1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2610 D Geschichte Auswärtiges Amt

25 Ekim 2010

Dışişleri Bakanlığı'nın Yahudi Soykırımı ile bağlantısının sanılandan çok daha fazla olduğu bildiriliyor. Tarihçiler komisyonunun raporuna göre, bakanlık diplomatları Yahudilerin katledilmesinde önemli rol oynadı.

https://p.dw.com/p/PnpQ
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Tarihçiler Komisyonu’nun başkanı Eckart Conze, Dışişleri Bakanlığı'nı, nasyonal sosyalist şiddet politikalarına her zaman destek olmuş bir suç örgütü olarak tanımlıyor ve bakanlığın Nazi rejiminin sona ermesinden sonra da, bu gerçeği örtbas etmek için yoğun çaba sarf ettiğini vurguluyor. Rapor, Perşembe günü Dışişleri Bakanlığı'na teslim edilecek. Bettina Marx'ın haberi:

Tarihçi Eckart Conze'nin, Dışişleri Bakanlığı'nın geçmişi hakkındaki hükmü gayet açık. Bakanlığın, hep iddia ettiği gibi Nazi döneminde bir direniş noktası olmadığını, aksine birçok diplomatın Hitler'in 1933'de iktidarı ele geçirişini bir kurtuluş olarak gördüklerini belirten Conze, kurumun nasyonal sosyalist suçların işlenmesinde önemli rol oynadığını söylüyor. Tarih uzmanı, diplomatların sadece çok azının baskıya direndiğini, çoğunun doğrudan ya da dolaylı olarak suçlu konumunda olduğunu kaydediyor:

"Dışişleri Bakanlığı 1933 yılından itibaren Nasyonal Sosyalizm'in şiddet politikalarında pay sahibi oldu, Avrupa'daki Yahudilere yönelik zulümde ve soykırımda faal bir şekilde etkiliydi. Başka bir şekilde tanımlamak mümkün değil: Dışişleri Bakanlığı canice bir teşkilattı."

Weizsäcker'in babası hüküm giydi

İlk akla gelen isimlerden biri, 1984 ile 1994 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiş olan Richard von Weizsäcker'in babası, dönemin Dışişleri Müsteşarı Ernst von Weizsäcker. İsviçre'de elçilik yaptığı dönemde, ünlü Alman yazar Thomas Mann'ın Nazilere yönelik sert eleştirilerinden dolayı Alman vatandaşlığından çıkarılmasına önayak olan Ernst von Weizsäcker, savaştan sonra yedi yıl hapis cezasına çarptırılarak, Nazi döneminde oynadığı rol yüzünden hüküm giyen nadir üst düzey diplomatlardan biri olmuştu.

Dışişleri Bakanlığı ise, İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinin ardından, suç ortaklığını örtbas etmeyi başardı. Hatta bakanlığın, aranmakta olan savaş suçlularını yakalanmamaları için uyardığı bildiriliyor.

"Burada söz konusu olan tarihin bastırılması, hatta tarihin çarpıtılması. Belli bilgiler gizlenirken, farklı bilgiler ile sistematik olarak tarihte belli bir imajın oluşturulmasına çaba sarf edilmiş.”

Dört yıl araştırdılar

Conze ve meslektaşı Norbert Frei, dört yıl boyunca Amerikan tarihçi Peter Hayes ve İsrailli Moşe Zimmermann ile Dışişleri Bakanlığı'nın geçmişini araştırdı. Tarihçilerin çalışmaları, yaklaşık 900 sayfalık bir kitapta toplandı. Kudüs Üniversitesi Alman Tarihi Enstitüsü Direktörü Zimmermann, Dışişleri Bakanlığı'nın nasyonal sosyalizm ile ilişkisinin, dönemin tüm toplumu için tipik bir olgu olduğunu söylüyor:

"1933 ile 1945 yılların arasındaki Alman toplumu, canice bir toplumdu ve canice kurumlardan birisi de Dışişleri Bakanlığıydı. Tabii bu Maliye Bakanlığı veya Havacılık Bakanlığı için de geçerli. Bu raporun gözler önüne serdiği bir gerçek var, o da temelin kokuşmuş olduğuydu. Temel nasyonal sosyalistti, temel ırkçıydı.

Dışişleri’nin tepkisi

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle tarihçiler komisyonunun hazırladığı raporu memnuniyetle karşılıyor. Alman Birinci Televizyonu ARD'ye bir demeç veren bakan, raporun önemli bir belge olduğunu ve gelecekte diplomatların eğitiminde önemli rol oynayacağını söyledi.

"Önde gelen diplomatların Nazi rejiminin suçlarında ne kadar doğrudan rol oynadıklarını göstermesi açısından, rapor şok edici bilgilerle dolu. Öte yandan, Yahudi vatandaşların korunması için inanılmaz bir cesaret sergileyen, ancak bugüne kadar isimleri bilinmeyen bazı bakanlık çalışanlarının da olduğu görülüyor. Tüm bunlar, daha uzun sürecek bir tartışmaya kaynak oluşturacak bilgiler.”

Söz konusu rapor, Westerwelle'ye bir anlamda miras kalmış. 2005 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Yeşiller partili politikacı Joschka Fischer, hayatını kaybetmiş diplomatların anısının nasıl yaşatılacağı konusunda bakanlık içinde çıkan bir tartışmanın ardından, bakanlığın geçmişi hakkında çalışma yapması için tarihçiler komisyonuna görev vermişti.

Üst düzey Alman diplomat Franz Rademacher, 1943 tarihli masraf dökümünde "Yahudilerin Tasfiyesi" başlığına da yer vermiş
Üst düzey Alman diplomat Franz Rademacher, 1943 tarihli masraf dökümünde "Yahudilerin Tasfiyesi" başlığına da yer vermişFotoğraf: picture alliance/dpa



© Deutsche Welle Türkçe


Bettina Marx / Çeviri: Aydın Üstünel

Editör: Meltem Karagöz