1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rusya'ya insan hakları turu

Ruth Dickhoven30 Eylül 2004

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Alvaro Gil-Robles 25 gün Rusya’yı dolaştı. Kafkaslar’a kadar ülkenin dört köşesini gezerek bilgi topladı ve bir bilanço çıkardı. Robles, bölgede en kötü koşulların Çeçenistan’da yaşandığını söyledi.

https://p.dw.com/p/Ab7J
İnsan Hakları Komiseri, Çeçenistan'da insanların harabeler içinde yaşadığını söyledi...
İnsan Hakları Komiseri, Çeçenistan'da insanların harabeler içinde yaşadığını söyledi...Fotoğraf: AP

Yaşanan olaylar, Alvaro Gil-Robles’i seyahat planlarına Beslan’ı da dahil etmeye zorladı. Teröristlerin şimdiye kadar görülmemiş bir vahşetle baskın yaptığı okulun yıkıntılarını gezerken derinden sarsıldığını anlatan Gil-Robles, hiçbir siyasi hedefin böyle bir saldırıyı haklı gösteremeyeceğini, suçluların ve onları yönlendirenlerin yasaların tüm şiddetini tatması gerektiğini söyledi.

”İnsan hakları komiseri olarak şunu tekrarlıyorum: Teröre karşı mücadele ancak insan haklarına, özgürlüğe ve hukuk devletine saygı gösterilerek sürdürülebilir. Bunlar bizim Avrupa’da Nasyonal Sosyalizm deneyimimiz ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra üzerinde anlaştığımız demokratik değerlerimizdir.”

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri 25 gün süreyle Rusya’yı, Kafkaslar dahil boydanboya gezdi. Cezaevlerini, hastaneleri, yetimhaneleri, kiliseleri, gazeteleri dolaştı, insan hakları savunucularıyla, etnik azınlıklarla ve politikacılarla görüştü. Yıl sonunda yayınlayacağı raporda, tüm sorunları ortaya koyacak.

Çeçenistan’da durum kötü

Gil-Robles, en acı olanın Çeçenistan’da demokrasi, insan hakları ve sivil toplumun oluşturulması konulu bir konferansa katıldığı Grozni ziyareti olduğunu anlattı. Politikacı, kentin hala Stalingrad’ı andırdığını, insanların harabeler içinde yaşamak zorunda kaldığını ve askerler eşlik etmedikçe ziyaretçilerin kentte hareket edemediğini belirtti.

Fakat, Çeçenistan’da hala insanların kayboluyor olmasının en korkuncu olduğunu da sözlerine ekledi ve resmi rakamlara göre, son üç yılda 2300 resmi kovuşturma başlatıldığını, ama bunların sadece 50’sinin mahkeme aşamasına kadar gelebildiğini bildirdi. Robles, ”Bu bence bir skandal. Bu duruma bir son verilmeli. Aileler, yakınlarının başına ne geldiği hakkında bilgilendirilmeli" diye konuştu.

Bu Kafkas cumhuriyetinde olumlu bir şey görüp görmediği sorulduğunda Gil-Robles, yıkılan konutlar için tazminat ödenmeye başlandığını, fakat bunu alabilmek için paranın yarısını rüşvet olarak vermek gerektiğini anlattı. Buna rağmen, insanların hakları olan bu paranın tümünü alabilmeleri hedefinden vazgeçilemeyeceğini ifade etti.

Putin’in reformlarına yorum yok

Alvaro Gil-Robles, teröre karşı mücadele için Vladimir Putin’in planladığı devlet reformu hakkında yorum yapmaktan kaçındı ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sorumlusu olarak üye bir devletin iç işleriyle ilgili konuşmayacağını belirtti. Robles, sadece ”İnsan haklarının dünyadaki en iyi güvencesi aktif ve katılımcı bir demokrasidir. Bu nedenle bir ülkenin vatandaşlarının oradaki yaşama olanaklı olduğu kadar yoğun katılması her zaman iyidir" değerlendirmesini yaptı.

Gil-Robles, Rusya gezisi hakkında yine de bazı olumlu sözler bulabildi. Örneğin, Tataristan’ın basın özgürlüğündeki bazı zayıflıklara rağmen, farklı dinlerin barış içinde birarada yaşayabileceğine örnek gösterilebileceğini savundu. Gil-Robles’e göre, Volga Nehri kıyısındaki bu cumhuriyette Müslümanlar, Yahudiler, Budistler ve her eğilimden Hristiyan birbirleriyle çatışmadan yaşıyor.