1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Riyad'da Terörle Mücadele Konferansı

Peter Phillip / DW7 Şubat 2005

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da 50 ülkenin katıldığı Uluslararası Terörle Mücadele Konferansı başladı. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan konferansta, terörizmin kökenine ışık tutulmaya çalışılıyor. DW editörlerinden Peter Philipp’in Riyad’taki konferanstan izlenimleri...

https://p.dw.com/p/Aaxu
Riyad'daki konferansa 50 ülkeden çeşitli düzeylerde temsilciler katılıyor...
Riyad'daki konferansa 50 ülkeden çeşitli düzeylerde temsilciler katılıyor...Fotoğraf: AP

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Cumartesi günü başlayan Uluslararası Terörle Mücadele Konferansı’nda farklı ülkelerden gelen terör uzmanları, karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyor. Alman Dışişleri, İçişleri Bakanlığı ile Federal Suç Dairesi’nden yetkililerden oluşan delegasyon, Türkiye, Mısır ve Japonya gibi ülkelerden gelen delegasyonlarla terörizmin köklerini tartışıyor.

Evsahibi Suudi Arabistan ise terörizmin destekçisi olduğu yolundaki yargıları, bu konferansta bir kez daha reddetti. Müslüman bir ülke olmasına rağmen terörist saldırılara hedef olan Suudi yönetimi, bu nedenle terörizmle mücadele için kurulan cephede yerini aldı.

Suudi yönetimini kendini savundu

Suudi yönetimi, konferansta 11 Eylül saldırısını gerçekleştiren 19 teröristten 15’inin ve El Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin’in Suudi olmasının kafaları karıştırmaması gerektiğini vurguladı. Yetkililer, Bin Ladin’in Suudi Arabistan’da yaşadığı sırada terörist olmadığını ve Afganistan’daki Sovyet işgaline tepki duyduktan sonra radikal dinci çevrelere girdiğini belirtti.

Suudi Arabistan’ın dini işlerinden sorumlu bakanı Şeyh Abdülaziz El Şeyk, İslam’da terörizmin yerinin olmadığını söyleyerek, “Kim masumları öldürür, yaralar ya da onun malına, mülküne zarar verip yıkarsa, o kişi İslam’ın en önemli ilkelerinden birini çiğniyor demektir” dedi.

Suudi hükümeti, radikal dincilerle farklı mücadele yollarını deniyor. Bunlardan birisi imamların vaazlarında radikal dinci görüşleri dile getirmesi yasak olması. İmamlardan barışı, toleransı ve diyaloğu destekleyen vaazler vermesi isteniyor. Bunu yapmayanlar ise görevinden alınıyor.

Teröristlerle diyalog

Suudi bakanlardan Ali Şeyh, radikal dincilerle diyalog kurma yolunun da terörizme mücadele yollarından biri olduğunu savundu. Bakanlığın internette bir diyalog platformu oluşturduğunu belirten Ali Şeyh, bugüne kadar 800 radikal dincinin bu platforma katıldığını ve bunların dörtte birinin de görüşlerinden vazgeçmeleri için ikna edildiğini ifade ediyor.

Katılımcılar doğal olarak kimliklerini saklıyor. Bu nedenle nerede yaşadıklarını kimse bilmiyor. Hükümet bu yolla birçok kişiyi aşırı uçlardan uzaklaştırmayı hedefliyor. Suudi hükümeti bunun yanı sıra terörist olduğundan şüphelenilen ya da bu nedenle gözaltına alınan kişilerle ikili görüşmeler yapılmasını sağlıyor. Bu görüşmelerde yetkililer zanlıyı, yapmak istediklerinin adil olmadığı ve arkasında bir ideolojinin saklı olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyor.

Terörizmin tanımından vazgeçildi

Riyad’daki Uluslararası Terörle Mücadele Konferansı’na katılan ülkelerin terörizm kavramından ne anladığı konusunda görüşbirliği sağlamaları kolay olacağa benzemiyor. Dolayısıyla terörizmin tanımlanmasından çoktan vazgeçildi. Çünkü kimilerine göre, İsrail - Filistin ya da Keşmir sorununda tarafların terörist olarak gördüğü kişiler aynı değil.

Kimilerine göre buralarda haklı mücadele yürütülüyor ve bunlar terörist değil, isyancı ya da özgürlük savaşçısı. Bu konudaki tartışmaların yoğunlaşması ve bir çözüme ulaşılması, konferansta başarılmak istenen diğer hedefleri tehlikeye atabilir. Ancak konferansın temelini oluşturan konu hakkında bir uzlaşma sağlanaması halinde, burada etkili ve kararlı bir sonuç elde etmek de kolay olmayacak.