1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sanal alemde eğitim

31 Mart 2011

İnternet artık eğitimin de vazgeçilmez bir parçası. Facebook ve StudiVZ gibi sosyal paylaşım sitelerinde bilgi alışverişinde bulunan öğrenciler, araştırmalarını da artık kütüphanelerde değil internette yapar hale geldi.

https://p.dw.com/p/10M6j
Fotoğraf: Fotolia/Franz Pfluegl

İnternet üzerinden eğitim yöntemleri, geçtiğimiz yıllar içinde büyük önem kazandı. Alman üniversitelerinde de eğitim giderek internet odaklı hale geliyor. Moodle ya da e-Campus gibi online platformlar, elektronik kitaplar ve eğitim yazılımları, öğrencilerin hayatını daha da kolaylaştırıyor.

Bonn Üniversitesi öğrencisi Julia, "İnternet olmasaydı eğitimim kesinlikle yürümezdi. Daha dönemin en başında, çalışma planımı internette hazırlamam gerekiyor ve dönem boyunca tüm hocalar, metinlerini üniversitenin internet platformu e-Campus’te yayınlıyor. Temelde her şey internet üzerinden işliyor" diyor.

İnternetle yeni tanışılan an...

Julia, Bonn Üniversitesi’nde Beslenme ve Gıda Bilimleri bölümünde okuyor. İnternetsiz bir hayatı tanımıyor ve çalışmalarının büyük bölümünü internet üzerinden organize ediyor. Bonn Üniversitesi’nin elektronik ağı da bunu mümkün kılıyor. Artık öğrenciler ve hocalar sadece amfilerde değil, “e-Campus“’te de buluşuyor. Bu elektronik platforma her öğrenci üye olabiliyor, güncel eğitim verilerini basabiliyor ve okul arkadaşlarıyla görüş alışverişinde bulunabiliyor. Harald Seitz de Julia ile aynı bölümde okumuş, ancak 1990’lı yıllarda, yani internetin henüz herkesin hayatına girmediği zamanlarda...

Student mit Laptop
Bilgisayar, kütüphanelerin yerini aldıFotoğraf: AP

Harald, "O dönem üniversitenin, e-posta programını hayata geçiren ilk kurumlardan biri olması bizi hayli memnun ediyordu. İnternetle çalışabileceğimiz ve kendi e-posta adreslerimizi alabileceğimiz üç ya da dört yer bulunuyordu. Oldukça heyecan verici isimler tercih ediyorduk. Benimki UZR6H ile başlıyor ve ardından farklı harf ve sayılar daha geliyordu. Ben bunu yapan ve bilgisayar manyağı olarak adlandırılan yüzde 5 ya da 10’luk kesimin arasındaydım" şeklinde konuşuyor.

Aradığını bulmak daha kolay

Bugün üniversitede e-posta adresleri olmadan neredeyse hiçbir iş yürümüyor. Seminerlere başvurmak, üniversite ağına bağlanmak, kitap ödünç almak, kısacası her şey internetle yapılıyor. Geçen yıl Bonn Üniversitesi öğrencileri, üniversite kütüphanesinin online kataloğunda yaklaşık dört milyon arama yapmış. Önceleri öğrenciler, kütüphanelerde sabır ve zaman harcayarak aradıkları kitabı bulabilmek için tek tek kartlara bakmak zorunda kalıyordu.

Şimdi ise internetle her şey kolay. Bir başka yenilik ise öğrenciler için hazırlanan yazılımlar. Örneğin Citavi adlı İsviçre programı, edebi aramalarda yardımcı oluyor ve bilgileri organize ediyor. Bu program özellikle sosyal bilimler alanında tercih ediliyor. Fen bilimleri alanında ise “End Note“ adlı program popüler. Ancak Alman Dili ve Edebiyatı öğrencisi Caroline de master çalışması için Citavi adlı programı kullandığını söylüyor: "Her şeyi elektronik olarak yapmak önceleri alışılmamış bir şeydi ancak bu konuda kurslar var ve ben de katıldım. Çalışmalarımı yapılandırmama yardımcı oldu.“

Social Media Facebook und Studi VZ
Facebook ve StudiVZ gibi sosyal paylaşım siteleri öğrenciler arasında popülerFotoğraf: picture alliance/dpa

İnternette bilgi alışverişinin riskleri

Günümüzün modern örencileri üniversite platformlarının yanı sıra Facebook ve StudiVZ gibi sosyal paylaşım sitelerini de kullanıyor. Öğrenci gruplarında ev ödevleri karşılaştırılıyor ya da bilgi alışverişi yapılıyor. Pek çok avantajına rağmen, internette bilgi değiş tokuşunun bazı riskleri de var. Üniversite kütüphanesinde görevli Claire Petifourt, bu konuda uyarıda bulunuyor.

Petifourt, "Sanırım Google üzerinden araştırma yapılması yönünde bir eğilim var, ama bu elbette yanlış bir yaklaşım. Etkin araştırmalar yapılmalı, hangi arama anlayışının mantıklı olduğu ve kişi için en iyi sonuca nasıl ulaşılabileceği düşünülmeli. Bunu çoğu kişi unuttu" ifadelerini kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Treude / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Hülya Köylü