'Reformlar sürmeli'

Yunanistan'daki ekonomik gelişmeleri gözetlemek ve denetlemekle yükümlü olan AB heyetinin başkanı Horst Reichenbach tam anlamıyla bir AB komisyonu memuru. Alanının kompetanı, profesyonel ve medyadan uzak duran bir kişi. Onun ağzından düşünülmeden söylenmiş hiçbir laf çıkmıyor ve kolay kolay da tahriklere kendini kaptırmıyor. İşte bu nitelikleri, Yunanistan’ı denetleyen heyetin başkanı olması sıfatıyla Reichenbach’ın işine yarıyor. Zira böyle bir görevin başındaki kişi olarak ve üstüne üstlük Alman olmasından dolayı Yunanistan’da dost edinmesi zor.

Reichenbach çoğunlukla Nazi benzetmelerine maruz kalıyor. Oysa ki onun görevi, Yunanların reform ve tasarruf programının uygulamaya konulmasına yardımcı olmak. Reichenbach bu konuda Yunanlarda herhangi bir irade eksikliği olmadığı kanısında: “Edindiğimiz tecrübelere göre Yunan hükümeti bu konudaki yasaları parlamentodan geçirmekten çok, uygulamaya koymakta zorluk çekiyor. Bu noktada bizim, AB üyesi ülkelerin ve Uluslararası Para Fonu’nun yardımları devreye giriyor.”

Bürokrasinin küçültülmesi zor

Bu konuda sürekli şikayetler duyuluyor. Etkili bir vergi idare sistemi oluşturulması, AB yapılanma fonlarının doğru projelere kanalize edilmesi, ya da küçük ve orta ölçekli şirketlere sağlanan krediler konusunda Reichenbach yönetimindeki heyete bağlı memurlar yardım etmeye çalışılıyor. Reichenbach, vergilerin toplanmasında önemli ilerleme kaydedildiğini, ancak bürokrasinin küçültülmesinde arzulanan noktaya gelinemediğini anlatıyor: “Yunanistan'da özellikle de işletmecilikte çok fazla bürokrasi ve idari engel var. Bir örnek: İhracat işlemlerinde gümrük kontrolleri 20 gün sürüyor. AB ortalamasında ise bütün işlemler 10 günde tamamlanıyor.”

İdari birimlerin çok ağır işlemesinin Yunanistan’a yatırım yapılmasını da önemli ölçüde engellediğine işaret ediliyor. Reichenbach, Yunanistan’ın en büyük sorunlarından birinin de ülkenin hâlâ rekabet gücüne kavuşamamış olmasından kaynaklandığını belirtiyor. Reichenbach, Yunanistan’da ücret yan maliyetinin diğer AB ülkelerine, özellikle de -Yunanistan’ın aksine- yardım paketine ihtiyacı olamayan, ama Yunanistan’a yardım etmiş olan ülkelere kıyasla çok yüksek olduğunu vurguluyor.

Reform yükümlülükleri sürekli anımsatılıyor

Her şeye rağmen Yunanistan’a ikinci yardım paketi kararı alınmış olması Reichenbach için rahatlama anlamına geliyor. Bunun, kendi çalışması açısından iyi bir temel oluşturduğuna işaret eden AB heyeti başkanı, ancak nisan sonunda ya da mayıs başlarında yapılacak genel seçimlerden sonra kurulacak hükümet reform programının getirdiği yükümlülükleri tanımadığı takdirde heyetin çalışma gerekçesini kaybedeceğine vurgu yapıyor. O yüzden de AB heyetinin üyeleri sürekli olarak önde gelen Yunan politikacılarına reform yükümlülüklerini bıkıp usanmadan anımsatıyorlar. Brüksel’de bir açıklama yapan heyet sözcüsü Pia Ahrenkilde, olumlu konuştu: “Şu anda Yunanistan’da yapılanların ve devam eden ekonomik sürecin esaslarına ilişkin çok geniş bir siyasi irade bulunmakta. Bu, özellikle her şeyin bağlı olduğu ikinci yardım paketi için geçerli.”

Bu açıklamanın satır aralarındaki gizli mesajı ise şu: Eğer Yunanistan bu iradeyi koruyamazsa, ki bunun bir garantisi yok, o durumda Yunanistan ile AB'nin, Euro’nun istikrarını sağlama çabalarında sil baştan yapmaları gerekecektir.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay