1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya ve Gürcistan arasında soğuk rüzgarlar

1 Ekim 2009

AB'nin raporunda, Kafkaslar’da geçen yıl yaşanan savaşın başlamasından Gürcistan sorumlu tutuldu, ayrıca Rusya'ya da eleştiriler yöneltildi. DW'den Christina Nagel, taraflar arasında gerginliğin sürdüğüne dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/Jv1I
Fotoğraf: AP

Kafkaslar'da yüzlerce kişinin ölümüne neden olan savaşın ardından Rusya ve Gürcistan arasında diplomatik ilişkiler hala sağlanamadığı gibi, iki ülkenin havayolu trafiği de işlemiyor. Karayolu ile sınırdan geçiş yapmak isteyenler de büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Örneğin, pasaportunda Abhazya veya Güney Osetya damgası taşıyanlar, Gürcistan'da yasadışı seyahat yaptığı gerekçesiyle hemen cezalandırılıyor.

Savaştan sonra yüz yüze görüşmeyen her iki ülkenin liderleri sivil halkın günlük hayatına yansıyan olumsuzlukları çözmeye niyetli görünmüyor. Gürcü ve Rus yönetimleri karşılıklı suçlamalarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Gürcü halkı ile iyi ilişkiler kurmak istediğini, ancak bu niyetinin Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili için geçerli olmadığını vurguluyor. Medvedev, “Devlet Başkanı Saakaşvili ile kişisel olarak hiçbir işim olsun istemem. Zira onun hem kendi halkına hem de Abhazya ve Güney Osetya halklarına karşı suç işlediği kanaatindeyim” diyor.

Rusya, Gürcistan'ı, şiddet kullanarak Güney Osetya ve Abhazya'yı kendi egemenliği altına almak için geçen yıl Kafkaslar'da yaşanan savaşı başlatmakla suçluyor. Bu topraklara tekrar sahip olmak için Sakaaşvili'nin intikam politikası uyguladığını düşünen Rusya, Gürcistan Devlet Başkanı'nın soykırım uygulamaktan çekinmemekle de itham ediyor.

Gürcistan içinde suçlu Rusya

Gürcistan tarafı için ise suçlu Rusya. Rusya'nın bütün bölgeyi nüfuzu altına almaya çalıştığını savunan Gürcü yetkililer, Moskova'yı sömürgecilikle suçluyor. Tiflis, azınlıkları koruma bahanesiyle Rusya'nın şiddete yöneldiğini ve asıl amacının Gürcistan'ı Batı'dan uzaklaştırarak tekrar kendisine bağlamak olduğunu söylüyor.

Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili, Rusya'ya yönelik suçlamalarını BM Genel Kurul toplantılarında bir kez daha dile getirdi: “Bunu yapmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Yani seleflerinin, 1939'da Polonya'ya, 1940'ta Finlandiya'ya, 1965'da Macaristan'a, 1968'de Çekoslovakya'ya ya da 1979'da Afganistan'a girmek zorunda kaldıkları gibi… Ayrıca Çeçen ulusunu yok etmek için yerle bir etmek zorunda kaldıkları Çeçen başkenti Grozni gibi… Yakın tarih, bu liderlerin bölgede kullandıkları ‘güvenlik ve istikrar' sözcüklerinin ne anlama geldiğini açıkça gösteriyor.”

AB'nin raporu

Savaştan 13 ay sonra Avrupa Birliği tarafından oluşturulan komisyonun hazırladığı rapor da tartışmalara yeni bir kazandıracak gibi görünüyor. Savaşın başlamasına Gürcistan'ın yol açtığı belirtilen raporda Rusya'ya da eleştiriler yöneltiliyor. Rapor, Rusya'yı Gürcistan'a karşı “orantısız güç” kullanmakla suçluyor.

Tarafların rapora ilişkin değerlendirmeleri ise dikkat çekici. Rusya'nın AB nezdindeki temsilcisi Büyükelçi Vladimir Çizov, raporu memnuniyetle karşıladıklarını belirterek yaşanan beş günlük çatışmadan Gürcistan'ın sorumlu tutulduğunu söyledi. Gürcistan da AB raporunun, geçen sene Gürcistan'la yapılan savaştaki etnik temizlikten Rusya'nın sorumlu olduğu sonucuna vardığını iddia etti.

Christina Nagel / Çeviri: Hülya Köylü

Editör: Baha Güngör