Sanal dünya Atina’da buluştu

Dünya İnternet Yönetimi Forumu organizatörlerinden Jeanette Hofmann, Atina’daki toplantıdan fazla beklentiye kapılmamak gerektiğini, bu platformda internetteki yeni düzenlemelere son halinin verilmeyeceğini belirtiyor. Hofmann, toplantının ana hedefinin, konuyla ilgili olabildiğince çok sayıda çevre ve kurumu biraraya getirmek olduğuna dikkat çekiyor.

Jeanette Hofmann, 30 çalışma grubunda biraraya gelecek uluslararası kurum, ekonomi ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin, internette yapılabilecek yeni düzenlemeler ile ilgili fikir üreteceğini kaydediyor. İnternet Yönetimi Forumu’nun kurulmasına, Tunus'ta geçen Kasımda yapılan ve Amerika Birleşik Devletleri'nin internetin yönetiminden ödün vermek istemediği Bilgi ve İletişim Zirvesi'nde karar verilmişti.

İnternetin kontrolü

Forumda pek çok mesele gündeme gelecek. Ancak karşılıklı kutuplaşmaların önlenmesi için tartışmanın seviyesi ilk aşamada daha genel çerçevede tutulacak. Tartışmalı noktaların başında internetin gelecekte hangi kurum tarafından idare edileceği konusu geliyor.

İnternetin uluslararası kontrolü halen ICANN kısa adıyla bilinen Internet Corporation for Assigned Names and Numbers, (İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu) tarafından yürütülüyor. Kar amacı gütmeyen ve merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin California kentinde bulunan bu kuruluş, .com, .org, veya .tr gibi alan isimlerinin dağıtımını kontrol ediyor; internetin gelişimiyle ilgili projeleri koordine ediyor.

Bu kurumda Amerika’nın oynadığı baskın rol, pek çok ülkeyi rahatsız ediyor. Avrupa Birliği’nin yanı sıra Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkeler, internetin yönetiminde birden fazla ülkenin söz sahibi olmasını savunuyorlar.

İnternetin Latin alfabesi dışına çıkması

Sanal dünyada daha fazla söz hakkı talep eden ülkelerin başında Çin geliyor. Araştırmalar, önümüzdeki 5 yıl içinde Çin’deki internet kullanıcılarının sayısının Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ni geride bırakacağını ortaya koyuyor. Çin, internetin, Latin alfabesinin standart karakterleri dışında kalan sembollere de açılması gerektiğini savunuyor.

Bu taleple birlikte gündemde daha fazla yer alan bir başka tartışma da internetin parçalanması... Birbirinden bağımsız ağların yan yana işleyebileceği, bu fikrin hayata geçirilmesi halinde bir yandan dil meselesinin çözüme kavuşacağı, diğer taraftan Amerikan hakimiyetine de son verileceği belirtiliyor. İletişim uzmanı Rainer Kuhlen, birbirinden bağımsız paralel ağ fikrinin, “dünya genelinde özgürce araştırma yapabilme düşüncesini engelleyeceğine” dikkat çekiyor.

Güvenlik sorunları

1. Dünya İnternet Yönetimi Forumu’nda tartışmaların eksenini, siber suçlar, istenmeyen e-postayla (spam) mücadele, kişisel verilerin ve fikri mülkiyet haklarının korunması, internete erişim ve ifade özgürlüğü gibi konulara kayacağı tahmin ediliyor.

“Sanal güvenlik” ve saydamlık, ilgi toplayan diğer konular arasında. İletişim uzmanı Rainer Kuhlen, “güvenlik beklentisinde seviyenin giderek daha fazla yukarıya çekilmesinin olumsuz sonuçlara yol açacağı” uyarısında bulunuyor. Kuhlen, “daha fazla güvenlik talebinin ardında, özel sektörün kar marjını yükseltme çabası ile devletlerin bireyler üzerinde denetimi artırma hedefinin yattığını” kaydediyor. Kuhlen’e göre, “kişisel haklar geri plana itilirken kamu çıkarları önemseniyor, saydamlığın vatandaş aleyhine istismar edilme potansiyeli büyüyor.”

BM’nin hedefi

Birleşmiş Milletler, Dünya İnternet Yönetimi Forumu’nu bundan sonra her yıl düzenli olarak yaparak kurumsallaştırmayı hedefliyor. İnternet alanında önde gelen kişi ve kuruluşları biraraya getirecek organizasyonun, sonuç ve düzenlemelerin şekillendirildiği bir platforma dönüştürülmesi hedefleniyor. Forumu organize eden uzmanlardan Jeanette Hofmann, “Hukuki açıdan bağlayıcı bir karara varamasak da hukuki düzenlemeleri dolaylı yollardan etkileyecek bir konuma ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.