1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Sizi çok siberhondrik gördüm”

Ajanslar5 Ocak 2007

Ego sörfçüsü, siberhondrik, blog ifşacısı, vikipedikolik... Bunlar tıp dergisi New Scientist’e göre internet hastalıkları. Bu isimler ilk anda kulağa fantastik gelse de, her ortalama internet kullanıcısının pekala mustarip olabileceği hastalıklar.

https://p.dw.com/p/AaIp
Bilgi açlığını internette dindirmeye çalışma bağımlılığına 'enfornografi' deniliyor.
Bilgi açlığını internette dindirmeye çalışma bağımlılığına 'enfornografi' deniliyor.Fotoğraf: AP

Tıp dünyası bir taraftan kanserden AIDS’e, Alzheimer’den kuş gribine kadar çeşitli hastalıkların kökünü kazımak için kolları sıvamış harıl harıl çalışırken, diğer taraftan de yeni hastalıklar türüyor. Örneğin dünyanın şehirleşmiş bölgelerinde gündelik yaşamın vazgeçilmezi haline gelen internetin bile neden olduğu hastalıklar var. Üstelik internet hastalıkları bir değil birkaç tane. İşte, İngilizlerin saygın tıp dergisi The Schientist’e göre internet hastalıkları:

Ego sörfü: Eğer siz de düzenli aralıklarla internette kendi ismini aratıyor, sizin hakkında internete ne gibi bilgilere ulaşıldığını kontrol ediyor ve bu alışkınlığınızdan bir türlü vazgeçemiyorsanız, o zaman siz bir ego sörfçüsüsünüz!

Enfornografi: Pornografi ve enformasyon sözcüklerinden türetilmiş bir kelime. ‘Bilgi açlığını internette dindirmeye çalışma’ da denilebilir.

Blog ifşacılığı: Blog çıktı mertlik bozuldu: Bilinmemesi ve yayılmamaları herkes açısından faydalı olan bilgileri online yayınlama meraklılarının yaptıkları ‘blog ifşacılığı’ olarak tanımlanıyor.

Youtube-Narsizmi: Bu da ‘blog işfacılğı’na benzer bir bozukluk. “Herkes beni tanımalı” şiarını benimsemiş kişilerin sürekli kendi videolarını internet sitelerinde yayınlama, yayınlatma bağımlılığı.

Myspace Impernosation: Yani Myspace Taklitçiliği. İnternette başka bir kişiliğe, başka bir role bürünme takıntısı. Örneğin kendilerine unvan icat edenler, olmadıkları halde kendilerin “ünlü” diye bahsedenler bu kategoriye dahil.

Google stalking: Google Takibi. Eş dost, akraba, eski koca, yeni sevgili, müstakbel gelin, patron, iş arkadaşı, yan kapı komşusu demeden herkes hakkında mütemadiyen Google üzerinden bilgi toplamaya çalışanlardan mısınız? O zaman New Scientist’in haberine göre siz bir Google Stalker’sınız.

Cyberchondria: Hastalık hastalarına, yani kendinde olmadık hastalıklar icat edip teşhis edenlere alışmıştık ki bir de Siberhondrikler türedi! Başı ağrıdığında, derisi alerjik reaksiyonlar gösterdiğinde ya da geçmek bilmeyen bir hıçkırık tuttuğunda doktora gitmek yerine internete sarılıp derdine derman ararken, kendi kendinde olmadık teşhisler koyanların hastalığı...

Photolurking: Fotoğraf albümü karıştırmak pek de öyle eğlenceli bir uğraş değil aslında. Peki ama, yüzlerini daha önce hiç görmedikleri ve muhtemelen de hayat boyu yüz yüze gelmeyecekleri kişilerin fotoğraflarına bakarak internette saatler geçirenlere ne demeli? Fotoğraf karıştırma bağımlıları!

Wikipedializm: İnternet anskilopedisi Wikipedia’ya katkıda bulunmaktan, yazılar yazmaktan, metinlerde tashih yapmaktan kendilerini alıkoyamayanlar var bir de: Vikipedikolikler!

Powerpointlesness: Powerpointlesness, ‘Powerpointsuz yapamama’ olarak Türkçe’ye tercüme edilebilir.

Crackberry: Evet bu hastalık da adını, daha çok kurumsal iletişimde kullanılan, e-mail alıp gönderebilinen, internette sörf yapılabilen ‘avuç içi’ bilgisayar türü Blackberry telefonlarından alıyor. Özellikle yöneticilerin mustarip oldukları bir hastalık Crackberry. Örneğin cenaze gibi en olmadık anlarda ve yerlerde Blackberry’yi çıkarıp e-maillerini kontrol edenlere modern tıp Crackberry yaftasını yapıştırıyor.

Cheesepodding: Türkçe’e tam bir karşılığını bulmak zor. Ama şöye tarif edilebilir: İnternetten saçma sapan şarkılar indirenler kulubü. New Scientist’e göre Cheesepodding’den mustarip olanlar genelde 70’li yılların soft-rock tarzını sevenler...