1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sincan'da radikal İslam şüphesi

Eva Corell / DW9 Aralık 2004

Çin’in kuzeybatısında Uygur Türkleri’nin yaşadığı Sincan bölgesinde ülkede hakim Han Çinlileri’nin ve Komünist partinin baskısından şikayetçi. Sincan’da radikal İslami oluşumlardan şüphelenen Çin yönetimi bölgedeki bağımsızlık hareketlerine karşı önlemleri sertleştirdi. Eva Corell’in izlenimleri...

https://p.dw.com/p/Ab2V
Çin'de yaşayan Müslümanlar üzerinde 11 Eylül’ün ardından kontroller sıkılaştırıldı...
Çin'de yaşayan Müslümanlar üzerinde 11 Eylül’ün ardından kontroller sıkılaştırıldı...Fotoğraf: AP

Kaşgar kentinin tarihi merkezinde müezzinler kendi sesinin gücüne güvenmek zorunda. Çünkü hoparlör kullanılması yasak. Çin, ülkede yaşayan Müslümanlar üzerinde kontrolü 11 Eylül’ün ardından daha da sıkılaştırmış. Sincan özerk bölgesinin başkenti Urumçi’de, İslam Koleji’ndeki kuran kursuna kimlerin katılabileceğine komünist yetkililer karar veriyor.

Şehirdeki üniversite Pekin’deki Devlet Konseyi tarafından finanse ediliyor ve üniversite kapsamında bir de din okulu bulunuyor. Burada camilere, komünist ders planına göre imam yetiştiriliyor. Çin’deki reform ve dışa açılım politikasının kurucusu Deng Xiaoping’in teorileri, milli din ve azınlık poltikası gibi.

Afganistan’a sınır şeridi

Sincan, Çin’in kuzeybatı sınırı boyunca uzanan büyük bir bölge. Kaşgar kenti ise ülkenin batı ucunda önemli bir konuma sahip. Kuzeyden Kırgızistan’a, güneyden Pakistan’a bağlanıyor. Arada da Afganistan ile bir sınır şeridi bulunuyor.

İşte Afganistan sınırındaki bu konumu nedeniyle, Taliban’a karşı savaştan bu yana Çin’in gözünde önemi arttı. Çünkü Çin rejimi bu sayede Uygurlar’ın bağımsızlık hareketine karşı açtığı savaşa uluslararası alanda mazeret bulmuş oldu. Doğu Türkistan İslami Hareketi gibi sürgündeki gruplar terör örgütü ilan edildi. Çin Komünist Partisi Sincan şefi Wang Lequan bu oluşumla ilgili şunları söylüyor:

"Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin terör eylemlerine katıldığı yönünde önemli kanıtlar var. Örgüt, Afganistan savaşı sırasında El Kaide’ye katıldı, bin üyesi Taliban tarafından eğitildi ve Afganistan’da Taliban ile beraber savaştı. Bir kısmı da Çin’e geri gönderildi ve burada terör eylemleri gerçekleştirdi. Örgütten 6 bin el bombası, patlayıcı madde ve diğer silahlar ele geçirdik."

Terörizm endişesi

Bu ortamda Uygur kültürünü ve dinini öne çıkaranların Pekin yönetimi gözünde ‘ayrılıkçılık’ ya da teröristlikle damgalanması eğilimi doğdu. Çin İnsan Hakları Örgütü’nden Nicolas Becquelin, 11 Eylül saldırılarından bu yana Çin’in Uygur kültürünü bastırmaya çalıştığını, tarihçilerin, pop şarkıcılarının yakından gözlendiğini hatta kitapların yakıldığını belirtiyor ve devlet kontrolü dışında hiçbir kültürel ya da dini aktiviteye izin verilmediğini belirtiyor.

Uygurlar’ın çoğu şehirlerinde yaşanan değişimden de şikayetçiler. Giderek daha fazla Han-Çinli’nin bölgeye yerleştiğini, inşa edilen gökdelenler, otoyollar, alışveriş merkezleri ve parayla kültürlerinin ve şehirlerinin yok edildiğini düşünüyorlar.

Bir zamanların İpek Yolu’nun ticari düğüm noktası olan Kaşgar, gerçekten de bir inşaat alanını andırıyor. Pekin yönetiminin bölgeyle ilgili büyük planları var. Kaşgar’ı Orta Asya’nın yeni ticari merkezi haline dönüştürmeyi hedefliyorlar. Komşu ülkelerle oluşturulacak serbest ticaret bölgesiyle enerji, hammadde ve mal nakliyatının da büyük ölçüde kolaylaştırılması hedefleniyor.