1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paris'e Türkiye uyarısı

13 Temmuz 2011

Fransız Senatosu Avrupa İşleri Komisyonu'nun hazırladığı raporda, Fransız siyasilere Türkiye'yi seçim malzemesi yapmamaları uyarısında bulundu. Raporda, "Kusursuz dost arayan dostsuz kalır" atasözüne yer verildi.

https://p.dw.com/p/11uBd
Fotoğraf: AP

Son yıllarda politik ve diplomatik açıdan olumlu seyretmeyen Türk - Fransız ilişkilerini düzeltme platformu haline gelen Fransız Senatosu, 2012 yılında Fransa’da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesinde Türkiye aleyhtarı söylemlerden kaçınılması uyarısında bulundu. Senato’nun Avrupa İşleri Komisyonu tarafından hazırlanan “AB-Türkiye İlişkilerindeki Gelişmeler” başlıklı raporda, Türkiye’nin seçim malzemesi yapılmasının “sonradan pişmanlık duyulacak sonuçlar yaratabileceği” dile getirildi.

Türk - Fransız ilişkilerinin ekonomik ve ticari açıdan her geçen gün gelişmesine rağmen siyasi ilişkilerin gergin seyrettiğini kaydeden komisyon, bu durumun her iki tarafta diğerinin imajını zedelediğine işaret ediyor.

Raporda, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nisan ayında Strasbourg’da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulunda, Fransa'da Romanların haklarının ve din özgürlüğünün ihlal edildiğine dair ifadelerinin, Fransa’da hem kendisi hem de genel olarak Türkiye’nin imajı açısından olumsuz yankılandığına belirtilirken, Fransız siyasilerin Türkiye karşıtı beyanlarının da Türk kamuoyunda geniş yankı uyandırdığı ve iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediği belirtiliyor.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas SarkozyFotoğraf: AP

Raporda, Türk halkının “Fransa’nın ihanetine uğradığı” hissine sahip olduğu ve görüşülen Türk resmî makamlarının iki ülke ilişkilerinin “buz çağına girdiği” değerlendirmesinde bulundukları da aktarılıyor.

Sarkozy'nin kısa ziyareti

Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin bu yıl 25 Şubat’ta sadece birkaç saat süren Ankara ziyaretinin Türkiye’de yarattığı hayal kırıklığına da dikkat çekilen raporda, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Mart 2010’da Türkiye’yi iki günlüğüne ziyaret ettiği, İngiltere Başbakanı David Cameron’un ise iktidara geldikten iki ay sonra Türkiye’ye gittiği hatırlatılıyor. Rapora göre, Ankara’da Fransa konusunda yaşanan bir diğer düş kırıklığı da Türkiye'nin bu yıl 19 Mart’ta Fransa’nın öncülüğünde Paris’te düzenlenen Libya konferansına davet edilmemesi oldu.

Senato komisyonu, Türkiye’yle siyasî planda gergin seyrden ilişkilerin giderilmesi için “ortak çıkar meseleleri” üzerinde çalışılması önerisinde bulunuyor. Komisyon, bu çerçevede işe başta tarım ve enerji sektörleri olmak üzere, hammadde fiyatlarının uluslararası planda denetimi ve saydamlığı konusunda ortak hareket etmekle başlanabileceğini öneriyor. Senato’nun bir diğer önerisi de Arap dünyasındaki gelişmeler ışığında iki ülkenin yeni bir Akdeniz politikası üzerinde çalışması.

"Türkiye - AB ilişkileri soğuyor"

Raporda, Türkiye’yle ilişkilerin bozulmasının Fransa’nın çıkarına olmadığı belirtilip, Türk toplumunda AB süreci konusundaki bıkkınlığın “endişe verici” boyuta ulaştığı da not ediliyor. Raporda, bazı Türk yetkililerin, 28 Mart - 1 Nisan tarihleri arasında Ankara, İstanbul ve Bursa’yı ziyaret eden komisyon üyelerine, Türkiye’nin AB üyeliğinden olası kazançları konusunda kendisini sorgulamaya başladığını ve birkaç yıl sonra bu süreçten kendisini çekebileceğini söyledikleri de aktarılıyor.

İngiltere Başbakanı David Cameron
İngiltere Başbakanı David CameronFotoğraf: ap

AB ile katılım müzakerelerindeki tıkanmanın Türkiye’nin 1923 yılından bu yana devam eden Avrupa emellerinden vazgeçmesine yol açabileceğine de vurgu yapılan raporda, “Türkiye’nin üyeliği veya AB’nin genişleme süreci konusundaki görüşleri ne olursa olsun, kamuoyumuzu Türkiye’ye kapıları bugün kapatmanın yazık olacağı konusunda ikna etme görevi biz siyasilere düşüyor. Türkiye’nin AB’ye entegrasyonu konusu, müzakereler sonunda bu ülkenin yaşayacağı dönüşüm süreci temelinde tartışılacaktır” ifadelerine yer verildi.

Raporda, Fransız Senatosu’nun Türkiye’ye karşı “yapıcı tutum” içinde olacağı, ancak Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uyum için ek çaba harcaması halinde bu tutumun daha da kolaylaşacağı görüşü de yer alıyor. Senato bu kapsamda, “Ankara Antlaşmasına ek portokolün tam olarak uygulanmasının, Türkiye'nin AB ülkeleriyle el ele ilerlemeye devam etme konusundaki iradesini yansıtması bakımından önemli bir işaret olacağını” da savunuyor.

Raporun sonuç bölümünde, bir Türk atasözü olan “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır”ın Fransızca tercümesi de kullanılıyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Hülya Köylü