Sorulara cevap verdi

Almanya'da bir süre önce 2000 – 2007 yılları arasında 8 Türk, bir Yunan ve bir polis memurunun aşırı sağcı “Nasyonal Sosyalist Yeraltı“ adlı bir örgütün üyeleri tarafından öldürüldüğü ve faillerinin de yıllar boyu kaçmayı başardıkları ortaya çıkmıştı.

Cinayetlerle ilgili yeni bilgilere ulaşıldıkça ve ayrıntılar basına yansıdıkça, güvenlik birimlerinin bu konuda ihmali olup olmadığı ya da cinayetlere göz yumup yummadığı sorgulanmaya başlandı. Sorulara yanıt bulmak için Federal Meclis bünyesinde oluşturulan Araştırma Komisyo'nu, perşembe günü Bavyera Eyaleti'nin eski İçişleri Bakanı Günther Beckstein'ı dinledi.

Neonaziler tarafından işlenen 10 cinayetten beşinin işlendiği Bavyera Eyaleti'nde olayların soruşturulması amacıyla emniyet teşkilatı bünyesinde "Boğaziçi“ adı verilen özel bir soruşturma ekibi oluşturulmuş, ancak cinayetlerin perde arkasında yabancı düşmanlığı olabileceğine dair bir bilgiye ulaşılamamıştı.

Huzursuzluk çıkmasını önlemek istedi

Dönemin eyalet içişleri bakanı Beckstein, Türkler arasında huzursuzluğa yol açmasını önlemek için de konunun kamuoyuna yansıtılmaması yönünde uyarıda bulunmuştu. Ancak ekibin araştırmalarından sonuç alınamadı.

Neonazi cinayetlerini araştırmak üzere kurulan Federal Meclis Araştırma Komisyonu'nun üyeleri ise daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak istiyor. Kuşkuların giderilebilmesi için daha fazlasına ihtiyaçları var. Zira akla gelen olasılıklar tüyler ürpertici.

Örneğin Meclis Araştırma Komisyonu'nun Sol Partili başkan yardımcısı Petra Pau, 2006 yılındaki soruşturma üzerinde siyasî etki olabileceği üzerinde duruyor. O sırada Almanya'nın Dünya Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yaptığına ve dostluk temasının işlendiğine dikkat çeken Pau, yabancı düşmanlığı motifli bir olayın ortaya çıkarılmak istenmeyebileceğine işaret etti.

"Büyük üzüntü duyuyorum"

Komisyon'da perşembe günü tanık olarak dinlenen eski eyalet İçişleri Bakanı Günther Beckstein ise Bavyera'daki cinayetlerin soruşturulmasında yetkili makamları eleştirebileceği hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Yapılan incelemeler sonucunda ciddi bir hataya rastlanmadığını belirten Beckstein, "Bugünkü tablodan baktığımda faillerin bulunamamasından, önceden de olduğu gibi büyük üzüntü duyuyorum. Ancak herhangi birine yönelik ciddi bir iddiada bulunabileceğimi sanmıyorum” dedi.

Soruşturmanın büyük bir çabayla yürütüldüğünü ve kapsamlı bir inceleme yapıldığını belirten Beckstein, buna rağmen sıcak bir ize rastlayamadıklarını kaydetti. Beckstein, zaman kaybedileceği düşüncesiyle soruşturmanın tümüyle Federal Emniyet Teşkilatı'na (BKA) devredilmesine karşı çıktığını da ifade ederek “Soruşturmaların tüm hızıyla sürdüğü 2006 yılında dört nala koşan atların değiştirilmesini hatalı gördüm" diye konuştu.

Beckstein, sonuçta Bavyera eyaletinde oluşturulan “Boğaziçi” adlı cinayet masasının soruşturmaları sürdürmesine, Federal Emniyet Teşkilatı'nın da kendi bünyesinde bir soruşturma grubu oluşturmasına karar verildiğini kaydetti.

Bavyera polisinin herhangi bir bilgiyi saklamadığını belirten Beckstein, işlenen cinayetlerden kişisel olarak da etkilendiğini, zira cinayetlerden birinin evinden birkaç kilometre ötede işlendiğini ifade etti. Beckstein, öldürülen Türk çiçekçi Enver Şimşek'ten sık sık çiçek aldığını anlattı.

© Deutsche Welle Türkçe

(Dw/Ajanslar)Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Başak Özay