1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

220909 Bundestagswahl Klima

24 Eylül 2009

Alman kamuoyu, çevre duyarlılığıyla tanınıyor. Kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı anketler bunu bir kez daha doğruladı. Partilerin iklime ilişkin tavrının seçmen tercihleri üzerinde de etkili olduğu ortaya çıktı.

https://p.dw.com/p/JnSt
Fotoğraf: DLR

100'ün üzerinde organizasyondan oluşan İklim İttifakı, belirlenen on seçim bölgesinde doğrudan aday gösterilen parti temsilcilerini bir açık oturuma davet etti. Oturuma, yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması için merkez olarak belirlenen Bonn kenti ev sahipliği yaptı.

Ancak etkinliğin organizatörleri, önce Hür Demokrat Parti'nin (FDP) genel başkanı Guido Westerwelle ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) temsilcisinin toplantıya katılamayacağını açıklamasıyla büyük hayal kırıklığı yaşadı. Zira İklim İittifakı, seçim programında karbondioksit salınımının azaltılması konusunda kesin bir plan açıklamayan Hür Demokratlar'ın çevre politikasının geniş çerçevede tartışılmasını istiyordu.

SPD ve Yeşiller katıldı

Toplantıya Sosyal Demokrat ve Yeşiller'in temsilcileri ise katıldı. Dokuz yıl önce Sosyal Demokrat Parti (SPD) - Yeşiller koalisyonunu tarafından alınan karar uyarınca, Almanya'da 2021’e kadar tüm nükleer santrallerin kapatılması öngörülüyor. Ancak Hristiyan Demokrat Birlik ve Hür Demokrat Parti ise mevcut reaktörlerin daha uzun süre kullanımda kalmalarını destekliyor.

Sosyal Demokrat Parti adayı ve partisinin meclis grup lideri Uli Kelber ise seçim yarışında iklim konusunun çok önemi bir rol oynadığını belirtti: "Kopenhag Konferansı yaklaştıkça çevre kuruluşları bu konuya daha çok ağırlık veriyor. Ve bu nedenle biz de nükleer enerji, Gorleben, hangi enerjinin kullanılacağı gibi tartışmalar ve dolayısıyla iklim konusuyla sürekli iç içeyiz."

"Yeni nükleer santral istemiyoruz"

Gorleben'de bulunan nükleer atık deposu ve her ne kadar Başbakan Angela Merkel'in "yeni nükleer santral istemiyoruz" açıklaması yapsa da ortada dolaşan yeni nükleer santral kurulacağı söylentileri, oturumda nükleer enerji karşıtlarının başlıca itiraz noktalarını oluşturdu.

Yeşiller 2040'a kadar enerjinin tamamen yenilenebilir kaynaklardan sağlanması gerektiğini savunuyor. Sosyal Demokratlar ise enerji elde etmek için aralarında taş kömürü kullanımının da olduğu çoklu bir seçeneğe "evet" diyor. Sol Parti'deyse linyit kömürü kullanımına sıcak bakan bir kesim bulunuyor. Sol Parti adayı Paul Schäfer, içinde bulunulan kriz ortamının iklim koruması konusunu geri plana attığı açıklamasını yaptı: "Resmi tebliğleri incelediğimde ve seçim yarışına baktığımda iklimin korunması konusunun çok küçük bir rol oynadığını görüyorum. Bu küresel mali krizle de alakalı. Ne yazık ki diğer konular iklim tartışmalarının önüne geçti."

Yenilenebilir enerjiyle gelen istihdam

Diğer yandan yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmesinin yeni istihdam olanakları oluşturacağı uzun süredir Alman politikacılar tarafından biliniyor. Yeşillerin adayı Katja Dörner de küresel mali krizin koz olarak kullanılıp iklimin korunmasının geri plana atılmasına tepkili. Sivil toplum kuruluşu Germanwatch'ın başkanı Christoph Bals ise iklim tartışmasının kilit bir konumda bulunduğunu ve pazar günü yapılacak seçimlerin kesin sonucunu etkileyebilecek güce sahip olduğunu söylüyor: "Büyük partileri tercih etmeyen kesim arasında yapılan son anket, bu kişilerin yüzde 40'ının oyunu bir partiye iklim koruması konusunda başarılı bir profil çizmesi ve küresel krize rağmen iklim korumasına önem vermesi halinde vereceğini ortaya koyuyor. Bu tüm dengeleri değiştirebilir."

Yapılan anketlere göre ise Almanların sadece yüzde 7'si nükleer enerjiyi destekliyor. Ancak çevre konusunun seçim sonuçlarını etkileyip etkilemediği 27 Eylül'den sonra ortaya çıkacak tablo gösterecek.

Irene Quaile / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Hülya Köylü