1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sırp medyasında değişim rüzgarı

Barbara Gruber/DW8 Kasım 2006

Miloseviç döneminden bu yana Sırp medyası açısından ‘köprünün altından çok sular aktı’. Basın yayın kuruluşları, devletin propaganda aracı olmaktan çıkıp bağımsız ve güvenilir organlara dönüşme çabası içinde. AB de desteğini esirgemiyor. Ancak Sırp medyası evrimini henüz tamamlanmış değil.

https://p.dw.com/p/AaKQ
1990'ların sonunda B92 radyosu, Miloseviç karşıtı hareketin bel kemiği konumundaydı.
1990'ların sonunda B92 radyosu, Miloseviç karşıtı hareketin bel kemiği konumundaydı.Fotoğraf: AP

Savaş suçlusu General Ratko Mladiç’i yetkililere teslim etmediği için Sırbistan’ın AB ile arası açıldı. Ancak buna rağmen Sırbıstan, Balkan ülkeleri arasında, AB fonlarından aslan payını alan ülke. Altyapı projelerinin yanı sıra, AB özellikle de 1990’lardan, yani Yugoslavya ve Sırbistan eski Devlet Başkanı Slobadan Miloseviç karşıtı medya organlarının faaliyete geçmesinden bu yana Sırp medya sektörüne fazlaca ilgi gösteriyor. Son altı yılda AB bir takım medya projeleri için Sırbistan’a 20 milyon euroluk fon sağladı.

Bununla birlikte Sırp devlet yayın organı, Miloseviç’in propoganda makinesi RTS’yi modern ve güvenilir bir kamu kuruluşuna dönüştürme çalışmaları da sürüyor. Ancak bu, gerek RTS’nin teknik altyapısının eskiliği gerek yayın politikası açısından oldukça zorlu bir iş. Son bir kaç yıl içinde, yayın kurumunun altyapısını tamamlamak ve bilgisayar sistemini modernize edebilmek için AB buraya 4.5 milyon euro aktardı. RTS’nin haber sorumlularından Bojan Brkiç, “Bu kurumun bir çok yerinde hala siyah beyaz monitörler görebilirsiniz. Kullandığımız teknoloji diğer dünya ülkelerinde müzelerde sergilenmekte. Bu yüzden ilk etapta teknolojimizi yenilememiz gerekiyor,” diyor.

Profesyonellik ön planda

Brkiç’e göre burada değişmesi gereken tek şey teknoloji değil; kafa yapılarının da değişmesi gerekiyor. Miloseviç’in iktidardan düşmesinin hemen ardından, yani beş yıl önce başladığını anlatan Brkiç, bu işi kabul etmesinin ardındaki en büyük nedenin Miloseviç zamanında kötü bir üne sahip olan bu yayın organını güvenilir ve saygı duyulan bir kuruma dönüştüme isteği olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bu sefer daha profesyonel çalışmak istiyoruz. İşe aldığımıy insanlar gazetecilik okullarından mezun olmuş yetenekli ve genç ve başarılı insanlar. Artık politik eğilimler hiç önemli değil. Ben çalışanlarımın hangi politik çizgide olduklarını dahi bilmiyorum.”

Nitekim son yıllarda RTS’de ciddi değişiklikler görmek mümkün. Örneğin Maliye Bakanlığı, artık fonların nerelere harcanması gerektiğini belirlemiyor. Her ne kadar hala bazen bir takım hükümet yetkililerinden ve yüksek makamlardan yayınlara ilişkin uyarılar gelse de Brkiç, “sadece vatandaşlara karşı sorumu olan RTS, yeri geldiğinde hükümeti eleştirmekten çekinmiyor. “Sansür uygulamıyorum. Eğer bir bakanın yolsuzluk yaptığına dair güvenilir kaynaklardan bilgi alırsam, bunu hiç tereddüt yayınlarım. Sırf bir hükümetteki bir bakanı hedef alıyor diye, böyle bir habere sansür uygulamam,” diye anlatıyor.

B92 deneyimi

AB’den önemli miktarlarda para alan, ülkedeki bir diğer önemli yayın kuruluşu ise B92. Bu radyo istasyonu uzun yıllar demokrasi ve basın özgürlüğü için mücadele verdi. B92 yayın hayatına 1989 yılında test yayınları ile başladı. 1990’ların sonuna gelindiğinde ise Miloseviç karşıtı direnişin bel kemiğiydi. B92 internet üzerinden de yayın yapmaya başladı ve bölgenin en çok ziyaret edilen web sitesi oldu. Ve 2000 yılında dünyanın dört bir yanından yapılan yardımlarla B92 televizyonu da faaliyete başladı.

Peki sokaktaki insan, Sırp halkı medya sektöründeki bi değişimi nasıl görüyor? Birçok kişi, Sırp medyasını bağımsız olduğuna inanmıyor, medyada politik oyunların oynandığını düşünüyor. Üstelik birçok medya uzmanı da ayrı görüşte. Yeni medya kanunlarının uygulanmaya başlamasının ve AB’nin sağladığı fonların medya sektörünün gelişimine önemli katmılar sağladığını belirten uzmanlara göre, Sırp medyasının evrimini tamamlaması için önünde daha uzun bir yol var.