1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'da kaza muamması

Cornelia Rabitz / DW26 Ağustos 2004

Rusya’da önceki gün hemen hemen aynı anda iki yolcu uçağı düştü. 90‘dan fazla kişinin öldügü kazada görgü tanıkları uçaklardan birinin havada infilak ettikten sonra parçalandığını anlatıyor. Çeçenistan’da yaklaşan devlet başkanlığı seçimleri, olayın terör saldırısı olması ihtimalini arttırsa da, Rus gizli servisinin incelemeleri başka soru işaretlerini öne çıkarıyor. DW’den Cornelia Rabitz’in yorumu...

https://p.dw.com/p/Aa1Q

"Rus Gizli Servisi, salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen iki uçak kazasına bir açıklama buldu bile: Teknik sorun, pilot hatası ya da kötü hava koşulları. Yani, terör dışında herşey neden olabilir, diyor gizli servis. Bağımsız uzmanlardan oluşan ekip ve kazaların terör saldırıları olabileceğini iddia eden savcılık bile araştırma yapan ekibin çalışmalarıyla ilgilenmedi. Havayolları uzmanları ise aynı anda iki uçağın teknik sebeplerle düşmüş olabeliceği ihtimaline sıcak bakmıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladinir Putin, kaza üzerine tatilini yarıda keserek derhal Moskova’ya gitti ve uçak kazasında yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diledi. Normalde, böylesi kazalar sonrası Çeçen militanları suçlayan, verip veriştiren Putin bu kez suskundu. Rusya Devlet Başkanı bu tavrıyla, yaklaşan devlet başkanlığı seçimleri öncesi Çeçenistan’da huzur ortamının korunmasını mı sağlamaya çalışıyordu?

Putin sustu, çünkü Çeçen teröristleri suçlamak şimdiye dek uyguladığı politikanın başarısız olduğu anlamına gelecekti. Aynı zamanda Rus halkının güvenliğini koruma konusunda verdiği sözleri de tutamadığının bir göstergesi olacaktı. Bu nedenle Putin bu kez sesini çıkarmadı.

Böylece Rusya halkı hükümetin hala ipleri elinde tuttuğuna inanacak, devlete duyduğu güven devam edecekti, aynı eski Sovyet döneminde olduğu gibi. O zamanlar da, devlet insanlardan birçok gelişmeyi gizleyip, kimi felaketleri örtbas etmiş ve olayların perde arkasını yansıtmamıştı.

Rusya halkı, izlenen politikaya rağmen yaşanan uçak kazalarının tesadüf olmadığını düşünüyor. Devlet daireleri ve kurumlara güvenmiyor. Özellikle son üç yılda yaşadıkları bombalı saldırılar, adam kaçırma ve terör saldırıları halkı tedirgin etti. Bu nedenle iki Rus yolcu uçağının aynı anda düşmesi ve bunun Çeçenistan’da yaklaşan devlet başkanlığı seçimleri öncesine rastlaması Rus kamoyunun gözüne batıyor.

Gelişmelerden Çeçenistan’daki sivil halk da tedirgin. Özellikle ülkelerinin Moskova‘nın sözünü ettiği güven ve huzur ortamından uzak olması, teröristlerin her seferinde bir yolunu bulup tekrar harekete geçmesi insanları umutsuzluğa sürüklüyor. Üstelik ülke yolsuzluk ve şiddet altında inliyor. Buna, Rus ordusunun temizlik operasyonları, işkence, tecavüz ve insan hakları ihlalleri de eklenince durum daha vahim bir hal alıyor. Çeçen halkı sadece Moskova’ya değil, Çeçen militanlara karşı da öfkeli. Halk, Çeçen militanların da insan haklarını çiğnediğini düşünüyor.

Rus ordusunun Çeçenistan’da yürüttüğü operasyonları terör tehlikesiyle gerekçelendirmesi mevcut dünya politikasına da uyuyor. Üstelik Çeçenistan sorunu artık batı toplumu için gündem maddesi bile oluşturmuyor. Uluslararası camia yaşanan insan hakları ihlallerini sadece izlemekle yetiniyor, kimse Rusya’yı eleştirme cesaretini göstermiyor.

Moskova‘nın uluslararası gözlemcilerin gönderilmesi tekliflerini reddetmesi bile eleştirilmiyor, çünkü Avrupa ve ABD, Rusya’yla artık sadece enerji, serbest piyasa ekonomisi ve uluslararası terör konularında işbirliği yapmayı istiyor. Bu da Rusya’nın Çeçenistan politikasına iyi uyuyor."