1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sınır denetimine AB desteği

Barbara Wesel18 Kasım 2005

ABD’nin arabuluculuğu sonucu, geçtiğimiz günlerde İsrail’in Refah sınır kapısının açılması konusunda uzlaşması sonucu yeni bir dönem başlıyor. Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki bu kapıda kaçakçılığın önlenmesi ve sağlıklı sınır kontrollerinin yapılabilmesi için AB’nin sınır görevlileri destek verecek...

https://p.dw.com/p/AaO7
Refah sınır kapısındaki denetimlere Avrupa Birliği destek verecek
Refah sınır kapısındaki denetimlere Avrupa Birliği destek verecekFotoğraf: AP

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın geçtiğimiz günlerde Ortadoğu’daki temasları sırasında yaptığı temasların ardından, İsrail, Refah sınır kapısının açılmasına karar vermişti. Neticede, Refah sınır kapısının açılması konusunda sağlanan uzlaşı en fazla Rice’a övgü getirdi. Ama AB de başarıda payı olduğu görüşünde. AB’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Marc Otte, “Bu anlaşmanın sembolik bir yanı da var. İlk kez Filistinliler, kendi sınırlarını kontrol edebilecek. Bu çok önemli” dedi.

Anlaşmanın sembolik yanı bir yana, uygulanmada birtakım zorlukları ise beraberinde getirecek. Bu zorlukların en önemlisi sınır güvenliğinin sağlanması. İsrail, Filistinliler’in yaptığı sınır kontrollerine tam olarak güven duymuyor. Bu noktada ise çözüme, Avrupa Birliği’nin destek vermesi öngörüldü.

Ancak iki taraf da umudunu aslında ABD’ye bağlamış durumda idi. Dolasıyla AB’nin desteğinin ikinci planda kaldığını, taraflar daha önce birçok kez ima etmişti. Ama İsrail ve Filistin yönetimlerinin bu sefer Avrupa’ya daha fazla güven duymaya karar verdiği anlaşılıyor. Varılan anlaşma uyarınca, Refah sınır kapısındaki kontrollere AB görevlileri de katılacak.

AB ne yapacak?

AB’nin temsilcisi Otte, Avrupalı sınır görevlilerinin ne tür bir işlev üstleneceğini şöyle özetledi: “Biz Refah’a çok sayıda deneyimli sınır koruma görevlisi göndereceğiz. Bu kişiler kontrolleri gözlemleyecek ve Filistinli meslektaşlarını yönlendirecek. Bir nevi, iş sırasında eğitim vererek uygulamaları düzenli olarak denetleyecek.”

Peki, sınırdan patlayıcı madde nakliyatı gibi tehlikeli durumlar söz konusu olduğunda ya da sahte pasaport vakalarında ne olacak? AB görevlilerinin, bu gibi durumlarda bizzat müdahalesi öngörülmüyor. Bu durumda, Filistin makamları sorumlu olacak ve gerekirse İsrail makamlarından destek alacak. AB’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Otte, Avrupalı sınır görevlilerinin silah taşıyıp taşımayacağı sorusuna ise “muhtemelen evet, ama nefs-i müdafa amacıyla” diye yanıt veriyor.

AB’nin polis misyonu

AB’nin ikinci polis misyonun görev tanımı ise daha açık: Önümüzdeki üç yıl boyunca 30 kadar deneyimli Avrupalı polis, Filistinliler’e işleyen, hukuk devleti standartlarına olabildiğince uygun sivil polis teşkilatının kurulmasında yardımcı olacak. AB, Filistin yönetimine son altı ayda söz konusu projeyi hayata geçirebilmek için 20 milyon Euro değerinde taşıt, telsiz, bilgisayar ve bomba dedektörü teslim etti. AB temsilcileri bu konuda, “Önemli olan, bu techizatın nasıl kullanılacağının öğretilmesi” diyor.

Avrupa’nın farklı ülkelerinden eğitimenlerin programında, önce Filistinli polisler için bir iletişim yapısı ve davranış modeli geliştirmek var. Bu kapsamda Filistinli polis amirleri gözlemlenecek ve ihtiyaca uygun düzenlemeler önerilecek. Hapishanelere yönelik düzenlemeler de Avrupalı polislerin görevi dahilinde. Şiddetin yanı sıra, var olan güvenlik teşkilatındaki yolsuzluk vakalarının, projeyi sekteye uğratması muhtemel. Buna karşın, AB ülkelerinden bölgede görev yapmak üzere çok sayıda başvurunun olduğu bildiriliyor.