1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Prodi'nin halefi bulundu: Portekiz Başbakanı

Oliver Glap28 Haziran 2004

AB Dönem Başkanı İrlanda’nın Başbakanı Bertie Ahern, sonunda AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin görevini devralacak bir aday buldu: Portekiz Başbakanı Durao Barroso. Barroso üzerinde anlaşma sağlandığı bildirildi...

https://p.dw.com/p/AbEK
Portekiz Başbakanı Barroso, medyatik olmaktan hoşlanmayan bir kişilik...
Portekiz Başbakanı Barroso, medyatik olmaktan hoşlanmayan bir kişilik...Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği ülkeleri arasında anlaşmazlığına neden olan AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin yerine kimin geleceği konusu sonuçlanmış gibi görünüyor. AB Dönem Başkanı İrlanda son olarak Prodi’nin yerine Portekiz Başbakanı Durao Barraso’yu önerdi. İrlanda Başbakanı Bertie Ahern’in adaylığını resmen açıkladığı Barroso ismi üzerinde uzlaşma sağlandığı bildiriliyor.

Barraso’nun başkanlığı için Brüksel’de yarın olağanüstü bir zirve gerçekleştirileceği ve başkanlığın resmileşmesi için oylama yapılacağı duyuruldu. AB ülkelerinden şimdiye kadar gelen tepkiler Portekiz Başbakanı Barraso’nun desteklendiği yönünde. Prodi’nin görev süresi ise bu yılın Ekim ayında doluyor.

29 yaşında milletvekili seçildi

Avrupa Birliği Komisyonu başkanlığına resmen aday gösterilen Portekiz Başbakanı Jose Manuel Durao Barroso, 1975 yılındaki ”karanfil devrimi” döneminde Marksizm’e sempati duyan bir hukuk öğrencisiydi. Öğrenciliğinin hemen ardında ise saf değiştirerek sağcı liberallere katıldı. Politik kariyerinde yöneticilik vasıflarından çok, uzlaşmacı tavrıyla tanınan Barroso, hükümet ve devlet yapılarını da hem ulusal hem de uluslararası düzeyde avcunun içi gibi bilen iyi bir politikacı.

Portekiz’deki hukuk eğitiminin ardından ABD’de siyasal bilimler okuyan Barroso, 29 yaşında milletvekilli seçilerek, ilk kez parlamentoya girdi. 30 yaşına geldiğinde ise devlet müsteşarlığı görevine getirilen Barroso, 36 yaşında Portekiz Dışişleri Bakanı oldu. 90’lı yılların ortasına partisi, sağ eğilimli Sosyal Demokrat Parti’nin genel seçimleri kaybetmesinin ardından ABD’ye gitti ve iki yıl önce ülkesindeki seçimlerde partisinin oylarını arttırması üzerine Portekiz’in zirvesine oturdu.

Barraso’nun başbakanlığı

Portekiz’in ”Publico” adlı gazetesi o zamanlar yayınladığı bir haberinde” bu adam hiçbir zaman başbakan olamaz” iddiasında bulunmuştu, ancak Publico yanıldı. Jose Manuel Durao Barroso, tüm eleştirilere rağmen iki yıl önceki seçimlerden güçlü çıkan partisiyle, muhafazakar sağcı Portekiz Halk Partisi’nin kurduğu koalisyon hükümetinin başbakanı oldu.

Barroso, başbakanlığa geldiği günden beri, Portekizliler’den kişisel olarak çok fazla puan toplayamadı, ama bunun sebebi kendini geri planda tutması, fazla öne çıkmaması. Medyatik olmaktan hoşlanmayan Barroso, sempati ve karizmanın güçle elde edebileceğine inandı ve İspanyol meslektaşı Jose Maria Aznar’dan alıntı yaparak ”başarı ve güç de karizmayı getirebilir” sözleri akıllara kazındı.

Irak Savaşı’na destek verdi

Barroso’yla Aznar’ın ilişkileri ise özellikle Irak Savaşı öncesinde dayanıyor. İspanya’nın dışında o dönemde Portekiz hükümeti de Amerika ve İngiltere’ye tam destek vererek Irak Savaşı’nı onaylamıştı. Portekiz’in, Irak’ta halen 130 askeri bulunuyor, bu yönüyle Barroso, İngilizler’in de destekleyeceği iyi bir komisyon adayı.

Ancak Barroso’yu komisyon başkanlığı adaylığına taşıyan Irak krizi dönemindedeki tutumu değil, Portekiz’in hem euro bölgesinde yer alması, hem de Şengen Anlaşması’na imza atmış bir ülke olması. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanlığı’na şimdiye dek gösterilen adaylardan bu iki özelliğe sahip olan aday sayısı fazla değildi.