1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

171110 START Senat

18 Kasım 2010

ABD ile Rusya arasında imzalanan, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine ilişkin anlaşmanın onayı konusunda sorun yaşanıyor. Obama yönetimi, Cumhuriyetçileri ikna edebilmek için büyük çaba harcıyor.

https://p.dw.com/p/QCWL
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Uzun müzakerelerin ardından Rusya ile ABD arasında Nisan ayında imzalanan yeni Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması, ABD Başkanı Barack Obama için dış politikada önemli bir başarıydı. Ancak kasım ayında ABD’de yapılan Kongre seçimlerinden sonra, bu başarı tehlikeye girdi.

Barack Obama und Dmitry Medwedew beim APEC-Gipfel in Japan
Fotoğraf: AP

Anlaşmanın bu yasama sonuna kadar onaylanabilmesi için en az sekiz Cumhuriyetçi senatörün oyuna ihtiyaç olacak. Ancak ocak ayında yeni Senato üyeleri göreve başladığında, hükümet 14 Cumhuriyetçi senatörün oyuna ihtiyaç duyacak. Cumhuriyetçiler, seçimlerde elde ettikleri başarıdan sonra, Anlaşma’nın hemen oylanması konusunda kararsız.

Beyaz Saray, Rusya ile imzalanan yeni START silahsızlanma anlaşmasının onaylanmasını sağlamak için büyük çaba gösteriyor. Ancak Obama şimdi ABD Senatosu’ndaki karşıt görüşler nedeniyle zor anlar yaşıyor. ABD Başkanı, START Anlaşması’nı nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonu için önemli bir yapı taşı olarak görüyor: "Böylece, Rusya’ya nükleer silahlarımızı azaltma konusunda ciddi olduğumuz yönünde güçlü bir sinyal gönderiyoruz. Ancak bu aynı zamanda dünyaya da nükleer silahların yayılmasının önlenmesinde ciddi olduğumuz yönünde açık bir mesajdır."

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, çarşamba sabahı ABD Kongresi’ne sürpriz bir ziyaret yaptı. Clinton, senatörleri anlaşmanın bu yasama döneminde onaylanması için ikna etmeye çalıştı.

Clinton, “Hükümet, Senato’nun emrine hazır. Soruları yanıtlamak için 24 saat hazırız. Çünkü bu konuda gecikmeyi kaldıramayız" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçiler pek çok talepte bulunuyor

Cumhuriyetçi senatörlerin çoğunluğu anlaşmanın onayının ertelenmesini istiyor. Cumhuriyetçilerin bu konudaki baş müzakerecisi Jon Kyl, START Anlaşması’nın en erken gelecek yasama döneminde onaylanmasını istediklerini açıkladı. Bu durum Beyaz Saray’da endişe yarattı. Kyl’e göre, çok az zaman ve çözülmemiş sorunlar mevcut. Cumhuriyetçiler, ABD yönetiminden Amerikan nükleer silahlarının modernizasyonu konusunda güvence istiyor. Ayrıca anlaşmanın ABD’nin füze kalkanı planlarını olumsuz etkilemeyeceğine dair bir açıklama talep ediyor. Demokrat Senatör John Kerry, Beyaz Saray’ın Cumhuriyetçilerin tüm bu konulardaki taleplerini karşıladığı görüşünde.

Kerry, "Başkan şu ana kadar nükleer silahların modernizasyonu için masaya 80 milyar dolar koydu ve Senatör Kyl’in taleplerini yerine getirmek için 4 milyar 100 milyon doları daha gözden çıkardı" şeklinde konuşuyor.

ABD-Rusya ilişkilerindeki önemi

Barack Obama, START Anlaşması’nın nükleer silahlarını azaltmaları için diğer nükleer silah sahibi ülkelere de örnek teşkil edeceğine inanıyor. Her biri 2 bin 220 nükleer başlık bulunduran Rusya ve ABD, bu sayıyı 1550’ye düşürmek istiyor. Ayrıca karşılıklı kontrollerin tekrar rutin haline getirilmesi bekleniyor. Önceki START anlaşmasının süresinin dolmasından bu yana, yani yaklaşık bir yıldan beri, hiçbir kontrol yapılmıyor. Bu durum Amerikalılar'ı endişelendiriyor. Öte yandan, START Anlaşması silahsızlanma ve kontrol anlaşmasından daha ötesini ifade ediyor. Anlaşma Moskova ile Washington arasında güven sağlayıcı niteliğe sahip. Obama’nın selefi George Bush'un başkanlık döneminde oldukça kötüleşen Rus-ABD ilişkilerinde yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Obama, dünyadaki pek çok büyük sorunun halledilmesinde ABD'nin Ruslara ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

Obama, "İran konusunda büyük ilerlemeler kaydettik. Tahran’a uluslararası arenada izole oldukları konusunda bir mesaj gönderebildik. Bunun bir nedeni de nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda ciddi olduğumuzun görülmesidir. Bunu daha da ileri götürmeliyiz" diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Anna Engelke / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay