1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Schröder muhalefeti şaşırttı"

Söyleşi: Baha Güngör23 Mayıs 2005

Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin Türk kökenli milletvekili Lale Akgün, erken seçim kararının muhalefeti şaşırttığını söyledi. DW Türkçe Servisi’nden Baha Güngör’e kararı değerlendiren Akgün, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin de “psikolojik açıdan” etkileneceğini açıkladı.

https://p.dw.com/p/Aapi
Almanya Federal Meclisi'nin Türk kökenli milletvekili Akgün erken seçimde adaylığını koyacak
Almanya Federal Meclisi'nin Türk kökenli milletvekili Akgün erken seçimde adaylığını koyacakFotoğraf: SPD

-Deprem sonrası sadece sağlam binalar ayakta kalır. Sosyal Demokratlar sağlam mı?

L.AKGÜN: Sosyal Demokratlar gayet sağlam ve şu anda bu işin böyle yürümeyeceğini anlamak için halkın bir kere daha karar vermesini istiyorlar. Hakiki bir seçim yapmasını istiyorlar halkın... Onun için de partinin liderleri olan Müntefering ve Schröder Pazar akşamı hemen seçimden sonra bu kararı verip, erken seçime gitmeyi önerdiler.

- Parti içinde şu ana kadar, en azından yönetimden gelen sesler, oy birliğiyle “evet biz bu seçimi istiyoruz” şeklinde... Siz bir milletvekili olarak durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

L.AKGÜN: Ben bir milletvekili olarak bu kararın biraz erken verildiğini düşünüyorum. Evvela parti grubuyla görüşülse ve ondan sonra açıklansa bence daha iyi olurdu.

- Muhafazakarların adayı Merkel’in şansı nasıl değerlendirilebilir? Schröder çok karizmatik bir insan...

L.AKGÜN: Evet, ben de Angela Merkel’in iş ciddiye binince Schröder’e karşı çok fazla bir şansı olmadığını düşünüyorum. Ve hatta şu anda gözlediğim çok ilginç bir olay var. Hiçbir Hristiyan Demokrat (CDU) lideri, “Evet, Angela Merkel bizim başbakan adayımızdır” demiyor. Bunu hiç kimse ağzına almıyor şu anda. Bana göre parti içinde yüzde 100 Angela Merkel’e karar verilmiş değil. Angela Merkel’in yerine ulaşmak isteyen birkaç isim daha var. En başta şu anda halen Aşağı Saksonya eyaletinin başbakanlığını yapan Wulf. Her ne kadar o da Aşağı Saksonya’dan gelse de, şu anda teraziye koyduğunuz zaman Schröder’in karşısında çok hafif kalmaya mahkum bir kişi. Müntefering ve Schröder çok akıllı davranmış oldu. CDU’yu şaşırttılar. Hatta şu anda, “Buna gerek yoktu. Biz idare ederdik” diyen sesler bile yükseliyor. Örneğin sayın Bosbach aynı bu şekilde konuştu. “Niye böyle acele ettiniz. Biz bir sene hallederdik işi” gibi bir ifade kullandı. Yani onların taktiği, Sosyal Demokratları (SPD) 1,5 sene boyunca yıpratmaktı. Schröder ile Müntefering buna izin vermedi. Hızlı davranmış olmaları, böyle bir kararla ortaya çıkmış olmaları akıllı bir davranış oldu.

- 3 Ekim, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği görüşmelerinin başlayacağı tarih olarak saptanmıştı. Seçim atmosferine girince Türkiye’nin işi zorlaşır mı?

L.AKGÜN: Türkiye’nin önünde 1-2 küçük engel daha var. Türkiye’nin bu engelleri kendinin kaldıracağına inanıyorum. Ama tabii ki, Türkiye’nin arkasında olan, Türkiye’yi destekleyen Gerhard Schröder gibi bir dost Türkiye için çok önemliydi. Hristiyan Demokrat liderlerden Stoiber biliyorsunuz geçen hafta “Türkiye hiçbir zaman Avrupa Birliği’ne giremez. Bunu her zaman önlemek istiyoruz” gibi bir açıklama yaptı. Birlik partilerinin Türkiye’ye nasıl baktığını gayet iyi görüyoruz. O bakımdan Türkiye açısından psikolojik açıdan da olsa bir eksiklik hissedilecektir.

- 2002 yılı seçimlerinde, seçim bölgenizde oyların yüzde 44’ünü elde ederek büyük bir başarı elde ettiniz. Yeniden aday mısınız?

L.AKGÜN: Tabii, yeniden adayım. Bu soruyu parti başkanı da bana sordu, “tekrar adaylığa hazır mısın” dedi. Çünkü her şeyin çok hızlı gelişmesi lazım. Seçim maratonuna tekrar katılıyorum.