Pamuk’tan Türkiye karşıtlarına eleştiri

Alman Yayıncılar Birliği’nin Barış Ödülü’ne bu yıl layık görülen Türk yazar Orhan Pamuk, 57. Frankfurt Kitap Fuarı’nın kapanışında, Frankfurt Pauls Kilisesi’nde düzenlenen törenle 25 bin Euro değerindeki ödülünü aldı. “Avrupa ile Müslüman Türkiye’yi buluşturan bir eser yaratan yazar“ olarak bu ödüle layık görülen Pamuk’un törende yaptığı konuşması da doğu - batı ekseninde oldu.

Ödülü aldıktan sonra Orhan Pamuk, törendeki konuşmasına, Alman Yayıncılar Birliği’ne teşekkür ederek başladı. Barış Ödülü’ne layık görülmesi nedeniyle gurur duyduğunu belirten Pamuk, konuşmasında romancılığın yanı sıra politik konulara da değinerek, Avrupa’daki Türkiye karşıtlığını eleştirdi.

Türkiye karşıtlarına eleştiri

AB’nin kapısını çalan bir ülkenin yazarı olarak Türkiye’nin AB’ye üyeliğini girmesini savunan Pamuk, ülkesiyle ilgili Avrupa’daki önyargıları eleştirdi. İsim vermeden, Almanya’daki seçimlerde bazı politikacıların Türkiye ve Türkler’i seçim malzemesi yapmasından şikayetçi olan Pamuk, Avrupa’da Türk düşmanlığının alevlendirilmesi durumunda, bunun da Türkiye’de Avrupa düşmanlığına ve milliyetçiliğin baskın olmasına neden olacağını ifade etti.

Pamuk daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben, Avrupa hayali olmayan bir Türkiye ve Türkiye’nin olmadığı bir Avrupa’ya inanmıyorum.“ Türkiye’de demokrasi eksikliklerinin eleştirilmesinin ayrı bir konu olduğunu, ancak Türkiye karşıtlığı yaratmanın yanlış bir tavır olduğunu vurgulayan Pamuk, “Avrupa gerçekten aydınlanma, eşitlik ve demokrasi ruhuyla doluysa, o zaman Türkiye’nin barışsever Avrupa’da yerini alması gerekir“ diye konuştu.

“Tarihin karanlıkları konuşulmalı“

Türkiye’de kendisiyle ilgili tartışmaların yaşandığı konulara da üstü kapalı olarak değinen Orhan Pamuk, karanlıkta kalan tarihin konuşulması gerektiğine dikkat çekti. Pamuk, “Eğer Türk bir yazar, Kürtler’in, azınlıkların ve konuşulmayan tarihin karanlık noktalarına değinmiyorsa, ben bunu şahsen bir eksiklik olarak buluyorum“ diye konuştu.

Orhan Pamuk, bir İsviçre gazetesine verdiği röportajda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Türkler’in 1 milyon Ermeni ve 30 bin Kürt’ü öldürdüğünü söylemesi, Türkiye’de tepkilere neden olmuştu.Türkiye’de hala tartışılan yazar, dün Barış Ödülü’nü almadan önce düzenlediği basın toplantısında, sözlerinin arkasında durduğunu belirterek “Ben sözlerimin arkasındayım. Bu sözlerimin sorumluluğunu taşıyorum. Bunun arkasında, Osmanlı Ermenilerinin başına gelen şeyi Türkiye'de konuşabilme vardır. Ben bir romancıyım ve sorun insan acısı ve bunu konuşabilme sorunudur” diye konuştu.

Ödül 1950’den bu yana veriliyor

Alman Yayıncılar Ödülü’nün 1950 yılından bu yana verdiği Barış Ödülü, bilim, sanat ve edebiyat dünyasında barışa katkı sağladığına inanılan önemli kişilere veriliyor. Ödüle geçen yıl Macar Yazar Peter Esterhazy layık görülmüştü. Yaşar Kemal’da geçtiğimiz yıllarda Barış Ödülü’ne layık görülen isimlerden biriydi.