Otomotiv, Frankfurt Fuarı ile krizden çıkış arıyor

17 – 27 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’na 30 ülkeden 750’den fazla firma katılıyor. Fuarı, 750 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Şüphesiz, küresel ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörlerden biri de otomotiv sektörüydü. Fuarda, otomotiv endüstrisinin krizden nasıl çıkacağı sorusuna da yanıt bulunması bekleniyor.

Fuar temsilcileri umutlu

“Tüm hayat otomobil etrafında dönüyor!“ En azından fuarın reklam spotunda böyle deniyor. Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği’nin uluslararası otomobil fuarının reklamını yapması için geçerli bir nedeni var. Çünkü ekonomik kriz, otomobil fuarı üzerinde de etkisini gösterdi. Fuarda ürünlerini sergileyenlerin sayısı üçte bir oranında düştü. Dolayısıyla Almanya’nın finans merkezindeki fuar alanında geçmişe kıyasla daha az yer ayırtıldı. Bu yılki fuarda 30 ülkeden 753 firma, en yeni model, trend ve teknolojileri otomobil meraklılarına tanıtıp beğendirmeye çalışacak. Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Matthias Wissmann, kendinden emin bir şekilde konuşuyor:

"Biz hâlâ en önemli mobilite fuarıyız. Yeşil, yani çevreci bir ağırlık merkezimiz var. Fuarı, Lehman Brothers’ın iflasından sonra yakalandığımız ağır krizde, önümüzü görmekte zorlandığımız, en uygun zamanda yapıyoruz. Böylece pek çok pazar için krizden çıkış yolunu gösteriyoruz. Bu çok zor dönemde Uluslararası Otomobil Fuarı, yine her zaman olduğu gibi çok heyecan verici olacak.”

Hurda priminin etkisi

Frankfurt'ta, 82 dünya galası yapılacak. Fuarlardaki yeni model sayısı, otomobil fuarlarının kalitesi için önemli bir gösterge teşkil ediyor. Yeniliklerin yarısı 'Alman malı' damgasını taşıyor. Kriz Alman otomobil üreticilerine de ağır darbe indirdi. Volkswagen ve Opel gibi küçük ve orta sınıf araç üreticileri, Almanya'daki hurda priminden bir hayli kâr sağladı. Buna karşılık Mercedes ve BMW gibi üst sınıf otomobil üreticisi firmalar satışlarda büyük kayba uğradı. Prim uygulaması sekiz ay sonra sona erdi. Çoğu uzman, satışların düşeceğini tahmin ediyor. Alman otomotivciliğinin sözcüsü Wissmann ise iyimserliğini kaybetmiyor:

"Kesin olan tek şey, küçük araç segmentinde ve ayrıca Alman piyasasındaki golf sınıfı segmentinde bir zayıflama olacağı. Bu en başından belliydi. Ben de bunu her zaman dile getirdim. Bu zayıflamanın ne boyutta olacağını kimse bilmiyor. Bu daralma ortamında ihracatın artması çok önemli. Eğer böyle olursa, 2010 için önemli bir sinyal almış oluruz. Çünkü şu açık: Almanya otomotiv endüstrisinin ürettiği her dört araçtan üçü ihraç ediliyor."

Son verilere göre, ihracat rakamları iyileşme eğiliminde. Yurt dışından gelen siparişler Ağustos ayında, yüzde 3’lük düşüşle geçen yılın düzeyinde kaldı. Bu bile satışların istikrara kavuştuğunu söylemeye yetiyor. Ancak sevinmek için henüz erken. Çünkü sektörün gereksinim duyduğu yeni düzenlemeler gecikiyor. Aşırı boyutlara varan kapasite fazlası da büyük yük oluşturuyor. Ekonomik kriz bu aşamada bir katalizör görevi görüyor

Yeşil otomobiller

Çevre dostu otomobiller fuarın en önemli temaları arasında. Federal Trafik Dairesi'nin verilerine göre, Alman üreticilerinin bu yıl piyasaya sürdükleri dokuz, on segmentteki otomobiller, ithal otomobillere nazaran daha az karbondioksit çıkarıyor. Wissmann, bunun bir avantaj olduğunu düşünüyor:

"Şu anda 100 kilometrede beş litreden az benzin kullanan ve karbondioksit değeri kilometre başına 130 gram olan 100’den fazla otomobil modeli satılıyor. Bu, Avrupa Birliği'nin 2012 ve 2015 yılları için belirlediği tartışmalı karbondioksit limitlerine ulaşabileceğimizi gösteriyor."

Henrik Böhme / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay