1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'nın "önleyici darbe" stratejisi

Horst Kläuser10 Eylül 2004

Rusya Genelkurmay Başkanı’nın dünyanın her köşesinde önleyici darbelerle teröre karşı mücadele edeceklerini söylemesi, manşetlere çıktı. NATO ve Washington’dan ise bu açıklamalara pek tepki vermedi. Rus generalinin sözlerinin daha çok içeriye yönelik bir uyarı niteliği taşıyor. Ama bu sözlerin yurtdışında da bir muhatabı var. İslamcı grupları barındıran Orta Asya ve Kafkas ülkeleri. Horst Kläuser'in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa15

"Öncelikle Batı’yı yatıştıralım: Çeçen teröristlerin ve El Kaide’nin suç ortaklarının kendilerini rahat hissettiği ırak dağlarda bile yakın zamanda Rus saldırıları olması beklenmiyor. Ne konvansiyonel ne de nükleer silahlarla. Rusya Genelkurmay Başkanı’nın ürkütücü tehditlerini duyduktan sonra bazı yorumcuların da korktuğu dünya çapında askeri harekatlar bekleyenler, rahat bir soluk alıp, arkalarına yaslanabilir.

Rusya’nın askeri hedefi teröristlerin saklandığı inler olabilir. Fakat son açıklamaların siyasi hedefi çok başka. Önce iç politik hedef: Başkan Putin, Beslan’daki kıyımdan sonra yolsuzluklar ve dikkatsizliğin Rusya’nın güvenlik sisteminde eksiklere yol açtığını alışılmamış bir açıklıkla söyledi. Ve bununla, ”ordu ve gizli servis için daha fazla paraya ihtiyacımız var” demek istedi. Herşeyin denetim altında olduğunun ve önleyici darbe haklarını saklı tutan Amerikalılar’dan daha zayıf olmadıklarının da bir ifadesiydi bu.

Ama eğer Moskova, Beyaz Saray’a da uygun görünen her yerde harekat yapmak için Bush’un dünya hegemonyası doktrinini üstlenmek istiyorsa, o zaman bu ilke olarak sorun yaratabilir. Fakat ya pratikte? Sözkonusu olan Rusya. Gerçi nükleer silah sahibi bir güç, ama ordusu, savaş pilotlarının eğitim uçuşları için gereken yakıtı bile bulamıyor.

Hem diğer yandan, terör kampları hakkında elinde somut bilgiler varsa, Kremlin’in saldırma hakkını kim elinden alabilir ki? Afganistan’da bu uygulandı. BM Şartı’nın 51. maddesi, üye devletlere ”kendini savunma hakkı”nı da veriyor.

Zaten Rusya bunu uzun süreden beri yapıyor da. Gürcistan’ ait olan Pankisi Vadisi’ne, Çeçen teröristlerinin peşindeki Rus uçaklarının attığı roket ve bombalar sürekli yağıyor. Egemen ve kızgın küçük komşunun protestosuysa çok geç geliyor ve inandırıcı olmuyor.

Yani Moskova’nın önleyici darbe uyarısı herşeyden önce komşusu olan Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerine yönelik. Sadece Kafkasya’da da değil. Eski Sovyetler Birliği’nin Orta Asya cumhuriyetlerinde de şiddet kullanmaya hazır İslamcı gruplar toplanıyor. Bu devletler zaten Rusya’nın doğal çıkar bölgesine dahil olduğuna göre, bu tehdidin de onları korkutmaması gerek. Üstelik bunların birçoğunda zaten Rus askerleri de konuşlanmış durumda. Yani bu açıklama panik yaratmak ya da gözdağı vermek amacını mı güdüyordu? Hayır. Rusya yine büyük bir ülke olmak istiyor. Ama büyüklüğü buna yetmiyor."