1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Protestoların şiddeti artıyor

26 Ocak 2011

Mısır’da Salı günkü kitle gösterileri hükümetin koyduğu yasağa rağmen çarşamba günü de devam etti. Polis 800’den fazla kişiyi gözaltına aldı. ABD, Mısır hükümetini reformlar ve gösteri-ifade özgürlüğü konusunda uyardı.

https://p.dw.com/p/105fj
Fotoğraf: AP

Tunus’ta devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesine yol açan halk ayaklanmasının ardından Mısır’da iki gündür yaşanan protestolar gözleri bölgeye çevirdi. Mısır’da Salı günü yaşanan kitle gösterilerinin ardından hükümetin koyduğu yasağa rağmen muhalifler çarşamba günü de sokaklardaydı. Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in 30 yıllık iktidarı döneminde bir ilk olan kitle gösterilerinde 800’ün üzerinde kişi gözaltına alındı.

Yaklaşık 800 gösterici tutuklandı
Yaklaşık 800 gösterici tutuklandıFotoğraf: AP

Mısır’da sokağa dökülen göstericilerin büyük çoğunluğunu, 20 ile 40 yaş arasındaki genç kesim oluşturuyor. Ağırlıklı olarak internetteki sosyal paylaşım ağları üzerinden örgütlenen göstericiler, daha fazla özgürlük ve yaşam standartlarının iyileşmesini istiyor. Bir gösterici, taleplerini şöyle dile getiriyor:

“Tunus bizim için bir örnek. Ama burada durum daha kötü. Otuz yıldır Mübarek rejimiyle yönetiliyoruz. Bütün bu süre içinde barış içindeydik. Bu koşullarda ülkenin aslında ekonomik olarak kalkınması, yaşam standardının yükselmesi gerekir. Ama bunun yerine biz savaş koşullarında gibi yaşıyoruz. Herşey pahalanıyor, işsizlik yüksek, her yerde yolsuzluklar var. Tunus bizim uyanmamızı sağladı. Gerisini bizim başarmamız gerekiyor.”

'Oğul Mübarek'in şansı azaldı'

Hüsnü Mübarek ve oğlu Cemal Mübarek
Hüsnü Mübarek ve oğlu Cemal MübarekFotoğraf: AP

Nobel ödülü sahibi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın eski başkanı Muhammed el Baradey’in de desteklediği muhalefet hareketinin sözcüsü, taleplerini şöyle özetledi:

“Devlet Başkanı Mübarek, görev için bir dönem daha aday olmayacağını ve oğlunu da göreve getirmeyeceğini açıklamalı.”

Alman Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nde Siyasal Bilimler Profesörü ve Mısır uzmanı Thomas Demmelhuber ise Mübarek rejiminin hemen devrilmesini beklemediğini, ancak Mübarek'in, oğlu Cemal'i göreve getirmeye artık cesaret edemeyeceğini belirtiyor:

“Mübarek'in iktidar sistemini analiz ederek şu anki duruma baktığımızda, Mübarek ya da rejiminin Tunus'taki Bin Ali rejimiyle benzer bir şekilde devrileceğine inanmıyorum. Mübarek yaşadığı sürece rejime süreklilik hakim olacaktır. Ama Mübarek gittiğinde şu anki duruma göre bakarsak, hanedanvari bir halef getirmek mümkün olmayacaktır.”

ABD'den özgürlükler vurgusu

Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs
Beyaz Saray Sözcüsü Robert GibbsFotoğraf: AP

ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden olan Mısır’da yaşanan gerilim, Washington’da da dikkatle izleniyor. Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, hükümetin gösteri yasağı ile ilgili soruyu, “Biz toplantı ve ifade hakkını savunuyoruz. Bunlar evrensel değerlerdir. Gösteri yasağı kaldırılmalı” diye yanıtladı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Mısır hükümetini reformlar yapması için ortaya çıkan bu önemli fırsatı değerlendirmeye çağırdı, ayrıca Twitter ve Facebook gibi sosyal medyaya yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını istedi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da, Mısır hükümetini protesto gösterilerine katılan halkın ‘meşru endişelerine’ yanıt vermeye çağırdı.

'Tunus tetikledi'

Mısır'daki protesto gösterileri, Tunus'ta devlet başkanının devrilmesiyle başladı
Mısır'daki protesto gösterileri, Tunus'ta devlet başkanının devrilmesiyle başladıFotoğraf: AP

Alman Hrıstiyan Demokrat Birlik partisine yakınlığıyla bilinen Konrad Adenauer Vakfı’nın Kahire bürosu yöneticisi Andreas Jacobs, Mısır’da halkın hoşnutsuzluğunun yeni olmadığına dikkat çekiyor:

“Hoşnutsuzluk uzun süredir vardı. Sadece fitili ateşleyecek bir olay gerekiyordu. Ülkedeki durum, halkın duyguları, Tunustakiyle benzeşiyor. İnsanlar çaresiz ve öfkeli, perspektifleri yok. Yetkililere ve hükümete karşı öfke giderek büyüyor. Bu öfkenin açığa çıkması için bir olay gerekiyordu ve Tunus’ta yaşananlar Mısır’ı da tetikledi.”

Peki Mısır’daki gösteriler Tunus'taki gibi rejimin devrilmesine yol açabilir mi? Jacobs bu soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Mısır’da biraz daha fazla özgürlük var, basın olsun, sivil toplum olsun. Sivil toplum oldukça küçük olmasına rağmen faal. Muhalefet partileri yarı kontrol altında. Yani burada durum Tunusdakinden biraz daha farklı. Ama son yıllarda, geçtiğimiz onyıllarda siyasete duyulan öfke ve hayal kırıklığı benzer ölçüde büyük. Dolayısıyla Mısır’da ne olacağının ucu açık.”

Arap ülkeleri alarmda

Ägypten Kairo Proteste Demonstranten Polizei
Fotoğraf: AP

Tunus’un ardından Mısır’da yaşanan gerilim, Arap ülkelerini de alarma geçirdi. Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa El Halife, Ortadoğu’nun geleceğini tartışmak üzere Arap liderleri biraraya getirecek bir toplantı düzenlenmesi çağrısında bulundu. Telefonla Hüsnü Mübarek’i arayan Hamad, Arap milletinin kalkınması ve geleceğiyle ilgili bir strateji belirlemek için toplanılması önerisinde bulundu. Mısır’ın istikrarının tüm Arap milletlerinin istikrarı açısından hayati önem taşıdığını belirten Bahreyn Kralı, Mübarek’in Mısır’ı idare edebileceğine ve istikrarını garantileyebileceğine güvendiğini kaydetti.

Ürdün Kralı II.Abdullah da ülkede açık ve şeffaf bir şekilde siyasi ve ekonomik reform ihtiyacına vurgu yaptı. Başkent Amman ve diğer kentlerde geçtiğimiz iki hafta içinde hayat pahalılığı ve ekonomi politikalarını protesto için gösteriler düzenlenmişti.


© Deutsche Welle Türkçe


DW, AFP/ BK,GA