1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schröder'den Türkiye'ye destek

Mehmet Aktan / Köln27 Nisan 2004

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Schröder, Almanya’nın Köln kentinde Türk – Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın açılışını yaptı. Bu buluşmada, Schröder, "Annan Planı’nı kabul edenlerin, Rumlar’ın hayır demesi yüzünden cezalandırılmaması ve acı çeken taraf olmaması gerekir" dedi.

https://p.dw.com/p/AbIy
Almanya Başbakanı Schröder ve Türkiye Başbakanı Erdoğan Köln kentinde biraraya geldi...
Almanya Başbakanı Schröder ve Türkiye Başbakanı Erdoğan Köln kentinde biraraya geldi...Fotoğraf: AP

Almanya’nın Köln kentinde Türk - Alman Sanayi Ticaret Odası’nın açılış töreni yapıldı ve bu törene her iki ülke başbakanları, bakanları, çok sayıda iş adamı ve basın mensubu katıldı. Başbakanlar yaptıkları konuşmalarda, iki ülke arasında ekonomik ticari ilişkilerin önemini vurguladılar ve dostluğu pekiştirici ifadeler kullandılar.

Türkiye’nin AB’ye yakınlaşması konusunda güven verici açıklamalarda bulunan Başbakan Schröder, Türkiye’yi AB yolunda desteklemeye devam edeceklerini vurgulayıp "Almanya’nın sözünde duracağından emin olabilirsiniz" dedi. Her iki Başbakan Türk – Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın iki ülke ekonomik ilişkilerine önemli bir katkısı olacağını belirttiler. Türkiye’nin jeopolitik durumu, dinamik nüfusu ve ekonomisiyle Avrupa için önemine işaret eden Schröder, AB Komisyonu’nun 2004 sonunda olumlu karar vermesi için iki nedene dikkat çekti. Schröder, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1963 Ortaklık Anlaşması’ndan beri Türkiye’ye şartları yerine getirirse üyelik konusunun müzareke edileceği vaat edildi. Gelmiş geçmiş bütün Alman Hükümetleri de bu sözü verdi. Eğer şartlar yerine getirilirse, verilen sözden dönülemez. İkinci neden, köktendinci ve saldırgan olmayan müslüman Türkiye ile, batının aydınlanma çağının değerlerini birleştirmektir. Bu Avrupa’nın ve Almanya’nın da güvenliği için de önemlidir. Bu hususları 2004’ün sonuna kadar gözümüzden geçirelim."

Schröder, Türk hükümetinin Kopenhag kriterlerini yerine getirmek için önemli adımlar attığını, ancak uygulamaları izlediklerini belirterek, "Son iki reform paketinin kabulu, Türkiye’nin hedefe doğru, doğru yolda olduğunu gösterir" dedi.

Kıbrıs konusu

Schröder, Kıbrıs sorununa da değindi konuşmasında. Ada’da zorluk çıkaranların hep Türkler olduğu söylendiğini, Annan Planı’nın da Türkler yüzünden gerçekleşmeyeceğinin ileri sürüldüğünü hatırlatan Schröder, referandumdan çıkan farklı sonuç üzerine, ”Birleşme Ada’daki Rumlar'ın yüzünden olmadı" dedi.

Schröder, "Annan Planı’nı kabul edenlerin, Rumlar’ın hayır demesi yüzünden cezalandırılmaması ve acı çeken taraf olmaması gerekir" diye yanıt verdi. Erdoğan da, Kıbrıs konusunda Almanya’nın tavrından memnun olduklarını ve iki ülke uzmanlarının bu konuyu görüşeceğini belirtti.

Erdoğan’ın açıklamaları

Başbakan Erdoğan ise, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin geliştiğini ve ilişkilerin stratejik ortaklığa doğru ilerlediğini söyledi. Türkiye’nin gelişmesini ve büyümesini büyük ölçüde AB yardımı almadan gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, ”Tünelin ucunda ışığı gördük, ancak çıkışa henüz ulaşamadık. Ama ulaşacağımızdan emin olabilirsiniz" dedi.

Türkiye’nin AB girmesinin, kültürlerarası çatışmaya karşı kültürlerarası barışın ispatı olacağını söyleyen Erdoğan, "AB, medeniyetler uzlaşmasının adresi olsun. Aralık ayında verilecek kararın mahiyeti ve anlamı üzerine zihinlerimiz tam berraklık içinde olmalıdır, Aralıkta Türkiye’ye ‘evet’ denmesi, hemen o anda tam üyelik sonucu doğurmayacağını hepimiz biliyoruz" dedi. Ayrıca Türkiye’nin üyeliği konusunun, Almanya’da seçim malzemesi yapılmamasını tekrarladı ve Alman Hükümeti’nin Türkiye’ye verdiği desteğe teşekkür etti.

Ekonomik ilişkiler

Erdoğan, konuşmasında Almanya’daki Türk işadamlarının önemine de dikkat çekti. Schröder’le ortak kısa basın toplantısında, "50 bin Almanın Türkiye’ye yerleşmiş olması, Türkiye’ye gelen Alman turistler ve Almanya’daki Türk vatandaşların durumu, aramızdaki o köprü bağlarını iyici kuvvetlendirmektedir. Türk - Alman dostluğunun, geleceğe çok daha farklı ve emin adımlarla gideceğinden hiç şüphem yoktur" dedi.