Otomotivciler memnun çevreciler tepkili

Piyasalarda kıyasıya rekabet halindeki otomobil üreticisi firmalar, siyasi çıkarları gerektiğinde birlik içinde hareket ediyor. Otomobil üreticileri, Brüksel’in iklim değişikliğiyle ilgili mücadele kapsamında otomobillerin karbon salınımına sınırlama getirme girişimine karşı da ortak hareket etti. Alman otomotiv sektörünün önde gelen 5 holdinginin başkanının imzasını taşıyan açık mektupta, Avrupa Birliği Komisyonu’nun tasarısının yasalaşması halinde endüstrinin bundan zarar göreceği, fabrikaların kapanacağı ve on binlerce kişinin işini kaybedeceği uyarısı yapıldı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, selefi Gerhard Schröder gibi otomobilcilere destek vermekte duraksamadı. Aslında Almanya’yı rahatlıkla bir 'otomobil ülkesi' olarak tanımlamak mümkün. Alman otomotiv sanayii Mercedes ve BMW gibi dünya genelinde saygınlığa kavuşmuş, çok satan markalara sahip. Güvenlik alanında yeni standartları devreye sokmakta tereddüt etmeyen Alman otomotiv sanayii, daha çok satış imkanı sağlayıp net karı artırdığından otomobil motorlarını sürekli daha da güçlendiriyor.

Motorlu taşıtların atmosfere saldığı karbondioksit gazıyla ilgili tartışmada, uzlaşması çok zor iki farklı görüş karşı karşıya geliyor. Bir tarafta yasal düzenlemeleri birçok faktörden öncelikli kabul eden Avrupa Birliği Komisyonu, diğer tarafta siyaset dünyasının getirdiği düzenlemelerin sürekli aleyhlerine bir durum yarattığını savunan otomotiv sektörü. Otomotiv sektörü, karbon salınımıyla ilgili daha önce verdiği sözünü tutamadığından Avrupa Birliği Komisyonu hareket geçmek durumunda kaldı. Ancak bütün motorlu taşıtlar için geçerli olacak bir üst sınır getirme fikri uygulanabilirlikten uzaktı.

Doğrusu Alman otomotiv sanayii geçmişte çevre koruma için üzerine düşen birtakım sorumlulukları yerine getirdi. Almanya’da üretilen bir otomobil, 15 yıl öncesine kıyasla yüzde 60 daha fazla performansla çalışıyor. Diğer taraftan Alman otomobil üreticilerinin hibrid motor ve dizellerdeki önemli yenilikleri tam anlamıyla yakalayabildiğini söylemek zor.

Alman otomotivcileri bu teknolojik açığı kapatmak için yoğun çaba içinde, ancak zaman da giderek daralıyor. Çünkü iklim değişikliği süreci çoktan başladı ve hızla önlem almayı gerekli kılıyor. Mesele, otomobil üreticilerinin de meselesi. Buna karşılık yalnızca Alman otomobil sanayii ile uğraşmak da çözüm değil. Ulaşım, çevre sorununun yalnızca bir parçasını meydana getiriyor. Konutların ve en önemlisi enerji üreticilerinin bu sorunu büyüten katkılarını gözden kaçırmamak lazım.

Avrupa Birliği Komisyonu henüz enerji üreticileriyle ilgili düzenlemeler hazırlamaya cesaret edemiyor. İklim değişikliğiyle mücadelenin, ancak kapsamlı, üzerinde her türlü ayrıntısıyla çalışılmış bir planla başarıya ulaşması mümkündür. Otomobillerin karbondioksit salınımına ilişkin düzenleme, tartışmanın bundan sonra daha da alevleneceğini ortaya koyuyor.