Prodi'nin halefi Barroso

Dün akşamki yıldırım zirvede Avrupalı devlet ve hükümet başkanlarının yeni AB Komisyonu Başkanı'nın adı üzerinde uzlaşmaları yarım saat bile sürmedi ve Jose Emanuel Durao Barroso, Ekim ayında Romano Prodi’den boşalacak AB Komisyonu Başkanlığı görevine oy birliği ile aday gösterildi. Avrupalı liderlerin şahsına gösterdiği bu güvene teşekkür konuşmasını da örnek bir Avrupalıya yakışır biçimde üç dilde yapan Barroso, ”Kararın bu biçimde, oy birliğiyle alınması bana onur ve mutluluk verdi. Bu sonuç, AP’nun onayı henüz gerçekleşmese de, olası komisyon başkanının böyle zor bir görevi üstlenmek için gerekli tüm koşulları yerine getirdiğine işaret ediyor. Avrupa birliğinin gelecekte, yeterli otoriteye sahip, üye devletler ve parlamentolarıyla işbirliği yapabilecek güçlü bir komisyona ihtiyacı var” dedi.

Barroso’nun adı üzerinde böyle kısa zaman içinde uzlaşma sağlanması, Dönem Başkanı Bertie Ahern’ün olağanüstü çabaları sayesinde oldu. Zirve öncesinde tüm üye ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler yaparak, bu kez kimsenin itiraz edemeyeceği bir adayın saptanmasına ön-ayak olan Ahern, üye ülkeleden Barroso’ya gereken desteğin sağlanmasını istiyor. Ahern dünkü zirverde şöyle konuştu:

”Şu dönemde gereken, güçlü ve bağımsız bir AB Komisyonu Başkanlığı için Barroso beklenen tüm koşulları yerine getiren bir kişi. Aday olarak herkesçe kabul görmesi beni sevindirdi. Onun bu komisyonu ikna gücü, karizması ve ileriye dönük vizyonlarıyla son derece başarıyla yönlendireceğinden eminim. Barroso’nun da, onu bekleyen bu zor görevin başarıyla üstesinden gelebilmesi için tüm komisyon üyelerinin desteğine sahip olacağını bilmesini istiyorum.”

Schröder'den Barroso'ya destek

AB’nin az nüfuslu küçük üyelerinden Portekiz’in, gerek para birimi olarak Euro’yu, gerekse Schengen belirlemelerini benimsemesi, mükemmel İngilizce ve Fransızca konuşan Barroso üzerinde sağlanan uzlaşmayı mümkün kılan başlıca faktörler. AB Komisyonu başkanlığı için Almanya ve Fransa’nın gönlünde başka bir aday, Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt yatmaktaydı. Başbakan Schröder yine de yapılan seçimden hoşnut görünüyor. Schröder bu memnuniyetini şu sözlerle ifade etti:

”Barroso aslında benim adayım değildi. Şimdi seçildi diye bunun aksini söylemem doğru olmaz. Ancak eğer AP tarafından da onaylanırsa, o zaman hepimizin komisyon başkanı olacak. Onu görevi sırasında her konuda gerçekten tüm gücümle desteklemeye kararlıyım.”

Karar Avrupa Parlamentosu'nda oylanacak

Barroso’nun adaylığı Konsey bünyesinde sorunsuz biçimde onaylanırken, Temmuz ayında Avrupa Parlamentosu'nda yapılacak oylamanın da böyle pürüzsüz geçeceğine şu anda kimse garanti veremiyor. Muhafazakar kanattan bir politikacı olan Portekiz başbakanına AP’ndaki muhafazakar grubun oyları yetmeyecek. Brüksel’deki Sosyal Demokrat, Liberal ve Yeşiller grubundan yapılan açıklamalarda ise Barroso hakkında methiyeler düzüldüğünü iddia etmek zor. Bu gruplar tarafından, karizma eksikliği nedeniyle fazla etkili olamayacağı iddia edilen Barroso’nun ise bu söylemlere yanıtı hazır:

”Benim seçilmem için yarının bir fazlası oy yeterli. Fakat seçilemesem de mesele yok. Sonuçta bu, demokrasinin cilvesi olan çoğunluk esasına dayanan bir konu. Tabii ki yeterlinin üzerinde oy almayı ben de isterdim. Buna Avrupa parlamenterleri karar verecek. Ancak başta gelen koşul parlamentonun desteğidir. O olmadan hiç bir şey yapılamaz.”