Pentagon'un intihar sancısı
20 Kasım 2009
Amerika Birleşik Devletleri ordusunda hiç bu kadar çok intihar vakası kaydedilmemişti. Bu yılın ilk on ayında intihar eden askerlerin sayısı 140'ı buldu. 2008 yılında bu rakama ancak yıl sonunda ulaşılmıştı. Üstelik bu sayı sadece muvazzaf askerlerle yedek subayları içeriyor. Yani rakama geçici görev yapan silahlı kuvvetler mensupları dâhil değil. Amerikan ordusunda ülke geneline kıyasla iki kat daha fazla intihar vakasıyla karşılaşılıyor.
Stres, depresyon ve bağımlılık
Genelkurmay Başkanı General Peter Chiarelli, "İntihar eğiliminin nedenini tam olarak tespit edebilirsek, durdurmamız da mümkün olabilir" dedi. Ancak çatışma bölgelerinde görev alan askerlerin yüzde 20'sinin travma sonrası stres sendromu yaşadığı ve bazılarının depresyonla yüz yüze kalıp alkol veya uyuşturucu bağımlısı olduğu biliniyor.
Psikolojik destek
Pentagon son dönemde psikolojik destek çalışmalarına hız verdi. Bunun için Savunma Bakanlığı'nın internet sitesine bilgilendirme amaçlı videolar yerleştirildi. Videoda askerlerin savaş ve çatışma görüntülerine, umutsuzluk anlarına ve hatta gözyaşlarını tutamadıkları karelere yer veriliyor. Ayrıca yardıma muhtaç askerlere destek olabilecek psikolog ve din adamlarının telefon numaraları da yayınlanıyor. Videodaki ses şöyle diyor: "Her askerin kendini umutsuz hissettiği dönemler olabilir. Hatta bazıları intiharı bile düşünebilir. Kendini böyle hislere kaptıran herkesin yardıma ihtiyacı vardır."
"Ekonomik krizin de etkisi var"
Uzun yıllardır çatışma ortamlarındaki askerlerin psikolojisini inceleyen Amerikan Eski Muharipler Derneği sözcüsü Paul Riekhoff, "Artan intihar oranları çok rahatsız edici bir durum" diyerek şu tespitleri aktardı: "Sürekli daha fazla asker, daha uzun süreyle çatışma bölgelerine gönderiliyor. Birçoğu yaşadıkları kötü olayların etkisinden kurtulamıyor. Yaşadıkları stres ailelerine de yansıyor. Ekonominin tökezlemesi de önemli rol oynuyor. Birçok asker ailesi finans krizinden olumsuz etkilendi. Tüm bu nedenleri bir araya getirdiğinizde, intiharların neden arttığını anlayabilirsiniz."
© Deutsche Welle Türkçe
Klaus Kastan / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Ahmet Günaltay