1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Christine Lagarde - Aussichtsreiche Kandidatin für den IWF

Ayhan Simsek25 Mayıs 2011

Strauss-Kahn’dan boşalan Uluslararası Para Fonu (IMF) başkanlığı için kalkınma halindeki ülkeler ile Avrupa arasında başlayan çekişmede AB önemli bir hamle yaptı. Fransa Maliye Bakanı Lagarde, adaylığını resmen açıkladı.

https://p.dw.com/p/11NvH
Fotoğraf: AP

Christine Lagarde’nin IMF başkanlığı için biçilmiş kaftan olduğu söyleniyor. Fransa Maliyle Bakanı, ülkesinin siyaset arenasında istisnai bir konuma sahip. Açık sözlü ve süslü sözlerden özenle kaçınan bir politikacı. Çalışma anlayışı da bu tarife uyuyor. G-8 ve G-20 maliye bakanları grubu dönem başkanlığı sırasında da bu meziyetini gösteren Christine Lagarde, neticeye önem veren bir ekonomi uzmanı. Lagarde, çalışma tarzını şöyle anlatıyor:

“Spontane, serbest ve resmiyetten uzak, samimi bir tartışma ortamı bulmayı umarım. Tartışmalar çoğu zaman teknik ya da bürokratik engellere takılıp kalıyor. Buluşmaların yaratıcı geçmesi ve düşüncelerin siyasi boyut kazanması için bu gibi engellerin önceden kaldırılması gerekir. Maliye bakanları arasındaki dostane ve özel temasların da bu atmosfere katkıda bulunacağını düşünüyorum.”

Sıradışı tarzı ile tanınıyor

Lagarde, bütün maliye bakanlarını bizzat telefonla arıyor. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ile de uyumlu çalışmaya özen gösteriyor. Telefon rehberi de oldukça kabarık. Rehberde finans dünyasıyla ilgisi olmayan kişilerin de adres ve telefon numaraları var. Madam Lagarde sıra dışı çözüm önerilerini tartışmak üzere özel düşünce kuruluşları oluşturmaya önem veriyor. Fransız Bakan, farklı görüşleri dinlemek istediğini şöyle anlatıyor:

“Eski yönetici ve şimdiki maliye bakanı olarak, ekibime diğerlerinden tamamen farklı olan en az bir eleman alırım. Eğitimi farklı olan ve göreve değişik bakış açısıyla yaklaşan birini. Tam mutabakat olan yerde ilerleme kaydedilemez. Bu hep böyledir.”

Aksansız İngilizce konuşuyor

Bayan Lagarde çalışma hayatının büyük bölümünü uçaklarda geçirmiş. Chicago, Londra ve Hongkong’daki büyük avukatlık şirketlerinin başkanlığını yapmış. Fransa hükümetinin aksansız İngilizce konuşabilen tek üyesi de o. Siyasete 2005 yılında atılan Christine Lagarde dört yıl sonra Financial Times gazetesi tarafından Avrupa’nın en başarılı maliye bakanı seçildi. En büyük eksi puanı, eski bir mali skandala adının karışmış olması. Şaibeli Fransız işadamı Bernard Tapie’ye ayrıcalık yapılmasına önayak olduğu zannıyla hakkında soruşturma açılması gündemde. Bu kusurun İMF başkanı olma şansını ne kadar daraltacağını kestirmek zor.

Şimdiye kadar bütün siyasi tuzaklardan kurtulmasını bilen Lagarde’nin çalışma odasının bir duvarı tamamen gazete kupürleriyle ve karikatürleriyle dolu. Bunu ‘ayakları yerden kesilmesin’, diye yaptığını söylüyor. Zaten 1.80’lik boyuyla, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de dahil, bütün kabine arkadaşlarına tepeden bakıyor. IMF başkanlığına aday olmadan önce enine boyuna her şeyi düşünmüş. Lagarde bu zor kararı nasıl verdiğini şöyle anlatıyor:

“Cumhurbaşkanı ve Başbakanla da görüşüp iyice tarttıktan sonra bu kararı verdim. Her ikisi de adaylığımı desteklediğini açıkladı. Birkaç gündür de çeşitli ülkelerden beni destekleyen açıklamalar gelmekteydi. Bundan güç alarak, adaylığımı açıklamaya karar verdim.”

© Deutsche Welle Türkçe

Evi Seibert / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu