1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rus - Çin ilişkilerinde yeni dönem

Eva Corell15 Ekim 2004

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, resmi bir ziyaret için bulunduğu Çin‘de Başbakan Wen Jiabao ve Parlamento Başkanı’yla biraraya geldi. Putin’in temaslarında, Rusya’nın Çin’e enerji ihracatı, ikili ticaret ilişkileri ve uluslararası sorunlar ön planda. İmzalanan anlaşmalar arasında, iki ülke arasındaki doğu sınırına ilişkin olanı ise kuşkusuz en önemlisi...

https://p.dw.com/p/Ab6I
Çin'de bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temaslarında pek çok konuda yeni anlaşmalar imzalandı...
Çin'de bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temaslarında pek çok konuda yeni anlaşmalar imzalandı...Fotoğraf: AP

Çin devlet televizyonu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ziyaretini seyircilerine coşkulu bir şekilde duyurdu. Putin de 14 ikili anlaşmanın imzalandığı ziyaretinin ”yeni bir çığır açtığı” değerlendirmesinde bulundu. Bu anlaşmalardan biri ise onyıllardır tartışmalı doğu sınırı meselesini çözüme kavuşturdu. 40 yıldır süren müzakerelere de böylece bir nokta konmuş oldu.

İki ülke 1970’li yıllarda söz konusu sınır yüzünden neredeyse büyük çaplı savaşa girişeceklerdi. Amur Nehri kıyısındaki sınır bölgesinde Çin Halk Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği askerleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. İmzalanan anlaşma ile nehirdeki pek çok adacığın iki ülke tarafından ortaklaşa kullanılmasına karar veildi. Putin bu gelişmeyi, ”Uzun zaman alan olumlu bir adım” olarak niteledi.

Rusya Devlet Başkanı yaptığı açıklamada, Çin ile aralarındaki işbirliğini geliştirmek istediklerini belirterek, bu bağlamda petrol, doğalgaz, nükleer enerji ve bilimsel çalışma alanlarında da büyük bir potansiyelden bahsetti. Ancak bu konularda Putin’in bağlayıcı olmayan ifadeler kullanması, Çinli yetkilileri hayal kırıklığına uğrattı. Putin’in, Çin’in acilen ihtiyaç duyduğu enerjinin sağlanması konusunda bir vaatte bulunmamış olması buna bir örnek. Açıkta kalan başlıca konular, Rusya petrolünün sevkedilmesinde kullanılacak petrol boru hattının nasıl uzanacağı ve Rusya’dan Çin’e doğal gaz ihracatı.

Putin’in amacı

Putin yaptığı basın toplantısında, bu konularda ülkesinin öncelikle kendi çıkarlarını gözönünde bulundurduğunu altını çize çize söyledi. Çin’in batısında, bir ”hinterland” oluşturmasına katkı sağlamaya hazır olduğunu kaydeden Putin, Doğu Sibirya’nın ekonomik kalkınması için ise Pekin’den destek beklediğini gizlemedi. Putin’in bu sözleri şu şekilde değerlendirildi: Rusya söz konusu petrol boru hattının, Sibirya’dan geçmesi ve en doğrudaki Nahodka limanına ulaşmasını planlıyor.

Amacı ise ülkenin en doğusunu diğer kısmı ile bağlayarak başka hammadde pazarlarına dahil olmak. Bu işten çıkar sağlamak için Rusya’nın sevilmeyen komşusu Japonya’nın Moskova’nın bu hamlesine karşılık vermesi bekleniyor. Pekin’e düşenin ise gelecekte, belki ana boru hattına bağlı bir yan hattın topraklarından geçmesi olabileceği bildiriliyor.

Enerji projeleri

Bunun dışındaki enerji projeleri konusunda da Putin evsahibini muğlakta bıraktı. Çin, Güney Kore ile birlikte 4000 km’lik bir doğal gaz boru hattı döşemeyi planlıyor. Ancak bunun için de komşusu Rusya’nın doğal gaz sevkiyatı konusunda güvence vermesini bekliyor. Ancak şimdiye kadarki tek kazanımı, iki ülkenin enerji şirketleri arasında imzalanan bağlayıcılığı olmayan bir ortaklık anlaşması.

Bu anlaşmanın aslında Putin’in -ekonomik ilişkileri geliştirme vaadine rağmen- Jianbao ile birlikte vurguladıkları, ”stratejik ortaklığa” bir set çektiği yorumları yapılıyor. Çinli meslektaşını hayal kırıklığına uğratan Putin’in hedefi, Çin ile aralarındaki ticaret hacmini önümüzdeki beş ila altı yıl içinde üç katına çıkarmak. Ancak bu rakamın dahi Çin’in AB ile arasındaki ticaret hacminin gerisinde kalacağı bildiriliyor.