1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rice'ın açıklamaları yeterli değil

Klaus Dahman7 Aralık 2005

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, dün Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel’la görüştü. Rice görüşme sonrası Merkel’la birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında CIA skandalıyla ilgili sorulara yanıt verdi. DW’den Klaus Dahmann, Rice’ın Berlin gezisini yorumladı:

https://p.dw.com/p/AZsE

“Condoleezza Rice’a inanırsak, ABD, tüm dünyayı terörden koruyan ve tüm icraatlarında insan haklarını kesinlikle gözeten bir ülke. Amerikan Dışişleri Bakanı, terör zanlılarının başka ülkelere nakledildiği, işkence ile ifade alındığı iddialarına karşı çıkıyor. Tutukluların işkence cezaevlerine sevkiyatı için başka ülkelerin hava sahalarının ya da alanlarının kullanıldığını da kabul etmiyor. Tabii Condoleezza Rice inanırsak! Bu durumda, Polonya ya da Romanya’daki gizli cezaevleri haberlerinin hepsi spekülasyon, yanlış anlama! ABD, sadece her hükümetin en önemli görevini yerine getirmek, vatandaşlarını korumakla meşgul!

Avrupa’da kimse bu tür açıklamalarla yetinmemelidir, yetinemez. Amerikan Dışişleri Bakanı, asıl soruyu zaten cevaplamadı: Amerikan Merkezi İstihbarat Servisi’nin Avrupa’da gizli cezaevleri var mı, yok mu? ABD, uzun zamandır Guantanamo askeri üssündeki tutukevi ile uluslararası hukuğu hiçe saydığını gösterdi. Amerikan istihbarat servisinin burada işkenceye başvurduğunu sadece Guantanamo’dan kurtulanlar ya da Uluslararası Af Örgütü değil, servisin eski elemanları da söylüyor.

Şurası kesin ki, işkence iddiaları, Amerika’nın iç politik sorunu olarak görülemez. Avrupalılar’ın da bundan haberi olduğu spekülasyonlarından sonra olayın üstünü örtmek mümkün değildir. Avrupalılar, şimdiye kadar Amerikalılar’ın teröristleri ve terör zanlılarını sorguya çektiği Guantanamo ve diğer cezaevlerinde yaşananlar konusunda sessiz kaldılar. Avrupalı politikacılar, ABD’de temelde demokratik bir sistem ve hukuk ilkelerine dayalı bir anayasanın varlığını gerekçe gösterip rahatlıkla köşelerine çekildiler.

Ancak demokratik toplumların terörle mücadelesinde, bu değerlerin ayaklar altına alınması kabul edilemez. Başbakan Angela Merkel’ın bu konudaki uyarısı haklıdır. Her türlü işkence yöntemi, ordu ve istihbarat servislerinin repertuvarından çıkarılmalıdır. Bu noktada, bir törer olayının engellenmesi bahanesi öne sürülemez. İnsan hakları ihlallerinin hiçbir bahanesi yoktur, daha büyük insan hakları ihlallerinin engellemesi söz konusu olsa bile.

Alman hükümeti, atlantikötesi müttefikine olan tüm güvenine ve terörle mücadeledeki desteğine rağmen, kendi değerlerini savunmalıdır. Bu yüzden, sadece bir önceki hükümetin CIA icraatlarının ne kadarından haberli olduğunu araytırmakla yetinmeyip, bu konuda tatmin edici bir açıklama alana kadar Washington’a baskı yapmalıdır. Şimdiye kadar yapılan açıklamalar yeterli değildir.”