahları, Suriye üzerinden Lübnan’a giriyor. Washington, iki örgütü de, artık görmezden gelinemeyecek faktörler olarak değerlendiriyor.

ABD, Şam ile başlayan diyalog sürecinde, Esad’ın, kendisi ve ülkesi için elde edeceği avantajları düşünerek politikalarında yeni ayarlara gideceğinden yola çıkıyor.

Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi’nden Rami Khoury, Suriye ve İsrail arasında kaydedilen gelişmelerin de, Şam ve Washington arasındaki süreci hızlandıracağına inanıyor.

Suriye ve İsrail arasındaki müzakereleri, "belki de şu anki en ilginç gelişmeler" olarak nitelendiren Khoury, bu noktada ilerleme sağlanmasının, Hizbullah’tan Hamas’a, İsrail-Filistin anlaşmazlığından diğer birçok konuya kadar etkili olacağını belirtiyor.