100810 Russland Waldbrände Majak

Rusya'daki orman yangınları, pek çok kentte Rus halkının hayatını adeta bir kâbusa çevirdi. Başkent Moskova, günlerdir devam eden orman yangınları nedeniyle yoğun duman bulutuyla kaplandı.

Başkentte can kayıpları da büyük oranda arttı. Ancak ülkeyi asıl endişelendiren, alevlerin yangın bölgelerine yakın yerlerdeki nükleer tesislere ve radyoaktif maddelerin yoğun olduğu bölgelere ulaşması olasılığı. Bu nedenle, Osersk kentinde bulunan nükleer atık artıma ve depolama tesisi Mayak’ta bir kriz toplantısı düzenlenmesi planlanıyor. Kentte, yangınların yaklaşıyor olması nedeniyle olağanüstü hâl ilan edildi.

Mayak nükleer tesisi çevresindeki bölgenin büyük bir bölümü, radyoaktiviteden yüksek derecede etkilenmiş olarak kabul ediliyor. Yangınların tesislere ne kadar yaklaştığı ise belirsiz. Ancak alevlerin bölgeye ulaşması durumunda yeni bir Çernobil felaketinin yaşanmasından korkuluyor. Çünkü duman ve külle birlikte gökyüzüne yükselebilecek radyoaktif maddelerin sonuçlarının çok tehlikeli olacağı düşünülüyor.

1950’li yıllarda santralde Çernobil’den daha tehlikeli bir patlama yaşanmış, uzmanların tahminlerine göre, radyasyon 100 kilometrelik bir alanı etkilemişti.

Mayak’taki yeniden işleme tesisinden onlarca yıldır çevreye radyoaktif atık yayılıyor. Greenpeace’in Rusya şubesi sözcüsü, yangınlar önlenemediği takdirde bir felaket yaşanacağı görüşünde. Urallar'daki bir diğer nükleer tesis Çelyabinsk'in direktörü ise iyimser bir tutum içerisinde: "Hava bize yardımcı oluyor. Hiç rüzgâr yok. Bu nedenle, bugün geriye kalan yangın yerlerine de öldürücü darbeyi vurmalıyız.“

Günde 700 kişi ölüyor

Havadaki karbonmonoksit oranının normalin 7-8 kat üstüne çıktığı Moskova’da sokağa çıkmaya cesaret edebilenlerin sayısı fazla değil. Çoğu kişi maskeyle dolaşmak zorunda kalıyor. Moskova Sağlık Dairesi Başkanı Andrei Selzovski, aşırı sıcaklık ve zehirli hava nedeniyle bir günde hayatını kaybedenlerin sayısının arttığını açıkladı. Selzovski, “Ortalama ölüm vakalarının sayısı 360 - 380 arasındaydı. Şu anda Moskova’da bir günde 700 kişi hayatını kaybediyor" dedi.

Bir Rus doktorun açıklamaları ise ülkedeki sağlık ekipmanlarının bu tarzda bir felaketin sonuçlarıyla mücadele edebilecek kapasitede olmadığını gösteriyor. Yaşanan olaylar nedeniyle çok sayıda acil yardım çağrısı aldıklarını kaydeden doktor, ambulansların trajik bir durumda olmasından şikâyetçi: “Ambulanslar çok kötü bir durumda ve çok eskiler. Sorunumuz bu. Acil servis doktorları, aşırı derecede yorgun düşüyorlar çünkü ambulanslardaki sıcaklık çoğunlukla 50 derecenin üzerinde. Kurtarma araçlarında klima bulunmuyor.“

Doktorların ifşa ettiği gerçek

Adının açıklanmasını istemeyen Rus doktor, ölüm olaylarındaki artışın mevcut durumdan kaynaklandığını düşünüyor: “Acil yardım çağrılarının nedeni önceden sıcaktı, şimdiyse duman. Özellikle astım hastaları ve yüksek tansiyon sahibi kişiler sıcaktan zarar görüyor. Ve ayrıca çok sayıda yaşlı insan da.“

İnternette isimlerini belirtmeden açıklama yapan çok sayıda doktor, gittikçe artan sayıda kişinin kalp krizi ve solunum yolu rahatsızlıkları nedeniyle öldüğünü belirtiyor. Ancak doktorlar, gerçek ölüm nedenleri konusunda suskun kalmaları için üstlerinden emir aldıklarını söylüyor. Aksi halde işlerini kaybetmekten korkuyorlar. Söz konusu internet sitelerinin çoğuna ise artık ulaşılamıyor.

Rus televizyonları başarı haberleri veriyor

Rusya’daki orman yangınları hayatı tehdit etmeye devam ediyor. Sayıları 100 bini geçen kurtarma görevlileri, orman yangınlarını kontrol altına almayı başaramamış gibi görünüyor. Kremlin’e bağlı Rus televizyonlarında ise neredeyse sadece başarı haberlerine yer veriliyor. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Moskova’nın doğusundaki Mari El Cumhuriyeti’ni ziyareti sırasında, çiftçilere seslenirken, keyfi yerinde görünüyordu.

Medvedev, "Bizim için sadece kalan tahılı elde tutmak değil gelecek yıl için gerekli yem oranını da sağlamak çok önemli. Böylece hayvan mevcudunu da koruyabiliriz" diye konuştu.

© Deutsche Welle Türkçe

Hermann Krause - Stephan Laack / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa