"Satılık dünyamız yok"

Sivil toplum örgütlerinin yarattıkları düşman imajının sembolleri arasında Coca Cola ve Nestle gibi dünya ekonomisinin devleri var. Fransız çiftçi hareketinin efsanevi kahramanı Jose Bove Bombay’da toplanan onbinlere hitap ederken, "Ülkelerimizi terketsinler, haklarımız iade edilsin" diye bağırıyor. Küreselleşme aleyhtarlarının buluşmalarında da yıldız isimler slogan atmazsa, olmuyor.

Cancun zaferi

Dünya Sosyal Forumu’nda sivil toplum örgütleri, sendika ve siyasi partileri gölgede bırakıyorlar. Dünya Ticaret Konferansı bünyesindeki son bakanlar toplantısının başırısızlığa uğraması Bombay’da zafer gibi kutlanıyor. Meksika’nın Cancun kentindeki Dünya Ticaret Konferansı, güney yarıküre ülkelerinin diğer alanlarda taviz vermeye yanaşmamaları nedeniyle, dünya tarım ürünleri ticaretinde yeni bir liberalleşme adımı atılmasını sağlayamamıştı.

Başarıda medyanın payı

Sivil toplum örgütleri Cancun’da da temsil edilmişlerdi. Verimli işbirliği yapmışlar, ‘Satılık Dünyamız Yok’ adlı girişimle ses getirmiş, medyanın ilgi odağı olmuşlardı. ‘Yeryüzünün Dostları’ adlı grubun dünya ticaretinden sorumlu üyesi Ronnie Hall Cancun’daki başarılarını aynı zamanda medyatik gösterilerine de borçlu olduklarını belirtiyor ve ekliyor:

”Satılık Dünyamız Yok girişimine katılan bütün kuruluşlar medyatik davranış ve radikal görüşleriyle ilgili uyandırıyorlar. Dünya Ticaret Teşkilatı buluşmalarına katılan Üçüncü Dünya heyetlerinin desteklenmesi ve onlara kapıda dostları olduğunun hatırlatılması bakımından bu çok önemli. Üçüncü Dünya’ya, taleplerinden vazgeçmemesi için destek oluyorlar. Daha önceki buluşmalarda kalkınma halindeki ülkeler güçlü devletler tarafından köşeye sıkıştırılmışken, Cancun buluşmasının yarıda kesilmesi bu sayede mümkün olmuştur.”

Farklı bir organizasyon yapısı

"Satılık Dünyamız Yok" inisiyatifi resmi bir organizasyon yapısına sahip değil. Bu inisiyatifin muhatap alınabilecek tek bir temsilcisi de yok.

"Bu girişim ağındaki kuruluşların büyüklüğünü saptamak imkansız. Bazı gruplar çok aktif çalışıyor. 300 dolayında irili ufaklı örgütün bu çatıda faaliyet gösterdiğini tahmin ediyoruz. Aralarında uluslararası boyutta olanları da var. Mesela, ‘Via Campesina’ bütün dünyada milyonlarca insanı temsil ediyor."

Profesyonel lobicilerle işbirliği

Via Campesina da aslında bir girişim ağı sayılır. Bu kuruluşta bütün dünyadaki çiftçi hareketlerini temsil eden gruplar yer alıyor. Bu kitlesel hareketler, resmi müzakerelerde nelerin konuşulduğunu birinci elden öğrenip buna tepki verebilecek profesyonel lobicilik kuruluşlarıyla da işbirliği yapıyorlar. Filipinli Walden Bello, "bu karışımın, sivil toplum örgütleri ağına büyük ağırlık kazandırdığını" belirttikten sonra sözlerini şöyle sürdürüyor:

İdeolojik kutuplaşmayı önledik

”İdeolojik kutuplaşmayı önemli ölçüde önleyebildik. 'Eylemci biziz, lobici sizsiniz', diyoruz. Görev bölümü olduğunu kavradık ve lobicilerle eylemcileri karşılıklı saygı göstermeye ikna edebildik.”

Sivil toplum örgütleri ağlarının, muhtemelen yıl sonlarına doğru Hong Kong’da yapılacak olan Dünya Ticaret Teşkilatı bakanlar buluşmasında izleyeceği stratejinin hazırlıkları Bombay’da başladı bile.